bazıları, bazı dini kuralların, dini bir kural olmaktan öte, her toplum sanatçılarına, şairlerine ve ermişlerine beslediği, tarihten bağımsız endişeyi dile getirdiğini söyler. bunun nedeni olarak da, sanatçıların, toplumlar tarafından otoriteyi tehdit eden kişiler olarak algılanması gösterilir.
hakikaten tarihsel perspektife bakıldığında, benimsenen ideoloji ne olursa olsun, iktidarların ve iktidarlar tarafından denetim altında tutulan, aile, okul, işyeri gibi kurumların her zaman sanatçıyı alaşağı etmeye çalıştığına tanık oluruz.
çünkü; sanatçı, toplum tarafından birer "put" haline getirilen tüm değerlere meydan okur ve tasavvur kabiliyetini kullanması yönüyle de, düşünürlerden çok daha tehlikeli addedilir.
otoriteye göre; devletin ideolojik aygıtları, sunulan mekanizmaya uyumu amaçlar, sistem pürüzsüz işlemelidir ve sistemin en ufak bir aksamaya tahammülü yoktur.
her şey şemalaştırılmış, hukuk normları vasıtasıyla oluşturulan "yaşamı kullanma talimatı" okul döneminin başlamasıyla birlikte bireylere dayatılmıştır.
dünyanın hangi noktasında olursa olsun, sistemin, kabul gören düşünce formunun dışında oluşan hayale tahammülü yoktur. hayal kurmak hatta daha da ötesine geçip hayale inanmak eyleminin, çocukların ya da delilerin tasarrufuna bırakıldığı günümüzde, insanı yeryüzünde var olan tüm canlılardan ayırt eden unsurun "akıl" olduğu söylenir.
çünkü; batı modernitesinin ürünü olan rasyonalist düşünce, hayal gücünü çok daha doğru ifade etmek gerekirse tasavvur kabiliyetini zapturapt altına almış ve insanı, sonlu olan maddeye yani mutlak yok oluşa mahkum etmiştir.
sanatçı, tasavvur kabiliyetini kullanması yönüyle sırf iktidar tarafından değil ama aynı zamanda toplum tarafından da aforoz edilmiştir.
tasavvuru da kısaca şöyle ele almak gerekirse;
sözlükler, hayal ve tasavvurun eş anlamlı olduğunu söyler. oysaki hayal, var olan nesnelerin ve bilinen eylemlerle oluşturulmuş
kompozionların, zihinde oluşturulmuş birer imgesinden ibaretken tasavvur, yoktan var etmektir.
daha açık söylemek gerekirse hiç kimse tarafından varlığı bilinmeyen yahut varlığı bilinse de algılanmayan yönleriyle zihinde tasarlamak. somut olanın kavranması ancak soyut olanın idrak edilmesi ayrımı da buradan gelir. sanatçı, tasavvur vasıtasıyla bir anlamda varoluşun kabul gören normlarını yok sayar.
0
louis bence milleti kör etmeye çalışmaktan vazgecmelisin😀 - bluess 07.08.2017 04:56:28 |#3469917
0
"inadım inat giderim, tersine filim fenerim." - louis froziel 07.08.2017 05:06:23 |#3470270
0
hay klavyemi seveyim. o filim değil "dilim" olacaktı :/ - louis froziel 07.08.2017 05:06:57 |#3470359