bugün
yenile

    susmak

    16
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bir zamanlar, bir yerlerde erdem olarak görülen eylemdi. öyle olmasını ümit ediyorum en azından. bir zamanlar bir yerlerdeki en muhteşem davranış, tutum, duyguydu. peki ya şimdi? susmak; ne söylediği anlaşılmayan gürültülerin akıntısına kapılıp gidiyor. herkes bildiği her şeyi tanıştığı ilk insanın kafasından aşağı dökmek için çabalıyor. herkes konuştukça konuşuyor. oysa bilmiyor, konuşan kişi. konuştukça inandırıcılığını kaybediyor. konuştukça uzaklaşıyor anlatmaya çalıştığı konudan. duygudan. olgudan. herkes hep bir acelesi varmışçasına bir şeyleri oluruna bırakmadan konuşuyor. sevgilisini arayıp da saatlerce temennide bulunuyor birisi. bir diğeri ise tek bir bakışın, tek bir dokunuşun anlatabileceği duyguyu saatlerce konuşarak ifade edebileceğini sanıyor. paralıyor kendini. duvardan duvara vuruyor. zihnini boşaltmak uğruna debeleniyor. peki ya ben? cümleleri çalınmış bir meddah olan ben? ne yapıyorum? susuyor muyum? yoksa konuşuyor muyum? bilmiyorum açıkçası. anlık gel-gitlerim o kadar çok ki ne yaptığımı ben bile bilmiyorum. bu yüzden de tanrı'ya benziyorum. ve inanın çoğu kez o da ben gibi ne yaptığını bilmiyor diye düşünüyorum. susuyorum bazen. sustuklarım bu susuşlarımdan bir şey anlarlar diye. ben sustukça, sustuklarım da bana susarlar diye. susamanın erdemini kavrarlar diye. bazense bağırıyorum. sessiz bir çığlık oluyorum. ben, yaptığım her şeyle bütünleşip, yaptığım her şey oluyorum. kulaklarım uğulduyor. tiz bir çığlık bölüyor rüyalarımı. bir boşluğa düşen bedenim ter içinde uyanıyor. yataktan kalkıp lavaboya koşuyorum. suyu soğuğa çevirip ensemden aşağı dökülmesini sağlıyorum. ve ağlıyorum. evet, ağlıyorum. tuzlu gözyaşım ağzıma doluyor. içiyorum hafifçe. yüzümün şeklini bozmadan ağlıyorum. söyleyemediğim kelimeler mideme batıyor. ifade edemediğim her şey içime oturuyor. oysa hiçbirinin oturma izni yok. ikametgahı yok. her biri kaçak. her biri mülteci. bana iltica ediyor tüm söylenmemiş sözler. dillendirilmemiş duygular. ben mülteciler kralı oluyorum. ben soytarı oluyorum. saraylar değil meskenim. loş bir sokak saklıyor bedenimi. paçalarıma yağmur suyu bulaşıyor. ben hayata bulaşıyorum. ben hayata sataşıyorum. karşılık vermiyor bana. gecenin bir yarısı adını bilmediğim bir sokakata kafamı gökyüzüne dikip bağırıyorum; "orospu çocuğuuuuuuu!" sesim yankılanıp yüzümde patlıyor. muhatabım yok. ben yokum. varlığım; kendi hacminde kendini yok eden bir gaz kütlesinden ibaret. varlığım; yokluklara armağan olurken ben susuyorum. ve temennide bulunuyorum. diyorum ki sessizce; "umarım yazma eylemi de konuşmaktan sayılmıyordur. yoksa sol bileğimi satırla kesip de insanlığın ortasına fırlatacağım. "alın diyetiniz" diye." her şeye karşın susmak muhteşem bir güç diyorum. ergen tribinden bahsetmiyorum burada.. sevgilisine kızıp da öylesine nedenler sunmaktan ziyade susmaktan bahsetmiyorum.. kimliğin ve kişiliğin elinden alınmışken senden 9 yaş küçük bir astsubay çavuş senin yakana yapıştığında susmaktan bahsediyorum.. annenle telefonda konuşurken, canın yanarken, annen, "nasılsın oğlum?" diye sorduğunda "iyiyim" deyip susmaktan bahsediyorum burada.. tüm ağaçlar kağıt olsa tüm okyanuslar da mürekkep, sen konuştuğunda hızına yetişemeyecek tüm insanların kalem tutan elleri paramparça olacakken, sende bu kadar güç ve kelime, cümle varken susuyorsan, susabiliyorsan, işte ben buna susmak derim, diyorum.. bir kereliğine bağırdığında, elinin altındaki g-3'ün kurma kolunu çekip de 47 askerin hepsini erken terhis etme şansın varken hala ve hala hayata dair, yaşama dair, dışarıya dair bir özlemle hayata sarılmnın yansıması olan susmaktan bahsediyorum.. bahislerim şikeli artık benim.. kuş gibiyim.. yavru serçe misali umutlarım.. içimde, hep kıramadığım ve yenemediğim bir umut. ya da ümit.. ne fark eder? isim logaritmam karman-çorman.. alfabede kaç harf olduğunu unuttum zira. doğada kaç renk olduğunu.. bir günün kaç saat olduğunu ise anımsamam imkansız.. istediğim uyku sadece. öyle günlerce uyumak değil.. bir kereliğine uyku.. suskunluğun ve sessizliğin narin kollarına kendimi bırakıp da uyumak.. sonra o uyku ve susma ayininden alınıp, bir çığlık olmak.. yüzsüzlerin yüzünde, şereften bahseden şerefsizlerin kulak zarında patlamak. kulak zarlarını patlatmak!!
    1etkilendim.. - kavunsu 30.06.2016 14:02:12 |#2697594
    0böyle sikik sikik twitler atmak yerine keşke bu şekilde yazmaya devam etseydin üstat. ne güzel olurdu. sende nihilist ruhunu kapital sisteme kurban ettin. hakan günday ve benzeri kişiler senin taşşağını yesin. - davul bile dengi denginee 30.06.2016 23:22:28 |#3326902
    ... diğer entiriler ...