bugün
yenile

    bir şizofrenin kelamı

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    bölüm 2: ...bir de insanların egosu var tabi. insanların egosu zor geliyor bir yerden sonra. onurda da ego vardı aslında. çünkü insanlar yaşaması için buna muhtaçtı. egoizm ile karıştırılmamalı ama. egoizm bir aptallıktı ama ego gerekliydi. insanların hayatta kalması için gerekliydi. onur ise egosunu haklı yönde gösteriyordu. bazı şeyler yapıyordu. şiirler yazıyordu, yazılar yazıyordu. insanlar bu yüzden ona "egoist" dese de o işini iyi yaptığını biliyordu. onur düşünüyordu hep, düşünmeden duramıyordu. refleks oldu onun için düşünmek. aslında her insan için bir refleksti düşünmek. bunu kafasından atmak istiyordu. düşünmek istemiyordu. şeyda tereddüt etmişti ve onur ise üzülmüştü. tereddüt kötüydü çünkü ona göre. bir cevap tereddütlüyse olumlu olsa bile olumsuzdu onun için. şeyda afalladı, anlamadı, şaka sandı. onur ise ciddi bir ifadeyle: -bilmiyorum, tanrıdan başka birini çok seversem kaybederim diye korkuyorum. güzel cümleydi, doğru muydu? aslında doğru olabilir çünkü tanrıdan başka bir büyük yoktu. o bir sanatçıydı, yaratıcıydı. ondan büyük kimseyi sevemezsiniz, sever misiniz? şeyda biraz utandı, biraz düşündü ve cevap verdi: -neden böyle bir şey düşünme gereksinimi duydun şimdi? onur da bilmiyordu belki ama içinden bunu sorması gerektiğini düşündü. o kesin cevap istiyordu. o kalbiyle inanıyordu belki ama beyni anlamıyordu. öyle olur bazen, insanlar bir cevap alır ama kalbi tatmin olsa bile beyni olmaz. kesinliğe ihtiyaç duyar. bir kanıt, bir gerçekliğe ihtiyaç duyar. onur kalbiyle inanıyordu ama beyni anlamıyordu, algılayamıyordu, kesin diyemiyordu. onur için her şey kesin olmalıydı. onur cevap vermedi o cevap karşısında. sadece düşündü biraz. şeyda da anlamadı zaten neler olduğunu. zaten 13 yaşındaydı onur ve şeyda. onlar için bazı şeyler daha basit olmalıydı. mesela tek dertleri ders olmalıydı. onur için şeyda sadece bir başlangıç olmuştu. şeyda ile arasındaki bağı koparıp yalnız "kalmak" istedi. yalnız olmak istemiyordu ama yalnız kalmayı istiyordu. zaten öyle olur, insanlar yalnız kalmak isterler ama yalnız olmak istemezler. bazen yalnız kalmak insana huzur verebiliyor. onur yalnız kalmayı tercih etti bir müddet. daha sonra melike gelmişti. melike'yi sevmiyordu ama sevgi beslemek istiyordu. yalnız olmak istemiyordu. şiirler yazmak istiyor ona, yazdığı şiirlerin sahipsiz olmamasını istiyordu. melike'ye şiirler yazdı, sevdiğini söyledi. bir kız için onur'un yaptıkları çok büyüktü. hele 13 yaşındaki biri için, peh. ama melike saçma bir şekilde kabul etmedi. onur'un aklı şaşmıştı. neden? bir insan sevdiği için birlikte olamayacak mıydı? platonik aşık durumuna düşüyordu bu durumda onur ama platonik aşk saçma değil miydi? melike daha onur'u tanımıyordu. onur onu tanıyordu. melike tanıdıkça sevecekti belki. aşk ilk görüşte olur ama karşı taraf olmayabilir. karşı tarafın da aşık olması için zamana ihtiyacı vardı. melike bunu düşünmedi, reddetti. onur düşündü. neden olabilirdi? çirkindi belki ondandı. başka açıklaması olamazdı. yaşını düşündü, ergendi. kendi yaşıtları gibi. ergenler böyleydi. insanlar böyleydi genel olarak. her zaman "içi güzel olsun" derlerdi. bunu kalp söyletiyordu. kalben öyle istiyorlar ama beyin algıları dış güzelliğe bakıyordu. beyin gördüğünü ister, gördüğünü algılar, gördüğünü kabul eder. kalp ise göremediğini hisseder, aslolanı hisseder. farkta buydu işte. yaşıtlarında kalp vardı ama beyin yoktu. onur yalnız kalmıştı, yalnız olmaya yaklaşıyordu ama yalnız olmayı istemiyordu. arkadaş edinmek istedi, arkadaş edindi. ama arkadaşlıklarının sahte olduğunu farkındaydı. kendine bir gerçeklik yarattı. yalanlar onu üzdüğü için o da kendi gerçekliğini yarattı. buna inandı. kalbi inanmadı ama beyni inandı. çünkü beyin görüyordu, dostluk vardı ama kalp biliyordu. kalp sahte olduğunun farkındaydı. onur dostları olsa bile üzgündü dostları olmadığı için. ne güzel paranoyaydı değil mi? onur şimdi karar vermeli: -insanlardan soyutlanıp, yalnız mı "olmalıyım" yoksa insanların arasına girip onlar gibi mi olmalıyım?
    ... diğer entiriler ...