bugün
yenile

    tanrı kaldıramayacağı ağırlıkta taş yaratabilir mi

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    buradaki paradoks dediğimiz şey, çok komik derecede kendi algımızla ulaştığımız bir düşünce şekli. tanrıyı dinlerdeki, insan figürü gibi anlatılan tanrı olarak hayal ediyoruz; kudret sahibi, her şeye gücü yeten, her şeyi yaratabilen vs. bu ancak süper güçlere sahip olacak bir insanın özellikleri olabilir. tanrı kavramını iyice tanımlayamazsak böyle argümanlarla karşılarışırız. kısıtlıyız arkadaşlar, bu kısıtlı oluşumuzun sebebi tanrı değil. biz insan türü, afrika topraklarında, beyni yalnızca hayatta kalabilme ve üreyebilme güdüsüyle şekil almış, primatlardan evrimleşen bir varlığız. (evrim yok tartışmalarına girmeyelim, zira evrim bir tez değil, bir gerçek, lütfen araştırın) kendimizi fazlasıyla önemli sanıyoruz, dinlerin, tabiatın, kısaca her şeyin bizler için oluştuğunu var sayıyoruz, çokça benciliz. bizim türümüz olan homo sapiensin ortaya çıkışı 300 bin yıl öncesine dayanır, son 10 bin yıl içinde ise bu türümüz, dinler icat eder ve tüm doğal felaketlerin yaratacağı etkiden daha fazla insanın ölümüne yol açar. bakın 300.000'de yalnızca 10.000 arkadaşlar, oranladığınızda ne kadar küçük bir süre olduğunu görürsünüz. dinleri yarattık ve o insana benzetilen, hatta erkek figürüne daha yakın olan bir tanrı yarattık. dinler yanılmıştır ve miyadını doldurmuştur. dinler yalnızca toplumu hizaya getirmek için kullanılmış ve geçerliliğini yitirmiş, kanunlar, hukuk kuralları ve normlardır. kafanızı kaldırıp bakın ya; ateistin ya da yerel bir değişle gavurun icadıyla dini yükümlülüklerini yerine getiren milyonlarca insan var. düşünün, bir müslüman hacca gidiyor; wright kardeşlerin icat ettiği uçakla; içinde navigasyon var, graham bell'in bulduğu telefon sistemi var, internet var, aerodinamik var, tesla var edison var, newton var, archimedes var. bir de üstüne aynı ateistin, tanrıyı inkar ettiği için cezalanacağına inanan milyonlar var. şempanzelerden çok da farklı değiliz, genlerimiz %1.5 oranında farklı, şimdi biz gidip şempanzelerle iletişim kurmak ister miyiz, onları neden kaale alalım ki, ya onlar da kendilerini bizim gibi değerli hissediyorlarsa, tüm doğanın kendileri için yaratıldığını düşünüp, kendilerini kutsuyorlarsa, bilemeyiz. bizim yaptığımız her icat, buluş vs. onlar için hiçbir şey ifade etmiyor haliyle. biz bu %1.5 fark ile karanlık uzaya dalabildik, gök delenler inşaa ettik, yer çekimine karşı koyduk, müzik yaptık, sinema yaptık. şimdi yeniden düşünün kısıtlı olup olmadığımızı, farzedin ki bizden genetik olarak %1.5 oranında daha farklı canlılar var (ve kim bilir daha fazla), onların yanından geçebilir miyiz, biz ki bunca tezler üretmiş, evreni keşfe koyulmuş yaratıklarız. bizden o oranda farklı bir canlının, bizi bir şempanze yerine bile koymaması muhtemel, çünkü o yüzde %1.5 çok devasa bir zekaya tekabül eder, ve şempanzeler, bizim yaptıklarımızın, nasıl ki bilincinde değilse, biz de, bizden belli bir oranda farklı olan, onların farkına varmamış olabiliriz, ya da var olan şeyi algılamaya gücümüz yetmiyor olabilir. demem o ki; öyle bir paradoks ile, primattan evrilmiş beynimizle böylesine bir olayı açıklamaya çalışmak zor kardeşim.
    1şu sözlükte okuduğum en iyi entrylerden biri. ben de çok uğraştım bunu anlatmak için ama olmuyor kardeşim. şurada felsefenin amacının cevap bulmak olmadığını iddia edenleri bile bulursun. umarım daim olursun. sevdim seni. :) +++ - cinnah 17.11.2016 15:56:24 |#2673654
    ... diğer entiriler ...