şu saatten itibaren ben.
halamlar geldi misafirliğe. yemekten beri her şeye yorum yapıp tepemi attırdı zaten. annemle halam oturma odasında oturuyorlar. gittim yanlarına. baktım sessizlik oldu, televizyonda neler varmış bi bakayım dedim. açtım survivor çıktı. "bunları izleme halam günah her yerleri açık" dedi. tamam haklıdır dedim çevirdim. kanal d'de adı efsane diye bir dizi başlamış kız erkeğin yaralı dudağına dokunuyordu "sen bunları mı izliyorsun" dedi iğrenircesine. çevirdim star tv'ye recep ivedik var. "ayy hiç sevmiyorum şunu pis herif" dedi. gittim çizgi film açtım ben de hiçbir şey beğenmiyor diye. "bebek misin sen benim torunlarım bile izlemiyor artık" dedi. ister istemez yüzümü buruşturmuşum, "neden yüzünü ekşittin" dedi. televizyonu kapatıp ders çalışmaya gidiyom diye mutfağa gittim. iki dk sonra annem geldi, "ayıp oldu kadına" diyor.
ulan sabahtır yaptığım yemeklere demediğini bırakmadı, yumuşacık ekmeğe "çok sert dişim kesmiyor" dedi. üstüne kahve yaptım gittim onu da beğenmedi. yetmedi nasıl ev kadını olcan sen diye giydirdi. televizyon meselesi tuz biber oldu, ben patlamamışım. annem de gelmiş ıyıp ıldı diyor.
hayret bişey, delircem ya. bir kere de memnun ol be kadın. bak bak duyuyorum "alan olmaz bu kızı, üniden sonra evlendirin" diyor. delirmek üzereyim sözlük. umarım kafasına çaydanlık geçirmeden kalkar gider.