trafik kazası geçirip apar topar hastaneye kaldırıldım. hiç bi yakınıma ulaşılamadı. durum kritik. kranial yaralanma, fazlaca kan kaybı var. oysa daha çok gençtim. her zamanki rutinimde çıkmıştım evden. akşamüstü arkadaşlarla buluşurduk belki. son günlerde çok istediğim çantayı da alırdım. dondurma yerdik sonra. bir top vişneli bir top çikolatalı. su alırdım iki şişe. yetmiyor bir tanesi. bir yudum su bile içmek için vaktim kalmamıştı. ömrümün geçtiği hastane odalarının birinde kimsesiz son nefesimi verdim. çok üzülmüşler midir? sanmıyorum. ama biraz vicdan azabı çekmişlerdir belki ölürken bile yanımda olmadıkları için. ama suç benim telefonda neden şifre var ki ?
sırf bu yüzden hiç bir zaman telefonuma şifre koymaya cesaret edemedim.