Sürekli olarak kilo alıp veren birisi olarak söylüyorum ki; kilo vermek değil de onu sabit tutmak çok önemli. 14 Mart’ta 44 bedendim. Bu sene ders yoğunluğu ve gelecek kaygısı ile aşırı bir şekilde derslere abandım. Birkaç kez birbirinin üzerine gelen ağır sağlık sorunları geçirdim. Bir ay kadar okula gidemedim. Okulu bırakın tuvalete gidemez hale geldim. Yani anlayacağınız tam zayıfladım dediğim anda yine tombul oldum.
Sonra vize dönemimizde okullar pandemi sürecinden dolayı bir ara vermeye gitti. O sırada fırsat bu fırsat, madem evdeyim ve hareket edebiliyorum diyete gireyim dedim. Evden dışarı çıkmıyordum ancak ev içerisinde günde 7-8 bin adım atmaya başladım (evin tamamında ve balkonda yürüyordum). Derken bunun yetersiz olacağını düşünüp egzersiz yapmaya başladım. YouTube işime en çok bu süreçte işime yaradı. Yeme düzeni oluşturdum. Tatlı ile bir müddet vedalaştık. Her ay regl sürecinde sadece bir kere yeme hakkı tanıdım kendime. Zaten onun dışında da canım pek istemiyordu. En kötü yanı yeni tanıştığım biskrem extra’ya ara vermek oldu. Tadını çok seviyordum. Neyse böyle böyle derken yeniden 38 bedene düştüm. Artık tek gayem kilomu korumak üzerine olacak çünkü kilolarımla birlikte yaşamaya devam edersek pek de tatlı bir hayat yaşamak yerine bol sağlık sorunlu, bol yataktan kalkamamalı dönemler geçireceğiz. Kimsenin başına gelmesin böyle şeyler, çok zor. İlaçların etki etmemesi çok sancılı süreçleri maalesef beraberinde getiriyor. Neyseki şimdi n’apıyoruuuz? Kiloları koruyoruz. Umarım burada bir sonraki entry’im kilo aldım ve hayıflanmaya geldim temalı olmaz.