bugün
yenile

    tutunamayanlar

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    2,5 defa okudum. İlk seferinde yemedi, yarım bıraktım. Dedim benim buna çapım yetmez diye yarım bıraktım. Sonra bir şekilde okudum. Sanırım geçen yıl da ikinci defa okudum. İkinci okuyuşumda bir noktadan sonra öfkeden kudurdum, yer yer oturup ağlayacaktım az daha. Gerçekten insanı ortadan ikiye çatlatacak cinsten bir roman. Her anlamda çok iyi. Bence erkenden okunmamalı, ihtiyarlık gelene kadar da ara ara tekrar okunmalı bu roman. Romandan ilk haberdar oluşum da saçma sapan bir yere dayanıyor. Okan Bayulgen, Kanal D'de disco kralı'nı yapmaya başladığında ilk 2 yıl sıkı takipçisiydim programın. Sanırım muhabbet kralında olacak bir abi vardı programda. Programın konusunu bile hatırlamıyorum. O abiyi de hatırlamıyorum hatta. Programı bulsam alıp saklamak bile isteyebilirim. Çok hoş bir sohbetti. O abi muhabbetin bir yerinde birden yükseldi; "Efendim, her Türk genci mutlaka ama mutlaka Tutunamayanlar romanını okumalı. Tutunamayanları okumadan falanca konuyu(programda tartışılan konuya işaret ediyor) asla anlayamaz, içselleştiremez. Ama gençlerimiz okumuyor Oğuz Atay'ı. Adam o kadar içten ve iştahlı yükselmişti ki ulan dedim bu roman ne böyle. Sen üzme tatlı canını abicim ben okurum. Bilmiyorduk kızma. O zamana kadar da hiç duymamışım o kitabı işe bak. O gün yazdım kafaya bunu. Dedim bu abi bu kadar yükseldiyse bilgili bir abiye benziyor vardır bir bildiği. İlk fırsatta da almıştım. Ama yine de kitabı okumam çok zaman almıştı. Kazık kadar oldum. Kitabın ismini ilk duyduğum andan bugüne 10 seneyi geçmiştir. Gelinen noktada bu kitabı kime okutmalı, kime okutmamalı kararını verebilmiş değilim. Benim hayatımda iyi ki yer edinmiş diyebiliyorum sadece. Bilseydim bu kadar heves eder miydim okumaya bilmiyorum. ayrıca: (#2342346)
    ... diğer entiriler ...