bugün
yenile

    wuthering heights

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    adını çok duyduğum için merak edip okudum. sonuç olarak beğenmekle beğenmemek arasında çok kalsam da finalle birlikte beğendiğime karar kıldım. öncelikle hikaye alışageldik bir aşk romanı değil. hatta aşk romanı demek büyük haksızlık olur. alışageldik karakterleri yok diyelim. --- spoiler --- sevdiği kadının hayaletinin kendisine musallat olabilmesi için mezarını tırnaklarıyla kazıyan bir adam olan heathcliff'in o bitmeyen nefreti ve öfkesi.. hiçbir şekilde zalimliklerini haklı çıkaramaz yaşadıkları benim gözümde. öyle çalkantılı bir karakter ki bu adam, öldüğü zaman rahatladım. yine de kendisine bir türlü kızamıyorum. çünkü inanılmaz, gözü kara bir aşık. catherine dışında herkese kapatmış kendisini, öyle ki yadigarı olan kızını bile sevmiyor hatta en çok ondan nefret ediyor. catherine ise şımarık, bencil bir kadın olarak en sinir olduğum karakterlerden biriydi. her türlü manyaklığına rağmen onu alttan alan ve seven kocasına yaptıkları çok kötüydü gerçekten, kitabın en kötü karakterleri bir bu kadın bir de heathcliff zaten. yine de en zeki karakter de bu kadın. herşeye rağmen edgar'ın heathcliff'ten daha iyi bir seçenek olduğunu bildiği için onu seçti. mesela sadece para ve ünvan değil, heathcliff'in ona aşık olsa dahi nasıl zalim biri olduğunu bildiği için edgar'ı seçti isabella ise en gerizekalı karakterdi gerçekten. başına gelen her haltı hak ettiğini düşünüyorum. köpeğini gözünün önünde asacak kadar manyak bir adamın peşinden gidecek kadar gerizekalı çünkü. joseph gibi yobaz bir karakterin yüzyıllar geçse de hala daha mevcut kopyalarının olması peki... en sevindiğim kişi ise hareton'du. en çok aşağılanan kişi olduğu halde, en çok acıyı çektiği halde heathcliff , aptal oğlu linton ve babası olacak pislik gibi alçak ve vicdansız bir adam olmadığı için. hareton'un tek kusuru kaba bir adam olmasıydı. ama kaba olmaktan başka bir seçeneği yoktu. buna rağmen aralarındaki en vicdanlı adam da edgar'dan sonra oydu. cathy'nin sonunda ona aşık olmasına ve evlenmelerine çok sevindim. cathy ise el bebek gül bebek yetişmiş, biraz şımarık biraz da hayalperest bir kızken, salak salak şeyleri dert edinip ağlayan bir çocukken en büyük acıları ve korkunç bir yalnızlığı deneyimleyerek sancılı bir büyüme süreci geçirmiş, hareton'dan sonra en sevdiğim karakterdi. evet, hareton'a ilk başlarda takındığı tavır çok korkunçtu özellikle kitap okumaya çalışmasıyla alay etmesi inanılmaz kırıcıydı ama onun da kaba olmaktan başka bir seçeneği yoktu. o an için. nelly yanına gelince biraz soluk alan genç kız hatasını erken fark etti ve aslında ona aşık olduğunu kabul etti. bu nedenle kitabı beğendim. --- spoiler --- okunur.
    ... diğer entiriler ...