Çocukluğum geldi aklıma.
Salondayız. Beş yaşında falanım. Abim okulda. Annem bana kazak örüyor. Lacivert. Göğsünde krem rengi kalın çizgiler var.
Koltuğun kenarında duran, babamın süveterini görüyorum. İstemsizce kokluyorum. Allahım... O nasıl güzel bir koku. O zamanlar babamı görüp, sarılıp koklayamıyorum tabi. Hayat mücadelesi. O süvetere sarılıp, koklayarak uyudum öğlen uykumu o gün. Hiç de ellemedi annem.
Şimdi de babam çok güzel kokuyor. Eşşek kadar olduğum için ben sarılıp koklayamıyorum. Bir de erkek evlat olmak var tabi. Neyse.