efe aydal

bir şeyi eleştirirken mantıkla vicdanın doğru orantılı olması gerekir. lakin kendisinin geçtiğimiz gün yayınladığı mini podcast'ta bunu göremedim.. - okan bayülgen'in programına cübbeli ahmet hoca'yı çağırması . bahsi geçen program; link . şimdi; efe aydal'ın bu programı izlemediğine bahse girebilirim.. çünkü izlemiş olsa sergileyeceği tavır ve edeceği laflar bu şekilde olmazdı. az çok tanıyoruz kendisini. uzun zamandır da -zaman zaman- severek (zaman zaman sevmeye çalışarak hdjashdygh) takip ederim. gördüğüm kadarıyla sadece "okan bayülgen'in programına cübbeli ahmet hoca'yı çağırması" olayının kağıt üzerinde nasıl bir şey olduğuna bakmış, -programı izlemeden- ne gördüyse de çatır çatır söylemiş. yanlış! -eğer içeriğe bakıp da böyle konuştuysa vay haline..- burada ne avukatlık yapıyorum, ne de bir tarafım. ve şunu belirtmesem olmaz; olaya yabancı değilim. dedemin dini anlamda bende etkisi çoktur. sağ olsun bir çok şeyi de onun vesilesiyle öğrenmiş, onun kitaplarından tanımış, onun sayesinde keşfetmişimdir. ve dedem ne yazık ki cübbeli'ye benden daha sıcak bakıyor.. hiç tanıma fırsatı bulmadığım diğer dedemin cenazesini de -cübbeli'nin hocası olan- mahmut ustaosmanoğlu kıldırmıştır. -sene 1984 falan.- yani diğer dedemin tarafı da bu konulara oldukça aşina. rahmetli bir yaştan sonra ilim öğrenme adına çok gidip gelmiş yanlarına. demelerine göre çok da feyz almış. hayatta olsaydı muhtemelen onunla da bazı konularda ayrı düştüğümüz olacaktı :d neyse. konumuza dönelim; şayet birisi din gibi bir olgu hakkında konuşacaksa, belirli bir ciddiyette olması gerekir. çünkü bahsi geçen konu ağır. sen duruşundan sözüne, fikrinden mimiğine sağlam duracaksın ki o ağırlığın altında ezilme. ama ne yazık ki din hakkında konuşan hemen hemen her "hoca" yeri geldiğinde bunu sağlayamıyor. bu mevzudaki cübbeli dahil.. ancak.. programı izlerseniz fark edeceksiniz ki; bu program nezdinde bunu çok güzel sağlamış. okan bayülgen de buna çok güzel, çok adaplı, gayet olması gerektiği uyumda eşlik etmiş. keşke her dini program bu frekansta yapılsa ve herkes fikrini bu kadar tatmin edici belirtse.. cübbeli'yi seversiniz sevmezsiniz ya da samimi bulursunuz, bulmazsınız. o başka konu. fakat adama x konu soruluyor ve adam bunu elinden geldiği kadar açıklıkla itina ederek cevaplıyorsa takdir edilmesi gerek. muhalefet edilecek yanları elbette var. benim ömrüm bu adamda gördüğüm yanlışları ve çelişkileri dedemle tartışmakla geçti. deve sidiği gibi konulara falan inmeye gerek yok. önce adamın sunduğuna odaklanın, tezlerine birer antitez sunun. sonra başka başka şeyleri zaten deşersiniz, deşeriz.. efe aydal'a bakıyorum, "ulan var ya.. ben o programda olacaktım ulan var ya.. ah ulan.." falan diyor, ateistler neden kale alınmıyor diyor, müridleri üzerinden cübbeli'yi aşağılıyor.. yapma işte şunu. bu mu yani bunun usulü? okan'a da "cübbeli'yi reyting için çıkarıyor ki :d" gibi bir tespitle yüklenmiş. i na nıl maz.. okan'a sempati duyduğumu inkar etmiyorum. kabul, reyting için. ama kadir gecesi böyle bir şey yapması reyting uğruna olsa dahi bence güzel bir şey. keza aynı gece sadece cübbeli'yi değil, caner taslaman'ı da çıkardı. -keşke sırayla çıkarmak yerine aynı anda çıkarsaydı ama o riski alamamış anlaşılan.- okan'ın 10 kasım'da da belirli tarihçileri toplayıp atatürk hakkında program yapmışlığı da var. ya da ntv'ye metin akpınar'ı konuk edip sanattan, toplumdan, siyasetten konuştuğu da oldu. veya bazı askeri davalar hakkında hukukçuların değerlendirmelerini aldığı programlar da oldu. yıllarca televizyonda televizyonu eleştirdi diye, reyting canavarının en büyük silahlarından biri oldu diye; yaptığı bu gibi yararlı programları neden hiçe sayalım? kaldı ki elmalılı hamdi yazır'ın okan'ın anne tarafından büyük dedesi olduğunu bilmeyen yok. şu programı izleseydin adamın evinin köşesinde kuran bulundurduğunu, kuran meallerine meraklı olduğunu görürdün. vakti zamanında habertürk'te katıldığı bir programda fatiha'yı mealiyle birlikte çok iyi bildiğini de göstermişti. dolayısıyla ben bu konuda okan'ı samimi buluyorum. işin içinde reyting elbette vardır. ne zaman olmadı ki? ama sadece bunu öne sürerek adamın ortaya koyduğu faydayı hiçe atmanızdan haz etmiyorum. hele hele adamın geçmişte bir kadınla tartıştığı o sigara mevzusuna, şakşakçı hayran kitlesine ve okumuş cahil oranının her geçen gün artması sularına yelken açmak konu çarpıtmaktır, eleştiri kılıfında boş yapmaktır, itibar zedeleme kampanyasıdır. pek tasvip etmediğim cübbeli'ye; sorulan her soruya kendi görüşüne göre en doyurucu/dolu cevabı verdiği için tüm içtenliğimle teşekkür ediyorum.. ama tabi ki bu ona o konularda muhalefet etmeyeceğim anlamına gelmez. yine sorulsa, yine eleştirimi yaparım konudan konuya. benim teşekkürüm ortaya koyduğu netliğe. şahsa tümden karşı değilim, yanlış bulduğum "bazı" konulara karşıyım. şu program çerçevesince ya siyah demiş, ya beyaz. tuncer çiftçi tarzı asalakların yaptığı gibi gri değil yani.. mesela şu programı izleyen herhangi birisi; - kuran'ın neden arapça indirildiği konusunun - arapçanın diğer dillerden farklı olarak anlam labirenti bir dil oluşunun - kuran'ın edebiyat mucizesinin - hz. musa ve hz. isa'nın mucizelerinin ve nedenlerinin - türkçe meal farklılıklarının (rahman ve rahim kavramları üzerinden anlatımıyla) oluşturduğu tehlikenin - bazı arapça kavramlar ve anlamlarının ve dahası onlarca farklı konunun -cübbeli'ye göre olan- cevaplarına erişebilir. (ki bazı cevapları ona buna göre değil, sahi cevap. inkar edilemez derecede doğru yani.) ya da; bu konuları araştırmaya heves edebilir, bu konuların bir de cübbeli tarafını gözlemleyip bakış açısını zenginleştirebilir, cübbeli'ye karşı çıkacak bulgular elde edebilir.. her halükarda zararı olduğu gibi faydası da vardır yani şu programın. siz faydasını görmezden geliyorsunuz, ben buna kızıyorum. ve bana öyle geliyor ki; siz ahkam kesen abilerin bir çoğu cübbeli ile vs atsa mağlup olur. her ne kadar inkar etseniz de adamın sağlam bir birikimi var. -keşke daha doğru kullansa..- oldukça da antrenmanlı. olası bir tartışmada size nasıl bir atak yapacağını kolay kolay kestiremezsiniz. dolayısıyla o mücadele her iki taraf için kıran kırana bir mücadele de olabilir, birkaç yumruk sonrası o ringten "nakavt!" sesi de gelebilir.. mesela adam şu programda anlattığı bir şeyi açıklarken "her şeye lügatla mana verilmez." diye bir laf etti, itiraf ediyorum o an afalladım.. akabinde de "kuran, kuran'ı tefsir ediyor zaten." dedi, konuşmasını durdurup biraz mola verdim. hitabeti de cidden hafife alınacak seviyede değil. -eskiden daha esip gürlüyordu ama şimdilerde sağlık sorunlarından olsa gerek biraz durulmuş. keşke siyasi konuşma konusunda da biraz durulsa.. gerçi meal kısmında "fetö dini hafifletmek için bize baskı kurdu." tarzı şeyler dedi, hapse girmesini de bu baskıya örnek verdi. gelsin de siyasi konuşmasın..- not: adını hatırlamadığım bir doktor zamanında cübbeli için "keşke bu keskin aklını bilim için kullansaymış, yazık olmuş." demişti. nedense o aklıma geldi şu an. son olarak; "kuran ve islam sadece hocalara bırakılmayacak kadar önemlidir." - (#2295734) (bkz: the end)