bugün
yenile

    polis

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    "artık ne zaman biri sevgiden bahsetse elim tabancama gidiyor. benden korkmana gerek yok. biliyorum beni kaba buluyorsun. ama benim şiddete mealim vallahi dertten.." t: 2007 yapımı, başrollerinde haluk bilginer ve özgü namal'ın yer aldığı, onur ünlü'nün izleyeni nakavt eden filmi. öncelikle şunu söylemek lazım; şayet bu filmi izlediyseniz, kesinlikle ve kesinlikle güneşin oğlu'nu da izlemeniz -bence- gerekmektedir. keza aynı durum tam tersi için de geçerli. - (#2301116) filmde kullanılan favori şarkılarım; (#2305987) ve (#2306151) hemen hemen her ünlü filmi için aynı şeyi söylüyorum ama, daha iyi bir ifade olmadığından yineliyorum; anlamaktan ziyade hissetmek için izlenmesi gereken filmlerdendir. -çünkü adamın tarzı bu. bak mesela aynı olay zeki demirkubuz filmleri için de geçerli. sen istediğin kadar önce anlamak için izle, adam önce hissetmen için film yapmış. inkara mahal yok..- musa rami gibi bir karakteri sinemamıza kazandırdığı için ünlü'ye minnettarım. filmin içeriği ve barındırdığı etmenler hakkında da şunları söyleyebilirim; --- spoiler --- bence şurada bahsettiğim formül bu filmde de mevcut; (#2084721) yani aslında; tüm olaylar, tüm süreçler, tüm karakterler -kısacası filmdeki her şey-, izleyiciyi o kurban olunası final sahnesine hazırlıyor. çoğu kişinin bu filmin finalinden tatmin olmaması da bu yüzden. çünkü tahmin ettikleri klişe gerçekleşmiyor. aksine taş gibi bir realiteye son sürat tosluyorlar; güzel günlerin ve mutlu sonların sadece masallarda olduğu gerçeği.. "neden finali adam akıllı bir yere bağlanmadı? öyle final mi olur, resmen havada kaldı. neden filmin sonunda musa rami dediği gibi izmitlilerden intikam almadı? ya da neden sevdiğinden karşılık bulamadı?" 1- intikam filmi görmek istiyorsanız gidin kıçı kırık john wick'i izleyin. çünkü bu filme bundan daha iyi bir final yapılamazdı. 2- finaldeki o yarım kalmışlık, düşülen boşluk, köprüden önceki son çıkışın kaçışı; aslında hayatın gerçek yüzü. film boyunca her şeyini yavaş yavaş kaybeden bir adamın, final sahnesinde en çok ve en son istediği şeyin de gerçekleşmeyişi.. bundan daha doğal, gerçek hayatı ele alıp yansıtan daha etkili bir final olamazdı. önce hissedin ahali. "sen de başını alıp gitme ne olur, ne olur tut ellerimi.." denilen o son şeyin de aslında tam kazanılamadan tümden yitirilişini hissedin.. kızın karşısına her geçtiğinde iki tokatlık canı olan, hastalığından ötürü de hayatı günden güne daha çok pamuk ipliğine bağlı olan bir adamdan da bir şey beklemeyin. öyle bir anda matrix kesilip ortalığın amına falan koyamaz yani bu adam. emin olun; bu filme istediğiniz gibi bir intikam finali yapılsaydı filmin tadı kaçardı. filmi değerli kılan finali, finali değerli kılan filmin kendisi.. biri bile böyle olmasaydı, filmin hiçbir manası kalmazdı. dümdüz, bombok, manasız, hiçbir derinliği bulunmayan yavan bir film olurdu. sonra onu en fazla bir defa öylesine izler, sonra da unutur giderdiniz. ama şimdi öyle mi? ne zaman bu film aklıma gelse derinden bir ah ulan çekiyorum.. not: bahsettiğim final sahnesi güneşin oğlu filminin final sahnesiyle aynı. ama onda malum sahneden sonra bir sahne daha var ve daha olumlu bir kapıya çıkıyor o filmin sonu. bunda öyle değil. bu da aynı sahnenin iki farklı türde de ne kadar etkili olduğunun kanıtı.. + beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim funda. - rica ederim musa bey. fakat sizin hastanede olmanız gerekmiyor mu? - son birkaç günümü niye hastanede geçireyim ki, böyle seninle olmak varken? + musa bey rica ediyorum bana böyle şeyler söylemeyin. - ama neden funda? seni seviyorum.. ne olur gitme. benden korkuyorsun dimi? korkuyorsun benden. bir iki ay öncesine kadar herkes beni severdi. allah biliyo' ya ben de onları severdim. en çok da haluk'la seni. sonra yavaş yavaş çocuklarım ölmeye başladı. torunlarım, etrafımdaki herkes öldü. artık ne zaman biri sevgiden bahsetse elim tabancama gidiyor. benden korkmana gerek yok. biliyorum beni kaba buluyorsun. ama benim şiddete mealim vallahi dertten.. ölmeden önce senden, küçücük bir şey rica edebilir miyim? çok küçük bir şey gerçekten. + tamam. peki yapıcam. - teşekkür ederim. bir kere, sadece bir kere "seni seviyorum." der misin? "seni seviyorum." de. "seni seviyorum." de lan! + seni seviyorum.. - yalan söylüyorsun!! --- spoiler ---
    ... diğer entiriler ...