ağlamıştık
boyalarımız aktıkça ferahlamıştık hatırla gözyaşlarımız simsiyahtı
sanırdım
yanağımın sıcağına göç ediyor kırlangıçlar
beni anla.
geçti ömrüm iklimden iklime
yuva yaptım kaç paket cigaranın bacasına yorgunum, kahvem çamur gibi
batmaya da razıyım, artık beni anla
yeter ki sen beni
hiç yazamayacağım bir romanın kollarına atma.
(bkz: paragraf başı)
(bkz: didem madak)