bugün
yenile

    değişmek

    16
    +
    -entiri.verilen_downvote
    çok değişmişim ben senden sonra. bugün balkondaki şişlerden ayaklarımı sarkıtırken farkettim. eskiden en çok sevdiğim şeydi kalabalık aile toplantıları. bayramları hep bu yüzden çok severdim. oysa şimdi o kalabalıktan kaçacak delik arıyorum. o çok sevdiğim bayramlar başımı ağrıtmaktan başka işe yaramıyor. bu histen nefret ediyorum. önceden çok güler yüzlüydüm hatırlar mısın? her sabah sınıfta "nasıl sabahın bu saatinde bu kadar mutlu oluyorsun lan?" sorularına sessizce verdiğim cevaptı aslında varlığın. tamam, gerçekçi olalım; tek neden sen değildin mutluluğumun. küçüktüm. hayatta her şeyin çözümü var sanıyordum. i̇stersen düzelir her şey düşüncesine aptalca inanmış bir çocuktum. ama buna inanmamın en büyük nedeni de sana duyduğum sevgiydi. zira senden önce de karanlıkta savruluyordum. seninle hiçbir bayramı beraber geçirmedik ama nedendir bilinmez, her bayramda yokluğunu çok daha derinden hissediyorum. şimdilerde geri dönsen tanıyamazsın beni. herkese gülücük saçan, herkesin derdine koşan o kız artık yok. en son senin ölümünden iki ay önce görüştüğüm bir arkadaşımla rastlaştık yolda, nasıl oldu bilmiyorum ama anladı. bana beni bu hayattan koparan bir şeyler olduğunu anladı. ne kadar garip değil mi, burnumun dibindeki insanlar hiçbir şey anlamadılar ama o anladı. sen değil miydin beni dokuzuncu sınıfta intiharın eşiğinden çeviren, dedi. şimdi seni beni çektiğin o kuyuya düşüren şey ne, dedi. yoruldum dedim. birine daha neler hissettiğimi anlatacak gücüm yok. yoruldun, dedi. belli, çok yorulmuşsun yarım yamalak bile gülümseyemiyorsun. vaktin varsa oturalım dedi, vaktim yok dedim. mahcup bir şekilde gülümsedi ve dedi ki "senin yüzünden o çok yakışan gülümsemeni alan şey her neyse o gülümseme kadar yakışmamış sana." çok da içten olmayan bir gülümsemeyle karşılık verdim. kime yakışmış ki şu hüzün bana yakışsın. kim yakıştırabilmiş ki sevdiğine ölümü ben sana yakıştırabileyim? neyse, sen zaten bir daha asla dönmeyeceksin. dönemeyeceksin. çok sessizlestim. hani emre aydın diyor ya "benden aldıkların neden benden fazla?" diye. i̇şte ben de defalarca soruyorum bunu hayaletine, neden? bende ben diye bir şey bırakmamışsın. şimdilerde aynaya bakınca bir yabancı görüyorum karşıda. çok acıyorum kendime. bu hale nasıl gelebildim, kendime acıyorum. bana dört sene öne bir erkeğin yokluğunun beni yerle bir edeceğini söyleselerdi hadi lan ordan derdim. ama hayat işte, ben büyük laf ettim ve o lafımı hayat çok acı bir şekilde karşıma çıkardı. bana yaşattığın acılar beni yirmi yıl yaşlandırdı. yaşım nedeniyle benden beklenen o umut dolu insan olamıyorum artık. artık tek "geçecek" cümlesi duymaya bile tahammülüm yok. çok istedim çok inandım. geçeceğine çok inandım. hem de öyle bir kere iki kere falan da değil. her yere kapaklandığımda kalkıp yeniden denedim. ama olmadı. yoruldum. artık hiçbir şey beklemiyorum. öylece durmuş olacakları izliyorum. geçmesi için çabalamıyor, yalancı gülümsemelerle kendimi kandırmıyorum. her neyse uzun ettim, çok özledim seni. hem de haddinden çok. hakettiğinden çok..
    5bir şey söylemeden geçmek istemedim ama ne söyleyeceğimide bilemedim. allah yüreğinde ki yorgunluğu alıp yerine huzur versin inşallah. - öylesinebirisi 17.06.2018 02:43:34 |#3571907
    4allah razı olsun teşekkür ederim. - sevdigimezaralti 17.06.2018 10:32:42 |#3572175
    ... diğer entiriler ...