bugün
yenile

    unutmak

    6
    +
    -entiri.verilen_downvote
    2015 şubat'ıydı. evdeydim telefonum çaldı, açtım okuldan bir arkadaşım arıyordu. hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. noldu diyorum, kız ağlamaktan konuşamıyor. "nazlıcan. " dedi sustu. "nazlıcan ölmüş." sessizlik. aynı sıraya oturduğumuz, iki gün önce gülüp muhabbet ettiğimiz nazlıcan ölmüş. toparlandık gittik işte cenaze falan filan. sonra yurda gittik, herkes ağlıyor. kimisi korkmuş dönmüş, onu seven çocuk zaten perişan. üzüldük tabi. ve şaşkınız. i̇nsana ölüm genç yaşta çok uzak geliyor. o ilk gün hiç unutamayacakmışız, hiç onun yokluğuna alışamayacakmışız gibi geliyordu ama iki hafta sonra onu seven çocuk dışında hepimiz hayatımıza kaldığımız yerden devam ettik. hayat devam ediyor, devam etmek zorunda. i̇lk günkü gibi kalsa yaşanmaz zaten. sabahtan beri adını hatırlamaya çalışıyorum. insan beraber onca zaman geçirdiği insanın adını unutunca da ona ihanet etmiş gibi hissediyor. ama ne demiş dostoyevski; "önce biraz ağladılar ama şimdi alıştılar. aşağılık insanoğlu her şeye alışır!" mekanın cennet olsun nazlıcan. huzur içinde uyu.
    ... diğer entiriler ...