saçındaki tokan düşmüş.
nasıl da kıvrılmıştır şimdi çenene doğru.
tenine gölgesi düşmüş,
elinle alıp kulağının ardına götürmüşsündür.
oturduğun yatakta dizlerini toplamışsın göğsüne,
kollarını sarmışsın etrafına,
güzel çeneni dizine dayayıp.
bakıyorsun anlamaya çalışır gibi,
saçmalıklarımı...
sığdıramadıklarımla yargıla beni,
mesela aklıma seni sığdıramıyorsam,
hayatıma alamıyorsam hayalini,
gerçeğime sığmıyorsa elini tutma heyecanı,
öpmek krizantem çiçeği gibi,
ne rengini ne kokusunu bilmiyorsam,
bununla yargıla beni!
nasıl gittiğimle değil,
her defasında nasıl sana geldiğimle yargıla beni
nasıl vazgeçip dizlerinin dibinde
koynuna girme yüzsüzlüğümle suçla beni!
uyandığında kokuma hasret
uyandığımda tenin özgürlüğüm
en son öptüğüm yerinden
ayırsana beni
yapabiliyorsan
en yandığından
uzak tut
ne yapsam
canını yakıyorum ya
yapmadığımla yargıla beni!
yatağına gelmediğimle
hayaline girmediğimle
ne çok dokunmak istedin
uzandığın yerde olmadığımla yargıla beni!
üstleneceğim
çok sevdim
o sevmedi beni de!
gidişine bir kadeh daha dolduracağım...