yatağımda bacak bacak üzerine atarak yatıyorum ve turuncu şortumla bakışıyorum. camım açık ve dışarıdan serinlik bana eşlik ediyor ve bir de uçak sesi. sağa bakıyorum ve komidinimi görüyorum. onun üzerinde televizyon biçimindeki minik kütüphanem ve kütüphanemin önünde "artık evlenme sırası sende nisyan!" diye elime zorla tutuşturdukları gelin çiçeği duruyor vazoda. sonra hafif sola kayıyor gözlerim ve duvara yapıştırdığım gece parlayan yıldızlar göz kırpıp, selam yolluyor sizlere. onların hemen yanında gardolabım ve gardolabımın üzerinde çocukluktan kalma, atmaya kıyamadığım oyuncaklarım... sola bakacak olursam da çalışma masam ve üzerindeki dağınıklık, bileklik, küpe, makyaj malzemesi, bilgisayar, su şişesi, bandana, ıvır zıvır... son olarak baş ucumda da en güzelinden bir kitap var. öyle işte.