kozalamaktır.
bir tırtıl gibi ezilen kalbimizi sarar sarmalar kozaya hapsederiz. kısık zaman alevinde pembeleşinceye kadar beklettikten sonra rengarenk bir kelebek olur kanatlanır çıkar o kozanın içinden anılar. siyahımızdan bıkmışçasına binbir renge boğarız da hafif acımsı bir gülümseme ile yad ederiz unuttuk dediğimiz tüm yaraları. kendimize söylediğimiz en meşru yalandır.
yoksa acı değişmez kesilip kanatıldığın yerden. yine dokunup yanmamak için camın arkasına atar seyrederiz.
adı da unuttum olur.
unutmak olur..