bugün
yenile

    kendini insanlardan soyutlamak

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    dün bir kez daha farkettim ki ben insan sevmiyorum. aynen bu mesajı attım daha dün bi arkadaşa. yakın bir arkadaşım ve yanında gelen ortak arkadaşımızla birlikte iftar için eve gittik. kızın yanından kaç defa diğer odaya kaçtım bilmiyorum. yemeğe bakayım dedim, eşyalarımı toplıcam dedim türlü türlü bahaneler bulup diğer odalarda oyalandım. tahammül edemedim yanında durmaya. i̇nsanların çoğu enerji süpürgesi gibi. bütün enerjini silip süpürüyorlar. onlarla görüştükten sonra kalmıyor yaşama sevincin falan. başın bedenine ağır geliyor. maddi manevi külfet oluyorlar, yük gibiler. yakın arkadaşıma o gider gitmez utanarak dedim ki ben bi daha senden başkasıyla buluşmam gelmesin kimse seninle. ben gerçekten farklı hissediyorum. bunu söylemeye utanıyorum çoğu zaman. yanlış anlaşılmaya çok müsait ama cidden farklı hissediyorum. insan sevmiyorum. değer verip muhatap olmak, muhabbet etmek istediklerim o kadar az ki. hatta onlardan bile sıkılıyorum. önce görmek için can atıp sonra da yanlarında sus pus oluyorum. i̇nsanlar gözümde fazlasıyla garipler. tuhaflar. eskiden beri böyleydim. hep seçiciydim ama artık hep kabuğumda yaşar oldum. en sevdiklerimden ayrılmak zorunda kaldım. bi daha da kimseyi önemsemedim. ailemi bile aramayı unutuyorum çoğu zaman. kaç defa bunun azarını sitemini yedim bilmiyorum. hatta abim bi ara ciddi ciddi kontrol ediyordu beni, belli periyotlarda annemi aramam gerektiğini hatırlatıyordu. çünkü annemle babam çok üzülüyormuş, bu konuşuluyormuş evde. en son gidişimde artık annem ciddi bir şekilde, insanlardan bu kadar uzak durduğum için sitem etti, baya üzgündü. nasıl üzüldüğümü anlatamam. çok farklı şeyler gelmiş aklına. yanlış düşünceler yer etmiş içinde. anlatmaya çalıştım ikna edemedim. sırf mutlu olsun diye istediği gibi davrandım. çoğu zaman o istiyor diye yapıyorum zaten. i̇çimden geldiği için değil. dostoyevski'nin kitabından şu sözü geliyor sürekli aklıma, kendimi bu sözde buluyorum. "tamamiyle ciddi olarak söyleyeyim ki, böcek olmayı çoğu zaman arzuladım. yazık ki buna bile layık olamadım. baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır, gerçek; tam manasıyla bir hastalık." son bir yıldır da çoğu şeyi unutuyorum çoğu şey umurumda değil. i̇nsan ilişkilerimde sık sık hatalar yapıyorum. i̇yice yabanileştim. i̇nsanlarsa bu konuda hassas oluşumu iyiye yoruyorlar, ama değil. tahammülsüzlük beni çok korkutuyor. i̇çimde, aklımda belirsiz olan meseleler var. belirsizlik çok korkunç. dipsiz bir kuyu. kara bir delik gibi. ne düşeceğini biliyorsun ne çıkacağını. hayatımda ilk defa korkudan uykularımın kaçtığını, üzüntüden yiyememenin ne olduğunu gördüm. durulmanın sessizleşmenin soğukluğunu hissettim. yabancısın kendine bile. i̇nsanlar uzak. i̇nsanlar boş. i̇nsanlar aptal. i̇nsanlar sıkıcı. keşke istediğimiz an kendimizi dondurma imkanımız olsa. şöyle bir 3 sene falan dondursam. dün o arkadaşımın dizlerine yattım, hani bu gönül ve zihin yorgunluğu da nasıl anlatılır ki. dünden beri kendimde değilim. hiç bir şeye odaklanamıyorum. gerçekten şu insanlar.... sevilesi yanları yok.
    ... diğer entiriler ...