bugün
yenile

    the matrix

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    sinema tarihinde eşine az rastlanan türden başka bir film gerçekten bu film. allah'ım ne kadar çok güzel film var seçemiyorum resmen. ama matrix izleyiciye filmde vadettikleri kadar hatta daha fazlasını filmden sonraki insana vadettiği için sırf bu kişiye değer ve farkındalık hatta vizyon katabildiği için özellikle bu özelliğiyle apayrı bir yerde duruyor benim için. bazı filmler vardır hikayesiyle, kurgusuyla, sinematografisiyle, felsefesiyle, karakterleriyle, castıyla işte bütün detaylarıyla insana şunu düşündürür; sanki bu film, bütün emek verenleriyle herkes hayatının başından sonuna kadar bu filme hazırlanmışlar gibi. sinemaya bambaşka bir vizyon getiren bu film için özellikle wachowski kardeşler sırf bu film için hayatlarını yaşamışlar gibi. filmin felsefesi, vizyonu, kurgusu, çekim teknikleri, replikleri her şeyiyle sanki yıllarca büyük bir birikim gerekiyormuş gibi. hayatlarının tüm sermayesini bu filme akıtmışlar gibi. hem çok derin hem çok yalın anlatımla böylesi bir filmi birileri nasıl ortaya çıkartabiliyor diye düşündürüyor hep. filmin en önemli özelliği ise öyle ince ince işlenmiş bir olay örgüsü, karakter tanıtımı, mekan seçimi, milyon tane detay ve felsefe var ki bu film üzerinden çok fazla anlam, felsefe, teori üretilebilir. her açıdan farklı farklı alt metinler ortaya konulabilir ve emin olun hepsi de doğruluk payı olan çıkarımlardır. bu film bunu fazlasıyla hak ediyor. ben ortaya koyduğu felsefeye ve bunu son derece özgün işleyişine hayran kalmıştım hep. tam da 21. yüzyıla girerken sınırları yeniden çizip bir vizyon ve çerçeve çizmeyi başaran çok müthiş bir film. filmde öyle güzel replikler var ki, öyle ince ince işlenmiş diyaloglar var ki mest olmamak elde değil her biri farklı farklı kapılar açan muazzam tespitlerle dolu. mesela morpheus kaçırıldıktan sonra ajanın morpheus'a karşı yaptığı monolog insan ırkı üzerine çok enteresan tespitlerle dolu. film çok fazla felsefe ve olguya değiniyor çok fazla şey hakkında iddia ortaya atıyor. neyse işte nedense aklıma o monolog'ta aklıma ilk gelen repliği yazmaya geldim ben buraya. buldum o sahneyi. ajan; matrix evreni ve yaratımı hakkında bir şeyler söylüyor; --- spoiler --- biliyor musun ilk matrix'in, kimsenin acı çekmediği ve mutlu olduğu mükemmel bir dünya için yapıldığını biliyor muydun? tam bir felaketti! kimse programı kabul etmedi. neredeyse tüm ekinler öldü. bazıları mükemmel dünyayı tanımlayacak programlama dilinin olmadığını söyledi. ancak bana göre bir ırk olarak "insanoğlu kendi gerçekliğini sefalet ve acıyla tanımlıyor." bu yüzden mükemmel dünya ilkel beyinlerinizin durmadan uyanmayı denediği bir rüya halini alıyor. bu yüzden matrix bu şekilde yeniden dizayn edildi. "uygarlığınızın en mükemmel hali!" --- spoiler --- i̇nsanoğlu kendi gerçekliğini acı ile tanımlıyor. matrix evreni hakkında izleyiciye çok kritik bir soru hakkında cevap niteliği taşıdığı gibi insanlar üzerinde son derece yerinde bir tespitte yerleştirilmiş filme. öyle ki matrix denilince aklıma ilk olarak bu sahne geldi hemen. öyle işlemiş bana. i̇nsanın neden "varmak"tan daha çok "yolda olmak"tan haz duyduğunun bir sırrı gibi adeta. bizler ilerlemeye programlı ve engellerle mücadele ile anlamlı yaratıklarız aslında bu çok açık. ülkelerin refah ve intihar eğilimi arasındaki ilişkiye bakmak yeterli aslında. ayrıca tam da bu mükemmel düzen halinin paradoksu temelli cennet üzerine yazdığım şu yazıyı da bırakmak istiyorum buraya: (#1831053)
    ... diğer entiriler ...