hissizlik diye tabir ettiğim durumdur bir gün bu durumdayken şu satırları yazmıştım;
i̇çimde bir burukluk, derin hissizlik
kaybolmuşum bilmiyorum, peşimde benliğimin ücretsiz korumaları
ücret ödeyerek gönderdim onları
94 e binip hisler balkonuna geçtim oradan
bilincimi burada kaybetmeyi planladım o gece
bu sefer yalnız değildim,
saksıdaki çiçekler,çocukların kaçırdığı top ve köşeye fırlatılmış sofra bezi
hepsi bir yandan ne olduğunu sordu
birşey yok dedim inandıramadım
sineye çekmeyip bir daha sordular
döküldüm hemen..
bardağımda yer kalmamıştı artık
tezgahın her yerine sızdım
el beziyle temizlediler bedenimi
farkettim ki düşünmeyeli uzun yıllar olmuş radyo icat edilmiş, dayı olmuşum
kulağıma karıncaların ayak sesleri takılıyor
duyuyorum..
kırıntıları hayallerimin kefaletini karşılamaya yetiyordu
özgürlüğüne kavuşanları serbest bırakmak istedim
neden dediler ?
bende çok yattım halden anlarım dedim gittiler...
karıncalarda gitti bir süre sonra herkes sustu
aynur teyzenin torununa söylediği ninni hepimizi uyutmuş...
sabah rüzgarı boynuma bir buse kondururak uyandırdı
oysaki en son anaokulu öğretmenim beni öperek uyandırmıştı
tekrar kaçmaya çalıştım geçmişimden
artık izin vermiyordu benliğimin korumaları
bu temiz bir sayfaya beyaz mürekkeple yazmaya çalışmak gibiydi...