(#1819194)
neden başkadır bende elif şafak?
çünkü bana kitap okuma alışkanlığı kazandıran yazarların başında gelir kendisi.
kitap okumayı sevdirme becerisine sahiptir benim nazarımda.
kişiliğinden nefret ediyorum, firarperest'te daha fazla tanıyorsunuz kendisini ve duyarcının tekidir. oryantalisttir. ülkeye ve kültüre karşı fazlaca isyankardır. mağdur edebiyatına bayılır. hele ki bir tane tedx konuşması var ki mağduru oynama işinin ne kadar da bokunu çıkardığını orada daha çok görürüz. i̇flah olmaz bir feministtir. i̇deolojilerinin hepsi popülist ve samimiyetsizdir. bunların hepsine varım.
ancak elif şafak yine de başkadır bende.
mesela firarperest'te kafka üzerine yazdığı bir deneme ile tanıdım ilk olarak kafka'yı ben. belki o denemesini okumasaydım kafka'yla çok daha geç karşılacaktım kim bilir?
ancak dili son derece yalın olması hasebiyle artık yetmiyordu bana kendisi ve romanlarını okumayı çoktan bırakmıştım ben zaten.
bana katabileceği bir şey kalmamıştı artık.
i̇yi de bu artık kendisini "itin götüne sokmamı" niye gerektirsin ki amk ya?
kendisi ticari kaygılarla mı roman yazıyor? eee yazsın amk bundan bana ne. yazdıkları ne işe yarıyor ben ona bakarım.
elif şafak'ın yazdıkları beni edebiyat dünyası için yetiştirmiştir.
bana en büyük katkısı keyifle okuyacağım hikayeler yazmanın yanında kitap okuma becerisi kazandırmak ve daha derin kitaplar için basamak olarak kullanabilmekti.
i̇şte bu yüzden başkadır kendisi bende.
haa artık okumam, ilgimi çekmez, vaktimi ayıramam ama lise 1'e giden kuzenim wattpad kitaplarını okurken gidip kendisine zevkle bir elif şafak kitabı hediye edebilirim.
en azından daha makul ve geniş açılardan ele alınmış görece daha dolu kitaplar okumasını sağlayabilirim.
kitaplarını ticari kaygılarla yazıyor denilir. bu konuda i̇nsanların biraz daha anlayışlı olmalarını beklerdim açıkçası. yazarlığı meslek edinmiş bir insan için böylesi bir eksinin o kadar da büyütülmemesini isterdim. hele ki etrafta para için bu kadar ruhunu satan milyonlarca insan varken...
kitapları çok satıyor ama nasıl çok satıyor sorgulayan yok. hoş ve ilgi çekici bir hikaye yakalayıp edebiyattan bir tutam ödün vererek dili olabildiğince yalın bir anlatıma indirgeyip her kesimden insanın okumasını sağlıyor da o yüzden.
eee böyle olunca çokça da para kazanıyor elbette. bkz. bu çok mühim, edebiyattan para kazanamamak yazar öldükten sonra çokça hayıflandığımız ama yaşarken kazananları çekemediğimiz bir durum.
onun kitaplarını liseliler de okuyor, öğretmenler de okuyor, ev hanımları da okuyor, esnaf da okuyor.
her telden insan okuyor işte. bu niye bu kadar zorunuza gidiyor anlamıyorum ki?
ev hanımı olan ablamın nietzche okumasını mı bekliyorsunuz?
herkesin bir seviyesi ve yetkinliği var ve elif şafak bu basamaklardan sadece bir tanesi. ama insanların derdinin bu olmadığını biliyorum. asıl dertlerine birazdan değineceğim.
mesela toplumun herkesimi tarafından okunan yalın kitaplar yazıyor olmasını eleştiriyoruz edebiyatı elden bıraktığı için eleştiriyoruz ama bunun aynısını ahmet mithat efendi yaptığı zaman "oww toplum için sanat <3" demeye de bayılıyoruz aq.
neden çünkü ahmet mithat efendi ölü!
dediğim gibi elif şafak kitap okuma alışkanlığı olmayanlar için başlangıç açısından muazzam bir adres.
en azından bende böyle oldu. ben çok geç başladım kitap okumaya. ailemin bu tür hassasiyetleri hiç olmadı. hatta annemin okuma yazması bile yoktur. babamın kitap okuma yeterliliği yoktur. ablalarım pek kitap okumazlar. kimse gelip elime kitap tutuşturmadı benim hiç.
i̇lk okulda monte kristo kontu'yu, dünyanın merkezine yolculuk'u, 80 günde devri alem'i okuduğumu az çok hatırlıyorum ama bir türlü okuma alışkanlığı kazanamıyordum işte. okumayı istiyor ama beceremiyordum.
ortaokulda derslerden kitaba fırsatım az oluyordu. ta ki 8. sınıfı bitirdim elif şafak'ın aşk romanını okudum ben kitap okumayı öğrendim.
gerçi o zamanlar elif şafak'tan bu kadar nefret edilmiyordu. ne olduysa o pempe kapaklı kitabı yazdıktan sonra oldu :))
önce onu okudum, sonra başka kitaplar okudum, genel itibariyle elif şafak'la beraber soft romanlar okudum. çünkü ondan önce abdülhamid'in kurtlarla dansı kitabına 2 defa başlayıp yarıda bırakmıştım. yeterince kitap okuma becerisi kazanamamışken tarih okumaya çalışıyor beceremiyordum. elif şafak bunu aşmama sebep oldu. böyle böyle aşmış bulundum. sonra türk edebiyatından bir kaç kitap okudum, bestseller sarmadı, farklı kitaplara yöneldim. kafka okudum. gogol okudum, tolstoy okudum. sonra kuran okudum. felsefe'ye merak saldım okudum. şu sıralar sartre okuyorum. sanıyorum son entrylerimdeki hava da sartre'nin etkisi de var laksjdlas
bunların hepsini sağlayan en büyük faktör elif şafak'tı o yüzden bambaşkaydı bende yeri.
elif şafak'a ya da kişiliğinden ziyade kitaplarına olan nefretin kaynağı kendisinin boş yazar olması, edebiyattan yoksun olması, çalıntı hikayeleri yazması, lümpen bir karakterde olması falan değil. geçin bunları yemiyorum artık ben bunları.
kendisine olan nefretin en büyük sebebi, çağın saçma sapan takıntılarından bir tanesi olan "popülizm alerjisi"
bayılıyoruz popülerleşen şeylerden nefret etmeye, hepimiz marjinaliz ya amk, hepimiz hipster takılıyoruz ya ondan yani.
elif şafak gibi yüzlerce leş yazar bulunabilir ama ona karşı nefretin en büyük sebebi popüler olması.
lan bu kadın pinhan'ı çıkardığında ödüller almış o kadar, ne bileyim zamanında edebiyat çevrelerince el üstünde tutulmuş, kitapları hala zibillyon tane dile çevriliyor. anlattığınız kadar leş bir yazar olduğuna inandıramazsınız beni. ondan bin kat daha leş herifler okuyosunuz hepiniz sesiniz çıkmıyor. çünkü sikimsonik yer altı edebiyatı yazarını okuyunca marjinal olduğunuzu sanıyorsunuz.
ama elif şafak popüler olunca auvv.
şu kadın bu kadar kitap satmıyor olsaydı ne methiyeler düzülürdü buralarda kim bilir kajsdlasd komik bence.
marjinallik de ironik bir şekilde popülist bir tavır oldu amına koyim.
i̇nsanlar cidden ortama göre algıya göre hareket ediyor bu çok acayip değil mi lan.
bak mesela bir kaç gün önce tam 2 yıl oldu. diyarbakır'dan bir mektup arkadaşım vardı
(bkz: #1086969) ilk mektubu aldığım gün.
kendisi bana ilk yazdığı mektupta artık nasıl anladıysa albert camus'un yabancı'sını önermişti.
yabancı ile tanımış bulundum ben varoluşculuğu. hatta çok farklı kapılar da açtı diyebilirim o kitap için. ufkumu genişleten kitaplardan bir tanesidir o.
i̇şte ben yabancı'dan bahsettiğim zaman insanlar "hmm..." ya da "vayy..." diyebiliyor.
hatta kitabı hiç okumadığı halde bu tepkileri verebiliyor. neden çünkü popüler değil, çünkü ev hanımları okumuyor daha camus'u.
ama elif şafak deyince "abiiğğ ne elif şafak'ı yaa ergen misin?"
evet ulan ergendim amk ne var bunda? niye nefret ediyorsunuz ki bu kadar amq ergenlik dönemlerimi çok seviyordum ben nolmuş?deliriciğim resmen.
2 kitap hakkında da bilgisi olmasa da insanlar bu tepkiyi verebiliyor.
mesela benzer tepkiyi artık oğuz atay ya da kürk mantolu madonna için de veriyorlar ama bu sefer yazarlara değil popülerleşen instagirl'lere veriyorlar bu tepkiyi.
yaşasalardı kitapları popülerleşti diye sabahattin ali'ye de aynı muameleyi çekeceklerine adım gibi eminim.
şimdi dilleri varmıyor. neden? çünkü sabahattin ali öldü.
ölüleri pek bir severiz biz demiş miydim size bunu?
oğuz atay yaşasaydı "tutunamayanlar" bonboş kitap diyecekler çıkacaktı eminim. neden çünkü oğuz atay ölü!
popülizmine karşı bende hayıflanmıştım gerçi ama benimkisi kıskançlıktı çamur atma değildi o başka mesele.
neyse aq popülizm alerjisi ileri derecede hastalıklı bir eziklik sorunudur.
nefret ediyorum bu tip kaygıları olan insanlardan.
bazen benim de bu triplere girdiğim oluyor kendimi yakalıyorum ve kendimden iğreniyorum açıkçası.
elif şafak nefreti de tamamen popülizm alerjisidir.
kendisi bu kadar çok satmasaydı bir kesim herifler bu kadar vikviklemezlerdi emin olun.
okumazsın sevmezsin ayrı mesele ben de okumuyorum artık. ama bu kadına da hakkını teslim etmenin gerektiğini düşünüyorum.
keyfini çıkartıyorum.
hatta belki ilerleyen dönemlerde oturur bir romanını daha okuyabilirim bundan gocunmam keyfini çıkartırım.
sana büyük büyük şeyler vadetmez belki. hayatın anlamını çözmene sebep olmaz belki ama kafanı boşaltabileceğin keyifli vakit geçirebileceğin su gibi akan hikayeler vadeder belki ha ne dersin?
en olmadı kitap okumaya başlayacak kuzenime hediye ederim belki bende yarattığı o itici gücü onda da yaratır. bu bile bir şeydir.
hepsini geçtim. bana kitap okumanın kapısını açtığı için büyük minnet duyuyorum kendisine.
not: bu entryde elif şafak'ın kişiliği, karakteri ya da siyasi yönelimi göz önünde bulundurulmamıştır.