ahahhaha bu kitabın başlığını açmaya korkmuş olabilir sözlük ahalisi bilemiyorum.
biraz kitabı, elif şafak'ı ve popülizm alerjisini anlatacağım kapsamlı bir entry olacak. spoiler olmayacak.
2 kısımdır. 1. kısım kitap içeriğine yönelik. 2. kısım yazara yöneliktir.
not: ahahahah yine kimsenin okumayacağı bir sürü şey anlatmışım. çok mutluyum. kajsdhasjd kitap için ilk bölümü okuyun yeter. 2. bölüm elif şafak başlığına ait aslında.
bir entryde lise zamanı okuduğum kitaplar hatırlatıldı, aklıma birden elif şafak geldi.
okuduğum son romanı hakkında aklımda kaldığı kadarıyla yazacağım bir şeyler.
elif şafak'ın 2013 yılında çıkardığı kanuni döneminden itibaren mimar sinan özelinde osmanlı mimarisine ve bir çok noktadan osmanlı kültürüne değindiği hindistan'dan getirilen bir fil ve onun bakıcısının yolculuğunu anlattığı çok geniş zamanlı ve geniş kapsamlı romanı.
ben elif şafak defterini lise'nin başlarında bitirmiştim aslında. artık bir üst basamağa çıkmak istiyordum ve birden uzaklaştım onun kitaplarından. ama bu kitap çıktığında da hem konusundan ötürü hem de daha çıkmadan üzerinde yürütülen tartışmalardan ötürü merak ettirdi ben de gittim okudum ve çerez gibi bir solukta okumuştum romanı.
roman için beklentiyi fazlaca yükseltmediğiniz sürece gayet keyifili saatler sunabilecek dönem açısından çok fazla bilginin kurguya yedirildiği yer yer cidden ufuk açıcı anlatımların olduğu, bazı detaylarda mest olabildiğim, her şeye rağmen altını çizebileceğim anlatımların olabildiği bir kitaptı ustam ve ben.
ayrıca kendisine yöneltilen bütün ithamlara rağmen yazar dürüst davranmış ve kitabın sonunda bir esinlenmeden kaynak aldığını da yazabilmişti. bunun dışında kasıtlı olarak farklılaştırdığı tarihi anlatımların da doğrusunu belirtmiş ve osmanlı'ya dair, mimar sinan ve öğrencileri arasındaki ilişkiye dair güzel anlatımlar yakalamıştım.
edebi hazzı hiç bir zaman yeterli değildi zaten yazarın. bu romanda da hem bu edebi yavanlık hem de kurguda ki merak duygusunun eksik kalmışlığı hissettiriyordu kendini.
ama tam olarak bir serüven romanı hissiyatını da yakaladığımı hatırlıyorum romana dair. (4 yıl olmuş neredeyse olsun o kadar)
anlatımdaki fazlaca sığlığın bence bir sebebi de çok geniş zaman aralıklarına yer verilmesi olabilir. kitaptaki ana karakterin neredeyse çocukluğundan başlayıp ölümüne kadar süren çok uzun bir aralık kurgusu var romanda.
aynı yazar bu hikayeyi bu kadar geniş perspektiflerden ele almak yerine kurguyu biraz daha daraltmış olsa emin olun çok daha doyurucu bir hikaye de çıkartabilirdi ortaya.
yapmıyor. tarzı değil. kitleyi her zaman daha geniş tutmaya çalışıyor.
buna tüccar yazar da diyebilirsiniz bilemem ama yapmıyor. her yaş ve kesimden insan tarafından okunmak istiyor. sebebi ne olursa olsun tabana yayılmak istiyor bu kadar.
elif şafak'ın bundan sonra da romanı çıktı ama artık ilgimi çekmiyor kendisi.
ama her şeye rağmen kendisinin bende ki yeri başkadır. kimse de bundan ötürü kusura bakmayacak. gerçi böyle deyince de ebediyattan anlamayan mal gözüyle bakıyor insanlar ama olsun. ne diyeyim insanlar bayılıyor böyle ithamlara canları sağ olsun.
^^
buradan sonra yazacaklarım kitaba dair değil yazara dair yazılardır. bu nedenle bu entryi elif şafak başlığına da ekleyeceğim.^^
entrynin devamı için >>>
(#1819207)