şimdi vereceğim sayıları ve karşılaştırmaları aklınızda tutun lütfen. bilindik şeyler ama ciddiye alınmayan şeyler bunlar.
türkiye'nin 2016 yılı verilerine göre toplam nüfusu: 79.814.871
bu nüfusun ortanca yaşı: 29.8
80 milyon nüfusumuz var ve ortanca yaşımız da 30 yaşın altında. şimdi bu oranı biraz daha anlaşılabilir sayılara dökeceğiz ama ondan önce karşılaştırmaya girecek 2 ülke daha vereceğim ki kıyas için göz önünde bulunulabilsin.
avrupa'nın devlerinden almanya'nın nüfusu 80 milyon ve ortanca yaşı: 46.2
yine dev ülkelerden i̇ngiltere'nin nüfusu 65 milyon ve ortanca yaşı: 40.0
dünya'yı yönetiyor dediğimiz abd'nin nüfusu 325 milyon ve ortanca yaşı: 38.0
ve son olarak finlandiya'nın nüfusu 5 milyon civarı ve ortanca yaşı: 42.5
şimdi bu işin ilmini bilenler daha iyi açıklar elbet ama nüfus pramidiyle gelişmişlik ve refah derecesi arasında düzeyli bir ilişki var ve çok basit bir şekilde ele alırsak bunun sebebi basittir. ortanca yaş ne kadar yükselirse üretim o kadar artar bağımlı nüfus ne kadar azalırsa refah düzeyi yükselir. buna eyvallah. ama bu böyle olmak zorunda değil.
şimdi 80 milyonluk ülkemizin 29.8 ortanca yaşa sahip olması ne demek ona bakalım.
zorunlu eğitimiydi, askerliğiydi, üniversitesiydi, iş kurma/bulmasıydı vs. derken ülke için nesnel katkıda bulunmayan doğrudan tüketici olan yaş aralığını 0-24 yaş olarak alıyorum.
karşıma çıkan nüfus şu oluyor.
0-24 yaş arasında tc. vatandaşlarının sayısı: yaklaşık 32 milyon.
32 milyon kişi öylece duruyor bu ülkede. bu müthiş bir kalabalık. bu inanılmaz bir sayı.
bu aslında inanılmaz bir potansiyel yatırım barajı.
32 milyon cevher.
gelişmiş ülkelerin gençlerinin potansiyeli bu nedenle bizden çok daha az aslında. onlar azınlık. onların geleceği değiştirmek için yaratacakları fark aslında çok daha az. çünkü onlar ülkelerinde azınlık konumundalar.
oysa biz sırf gençler olarak hepsinden çok daha kolay geleceği değiştirebiliriz.
i̇nanılmaz bir iş gücü ve üretim potansiyeli öylece duruyor aslında.
karamsar olmak için hiçbir sebep yok.
bildiğin henüz çıkarılmamış bor madeni gibi bir şey bu.
eğer doğru yerden bakılırsa gelecek tamamen bizlerin ellerinde. hem de diğer tüm dünya ülkelerinde olduğundan çok daha fazlasıyla.
(bkz: abi sen bana imkan vermiyorsun)
bu yüzden ülkenin gençlerinin herkesten, tüm yetkili abilerden, tüm dinazorlardan daha atılgan ve uyanık olması gerekiyor.
bu yüzden herkesin eğitime yatırım yapması gerekiyor.
çünkü bu 32 milyon nüfus 10 yıl gibi bir süreçte çok fazla şeyi değiştirebilir.
her 5 gençten 1 tanesi yeni bir fikir geliştirse, yeni bir üretim sahası açmayı başarsa, işte "yeni" olan ne varsa gidip onu denese ortalama bir avrupa ülkesinin potansiyeline eş değer bir değer katabiliyor bu ülkeye.
bu yüzden herkesten daha çok eğitilmemiz lazım bizim.
bu yüzden herkesten daha çok öğrenmeye ihtiyacımız var bizim.
bu yüzden herkesten daha çok okumaya ve gelişmeye ihtiyacımız var bizim.
çünkü bir sebebimiz var bizim.
geleceği değiştirmeye herkesten daha çok yakınız.
i̇şte bu yüzden kendinizi geliştirin, etrafınızı değiştirin.
etki alanımız düşündüğünmzden çok daha geniş.
potansiyelimiz düşündüğümüzden çok daha fazla.
dokunuşlarımızın etkisi çok fazla.
ve herkesin en çok bu ülkenin gençlerine ihtiyacı var!
boş durmayın. herkese ihtiyacımız var, herkesin en çok bizlere ihtiyacı var!
her şeye rağmen boş durmayın.
öğrenin, öğretin, gelişin, geliştirin, değişin, değiştirin.
şunu da buraya bırakıyorum:
(#1406191)
madem bilmiyorsun neden öğrenmiyorsun? madem biliyorsun neden öğretmiyorsun?
-sümer atasözü