ben bir iyiliğim, diyorum
yitiklik duygusundan doğan.
çoğalmak istedikçe azalmaktan alırım güzelliğimi.
seçilmiş bir yalnızlığın içinden
seslenirim mahcup ve özgür;
sevdiği herkesi bir kedere
dönüştüren kalbimle.
-karlı bir boşluğa inen gece
çocuk kalır odamın yanında.-
kalabalığı kanıt gösteririm
kalabalığın kendine:
hiçbir yakınlık hiçbir hayale
su taşımaz
buğday olmaz
un vermez…
kendini sevmeni süsleme
diyor, kitaba bakan dostum;
bencil bir acısın sen.
kimseye sezdirmeden gülümsüyorum
kalbimdeki kalabalığa.
öyleyse neden odama düşüyor
çekilen her perdenin yalnızlığı.
ağzının pasını
topuklarından aldığım çocuk…
-suyum, unum, buğdayım-
herkesin başkasını konuştuğu
bu aynalar pazarında
seni kimselere
söylemeden öleceğim.