bugün
yenile

    tünel

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yirminci yüzyılın ilk yarısında yazılmış olsa da insanlık kadar eski, insanlar yaşadıkça da var olacak ruh hallerinin dibine kazılan bir "tünel" bu kitap. özdeşlik arayışı, aşk, tutku, şüphe ve cinayet... sıradanlığın ve sanatçı ruhunun, aklın ve içgüdünün birbirine karıştığı girdaplarda soluk soluğa bir yolculuk. bizi götürdüğü yer ise daha ilk cümleden belli: ben "juan pablo castel, yani maria iribarne'yi öldüren şu ressam..." varoluşçu bir antikahramanın cinayet itirafnamesidir tünel. fransızcaya çevrilmesini albert camus'nün önerdiği, graham greene'in hayranlıkla karşıladığı bir başyapıt. (bkz: el tunel) ernesto sabato'nun felsefi ve edebi evrenindeki yolculuğunun da ilk adımı. tünel, çağımızın temel entelektüel sorunlarını, toplumların ve ruhlarımızın karanlık, izbe köşelerini didikleyen bir üçlemenin ilk kitabı. yaratıcılık ve dışavurum, istense de istenmese de en azından tek bir kişiyle duygudaşlık, anlamdaşlık için değil midir? ya böyle bir kişiye rastlarsa yaratıcı? işte, ressam castel'in öyküsü böyle bir rastlaşmayla yani maria'yla başlar. kurtarıcısını, tüneldaşını bulmuş gibidir. marazi bir ruh taşkınlığıyla sarılır maria'ya... aşkın, takıntının, kuşkunun, kıskançlığın, sıkıntı ve deliliğin kol gezdiği castel'in dünyasında gerçeklik duygusu adım adım yitirilir. geride ne yaratıcı, ne de yaratı kalır. cinayet de çözümsüzdür, kalıcı olan tek şey sonu gelmeyen kuşku döngüsüdür.iflah olmaz aşkları, ruh tutulmalarını bilenler için... (tanıtım bülteninden) (bkz: ayrıntı yayınları) 2016 ''geçmiş daha güzeldi'' tümcesiyse, geçmişte şimdiye oranla daha az kötü şey olduğu anlamına gelmiyor, yalnızca insanlar geçmişin kötülüklerini unutuyorlar, hepsi bu.''
    1her yer gizli bkz her yer ek bilgi bkz. her yer dolu dolu aha osmannuri kesin bu dedirtiyorsun teşekkürler :) - devriksekiz 14.03.2017 15:36:50 |#3275776
    ... diğer entiriler ...