bugün
yenile

    düşünce

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yaratma fikrinden bu yana süre gelen bir mucizedir. canlılar için karakterin özüdür. her canlının bir karakteri vardır. ancak karakterine yön verebilme yetisine sahip tek canlı insanoğludur. siz hiç "bu vahşi kedi artık kötülük yapmayacak. kendinin değiştiğine inanıyor." gibi garip bir şey duydunuz mu? duyamazsınız. çünkü o kedinin özünde kötülük vardır. değiştirme olanağı da yoktur. aklının ucundan bile geçmez. insanoğlu öyle mi? elbette öyle. fazlası bile var. kötülüğün yanında iyilik aşılanan özünü değiştirme hakkına sahip bu yaratık, var olan gücüyle özüyle kavga ederek yukarıda bahsi geçen kediden daha vahşi bir hale gelmiştir. insanoğlu, özünde bulunan özelliklerini öyle bir geliştirmiştir ki özüne öz katmıştır. gelişimden bu yana karakter koleksiyoncuları baş göstermiştir. halbuki başlangıçta öyle miydi? yeteneklerinin peşinden gitmek ve varlığın nedenini sorgulamak bile ona büyük zevk veriyordu eminim. sorgulama demişken soru sorma bir düşünce bakımından en aktif eylemdir. öz bir çark sistemi ise her soru bir dişliye tekabül etmektedir. sistemin büyüklüğü tamamen sorulara bağlıdır. öz sessiz çalışmaz. her soru ses getirir. özümüzde başlamasına engel olamayacağımız tek şey düşünme yetisidir. düşüncelerinize engel olabilirsiniz. ama düşünmeye engel olamazsınız. evet aynen öyle. böyle böyle düşünmemeyi akıldan geçirmek bile size atfedilen özelliğin bir parçasıdır. başa dönelim. peki yaratma fikrini getiren düşündüren şey neydi? peki insanoğlu bunu neden düşündü? yaratıldığını bildiği halde yaratılışı sorgulamak nedendi? bunu getiren bilgi miydi, yol açtığı karmaşa mıydı? düşünce çeşitliliğin sonucu değil miydi bilim? o halde her doğum, bilim için bir mihenk taşı mıdır?
    ... diğer entiriler ...