bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünya modellerinin var oluşuna izin veren ve böylece etkin olarak onların amaçlarına, planlarına, sonlarına ve arzularına bağlı olan uğraştır. kelimeler bilmeye, sezgiye, bilince, idealarına ve imgeleme içeren benzer kavramların ve süreçlerine başvurur. ''batıda hükümet sansürü yerine seviye sansürü vardır. bu seviyenin olmadığı memleketlerde kanun düşünceyi hudutlandırır. düşünce hürriyeti isteyenler daha evvel düşünce seviyesinin yükselmesine hizmet etmelidirler.'' (bkz: türk düşüncesi) 1 nisan 1957
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      duygular gibi her zaman doğru yolu göstermeyebilir. çok hissetmemeyi öğrenmek gibi çok düşünmemeyi de öğrenebilsek keşke. ikisinde de cevap bulmak yerine kaybolduğumu fark ediyorum.
    3. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanı özgün yapan ve ciddiye alınacak yegane kriter. farkında değil misiniz hala? nedir yani başka şeyler. parayı herkes kazanır; yakışıklı çocuk, güzel kız hepsi yaşlanır. o çok güvendiğiniz kaslı vücudunuz, dik göğüsleriniz... hepsi sarkar. kilo alınır, verilir yüzünüz asla prüzsüz kalmaz. etrafınızdaki tüm kallavi insanlar bir potunuzda hepsi dağılır. statü? prestij? onları kazanmak için herkes bir kaç üniversite bitirir, bir kaç iş bağlar. şöhretli olmak saygı değer olmak dostlarını ayak altında basamak yapabilenlerin de işi. ama düşünceler... asla taklit edilemez, edilmemelidir de. eğer bir bedende vücud bulduysan bunun hakkını vermek; cüzdanı kabartmak, seksi insanlarla yatağa girmek, itibar sahibi olmak, itibar sahiplerine kul olmak için değil! seni sen yapabilecek tek bir argüman var elinde. düşünceler... karşına bir insan aldığın zaman oturuşuna, arabasına, parasına, karizmasına bakmayacaksın; bakmamalısın da. teninin renginden önce, inandığı dininden önce, kazandığı maddiyattan önce düşüncelerini soracaksın. insanları tanımak için düşünceden ötesine de itibar etmeyeceksin. beni ben yapan, seni sen yapan sadece düşünceler olmalı. bir gün ömrüm yeter ise; omurgam eğrilmiş, yüzüm buruş buruş olmuş, sesim şimdikinden çok uzak derecede rahatsız edici olacak eminim. işte o gün yumuşak koltuğum da oturacağım. allah nasip ederse etrafımda çocuklarım ve hayatım boyunca emek emek oluşturduğum düşüncelerim olacak geriye miras olarak bırakacağım tek şey düşüncelerim olacak. ama o yaşlı bedende ölmek üzereyken ben. çocuklarıma son vasiyetim; düşüncelerimi öğrenin, okuyun ama onlar size sadece miras değil onları olduğu gibi kabullenmeyin, olacak. isterseniz küfürler savurun düşüncelerime ya da beğenin benimseyin fikirlerimi. yaşadığım bu hayat, çektiğim bu zilletten geriye kalan ancak bunlar. dilediğinizde özgürsünüz. ama asla ve asla düşüncelerimi dogmatikçe sahiplenmeyin, ömrünüzce kimseyi taklit etmeyin. sizi özgün kılan düşüncelerinizi sakın tek düze ideolojilere terk etmeyin. düşünceleriniz imzanızdır. unutmayın! edit:imla
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bazen çevremdeki bazı insanlar düşündüm de dediğinde kendini bu kadar yormasaydın neden kendine bu eziyeti çektirdin diyesim geliyor bazıları da konuştukça yeni ve değerli fikirler edinmeme yardımcı oluyor işte öyle
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tutun. bir tekme de siz atmayın.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaratma fikrinden bu yana süre gelen bir mucizedir. canlılar için karakterin özüdür. her canlının bir karakteri vardır. ancak karakterine yön verebilme yetisine sahip tek canlı insanoğludur. siz hiç "bu vahşi kedi artık kötülük yapmayacak. kendinin değiştiğine inanıyor." gibi garip bir şey duydunuz mu? duyamazsınız. çünkü o kedinin özünde kötülük vardır. değiştirme olanağı da yoktur. aklının ucundan bile geçmez. insanoğlu öyle mi? elbette öyle. fazlası bile var. kötülüğün yanında iyilik aşılanan özünü değiştirme hakkına sahip bu yaratık, var olan gücüyle özüyle kavga ederek yukarıda bahsi geçen kediden daha vahşi bir hale gelmiştir. insanoğlu, özünde bulunan özelliklerini öyle bir geliştirmiştir ki özüne öz katmıştır. gelişimden bu yana karakter koleksiyoncuları baş göstermiştir. halbuki başlangıçta öyle miydi? yeteneklerinin peşinden gitmek ve varlığın nedenini sorgulamak bile ona büyük zevk veriyordu eminim. sorgulama demişken soru sorma bir düşünce bakımından en aktif eylemdir. öz bir çark sistemi ise her soru bir dişliye tekabül etmektedir. sistemin büyüklüğü tamamen sorulara bağlıdır. öz sessiz çalışmaz. her soru ses getirir. özümüzde başlamasına engel olamayacağımız tek şey düşünme yetisidir. düşüncelerinize engel olabilirsiniz. ama düşünmeye engel olamazsınız. evet aynen öyle. böyle böyle düşünmemeyi akıldan geçirmek bile size atfedilen özelliğin bir parçasıdır. başa dönelim. peki yaratma fikrini getiren düşündüren şey neydi? peki insanoğlu bunu neden düşündü? yaratıldığını bildiği halde yaratılışı sorgulamak nedendi? bunu getiren bilgi miydi, yol açtığı karmaşa mıydı? düşünce çeşitliliğin sonucu değil miydi bilim? o halde her doğum, bilim için bir mihenk taşı mıdır?
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: yahya kemal beyatlı şiiri. "ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi, müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi." ayrıca; (bkz: düşünce suçu) --- spoiler --- ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı, bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı? insanlar anlaşıldı. cihânın da sırrı yok, kalsaydı terkeşimde bugün tek bir altın ok en tatlı bir hayâl için atmazdım ufkuma. dalsın yakında gözlerim artık son uykuma! "yalnız duyan yaşar" sözü, derler ki, doğrudur "yalnız duyan çeker" derim, en doğru söz budur. gördüm ve anladım yaşamak mâcerâsını, bâkiyse rûh eğer dilemezdim bekasını. hulyâsı kalmayınca hayâtın ne zevki var? bitsin, hayırlısıyla, bu beyhûde sonbahar! ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi, müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi. --- spoiler ---