merhamet zulmün merhemi olamaz!
(bkz: zülfü livaneli)
istanbul’un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren ibrahim, çocukluk arkadaşı hüseyin’in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent mardin’e gider. onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, mardin’de başlayıp amerika’da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur. böylece âdeta bir girdabın içine çekilir, tutkuyla ve hırsla gizemli bir kadının peşine düşer.
harese nedir, bilir misin? develerin çölde çok sevdiği bir diken var. deve dikeni yedikçe ağzı kanar. tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz… ortadoğu’nun âdeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. kendi kanının tadından sarhoş olur.
mardinli hüseyin ile işid zulmünü misliyle yaşamış ezidi kızı
meleknaz’ın ve kelamın çocuklarının hikâyesi... livaneli okuru, sevda ile acının iç içe geçtiği bir ortadoğu gerçeğiyle buluşturuyor.
(
tanıtım bülteninden)
(bkz: doğan kitap)
ilk baskı yılı : 2017
sayfa sayısı : 160