yürümek;
yürümeyenleri
arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
bir mavzer gözü gibi
karanlığın gözüne bakarak yürümek!..
yürümek;
dost omuzbaşlarını
omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek!..
yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek...
yürümek;
yürekten
gülerekten yürümek...
(bkz: nazım hikmet)