türk eğitim sistemi

ezber üzerine dayanır.

ömrümü yedi ömrümü.

ilkokuldan başlayıp üniversitede tamamlarsak tam 16 yılımı verdim buna. ve hayatta hiçbir işime yaramadı. 6 ay askerlik yaptım, belki bir orada işime yaradı diyeceğim ama artık askerlik de herkese 6 ay oldu. yani teknik olarak orada da işime yaramadı. mesela, ben üçüncülükle girdiğim üniversiteyi sonunculukla bitirdim. gel gör bir kere ezber üzerine kurulmayan, yoruma dayalı sınava girdim bu 16 yılda, o sınavda verdiğim 8 sayfalık kağıdı (arkalı-önlü 4 sayfa) hocamız bir alt sınıfların dersinde örnek kağıt diye okuyup ekledi; "bakın işte, böyle bir sınav kağıdı veren öğrenci, sözümona bizim bölümümüzün en başarısız öğrencisi." ki bu mevzuyu da alt sınıflardan öğrenciler kitabevime gelip anlattılar o zamanlar. öyle öğrendim. o hocamızla da bir kere sokakta karşılaştık, okul harici ilk ve tek görüşmemizdi. bana bakıp gülümseyerek "yazmaya, okumaya ve izlemeye devam et" dedi. zeka ve yetenek bazlı değildir bu sistem. bu yüzden de adil ve eşit değildir. çünkü herkese aynı sorular sorulup ilgi alanı olmasa dahi mecburen bambaşka bölümler reva görülür tüm öğrencilere. öyle leş bir sistemdir bu. haliyle, ne desek boş.

egitim yok ki sistemi olsun lo

mavi ekran

türkiye'de olmayan dünyanın bazı ülkelerinde güzel bir şekilde işleyen bir sistemdir.

başka ülkede çare aramak vahim .

sistem mi o ne demek ? bizde her şey doğaçlama oluyor sanıyordum ben yoksa neden her sene sınav sistemi değişsin ?

hakkında sayfalarca eleştiri yapılması gereken türkiyenin kanayan yarası. ne ilginçtir ki eğitim sisteminin kötü olduğu herkes tarafından onaylanmış durumda. hükümeti destekleyen kişi 'bir onu düzeltemediler' diyor muhalefeti destekleyenler 'neyi doğru yaptılar ki?' diyor sonuçta ortada gerçekten bir sorun var. ama ne yazık ki kadavra gibi üstünde her şey denenen bu sistem hala da düzelmedi ve düzelmesi için umut bile yok. futbol taktiği gibi getirilen okul seneleri, atanamayan öğretmenler, öğretmek için değil de para kazanmak için okula giden öğretmenlerin sayısının giderek artması daha neler neler.

rezalet.

hangi eğitim sistemi? bir sistem var da ben mi göremiyorum?

aslında temeline inersek sadece iki eksiği var: 1-egitim 2-sistem

tablet dağıtılınca geliştiği sanılan sözde sistem. bugün çok para kazanan ünlü bir basketçi değil de yarın öbür gün ne bok yiyeceği belli olmayan sıradan bir üniversite öğrencisiysem bunun tek suçlusu siktiğimin eğitim düzenidir. bir sistem düşünün sizi zorla fen lisesine gönderen, sonra o fen lisesinde basket oynamanın dersleri engellediğini düşünüp salonu kitleyen yöneticileri olsun, siz içeride robot gibi soru çözmek zorundayken yan okullar gelip sizin spor salonunuzda oynasın ama siz oynayamayın... aferin sayın amına koduklarım, sayenizde üniversite kazandım...

araştırmaya değil hazır ezber bilgiye dayalı sistem

eğer bu sistem üzerinde tanıdığınız çoksa geleceğinizin parlak olacağını gösteren sistem.

rezalet.

şu sıralar, özellikle siyasi sebeplerden dolayı ele alınan eğitim sistemi için çoğu kişide aynı tepkiye sebep olan veya olması gereken konu. ülkenin ben dâhil yarısı kadar bir kitle açısından yapılan reformların korkutucu olmasıyla varılan bu kanı, bana aynı zamanda şu soruyu da sordurmuştur: eh zaten böyle değil miydi ki? okul veya daha genel anlamda eğitim sistemi dediğimiz şey, bulunduğunuz ülkenin siyasi gidişatı fark etmeksizin, size yalnızca hayatta ihtiyaç duyacağınız temel bilgileri ve daha sonra yönlenmek istediğiniz meslekle alakalı detaylı bilgileri vermekle yetinmez. sizi aynı zamanda, kendi açısından uygun ve hatta mümkünse mükemmel bir birey olarak yetiştirmeye çalışır. bunu size sisteme uygun ve başarılı bir şekilde yetiştirdiği öğretmenler ve bu öğretmenlerin yetiştirdiği ebeveynler sayesinde aşılar. peki, eğitim sistemi doğru varsayılan ahlak ve düzen kavramlarından arındırılarak sadece bilgi aktarmaya dayalı bir sistem olsa ve bu bilgileri nerede nasıl kullanacağına gerçek anlamda birey karar verse ne olurdu? (bkz: an other brick in the wall)

eğitim sistemimiz gerçekten iyi değil. gerekli para yatırılmıyor, geleceğimiz kesin değil, herkes bi şüphe içinde acaba üni kazanacak mıyım kazanırsam işe girebilecek miyim diye. gerekli önem devlet okullarında verilmiyor. şuan bi fen lisesi bile dersleri boş geçirebiliyor. ve bunu demekten nefret ediyorum ama özel lisede okuyorum. ve eğitimimizin devlet liselerinden daha iyi olduğunu düşünüyorum.

(bkz: 404 not found) --- spoiler --- türk eğitim sisteminin 3 sorunu vardır, 1) türk yok 2) eğitim yok 3) sistem yok --- spoiler ---

en dibinden en başa kadar sıkıntılı olan sistemdir. iyi insanlar değil, iyi "çalışanlar" yetiştirmeyi amaçlar ve ezbere dayalıdır düşünme ve yorumlama ikinci plandadır. ezberi iyi olmayan çocuk bu sistemin içinde ezilir. son dönemlerde özellikle üniversiteler meslek edinme kursundan farksız. bi meslek edineyim çabasıyla yıllar harcanıyor ve akabinde okulun bitmesiyle boşluğa düşülüyor. mezun olan öğrenciyi kaldırabilecek iş sahası yok malesef. oysa ki bu memlekete çöpçü de lazım derdi bir hocam. dolmuş şoförü de lazım, çaycı da lazım... bu sebeple okullarda çocuklara yarış atı muamelesi yapmak yerine, topluma faydalı iyi insan olmayı öğretmek lazım.

belli bir konuda bilgi ve beceri kazandırma, yetiştirme, geliştirme işinin sistemli (düzenli) bir şekilde yapılması halidir. (bkz: eğitim)

budur; link (bkz: emin çapa)

en yarak sistemdir

eğitim mi sistemi hjsksksksl

koyun yetiştiren sistemdir aradan sıyrılanlar tabii ki mevcut. neden koyun? hangimiz, yazılısı beklediğinden düşük olduğunda hocam az geldi dediğinde "kontrol ederiz ama verdiğim fazla not varsa geri alırım" sözüyle karşılaşmadık. sanırsın eğitim fakültesinde bu öğretiliyor (bu öğretiliyorsa haber edin ben bilmiyorum). ailelerin suçu yok mu var ama onlar da ya okumamış ya da yine aynı eğitim sisteminin ürünleri.

bana lise de dahi istediğim değilde dayatılan bölümü okumamı zorla dayatan şey. hatta bu bir şey bile değil . insan olarak görülmüyoruz. kimin neye isteği var neye yeteneği var asla bakılmaz. sanki hepimiz fabrika ürünüymüşüz gibi aynı şeyler görülür. mesela çok iyi voleybol oynayan arkadaşım çok iyi resim yapan çok iyi şarkı söyleyen ve ingilizcesi çok iyi olan ben dahil hepimiz bir düz lise nin tm bölümünde okuyoruz notlarımız bir şekilde iyi oluyor ama mutlu olmuyoruz yapmak istediğimiz bu değil bir seyler yapmaya çalıştık ama sistem dediğimiz bu şey hapsetti bizi. ve biz şimdi sevmediğimiz istemediğimiz dersleri görerek istediğimiz bölümleri kazanmaya çalışıyoruz ve bunun tek suçlusu türk eğitim sistemi dir

o neydi gız

küçük çocukların yeteneklerini keşfedip onları geliştirmesi gerekirken yeteneği olmayan alanlarda eğitip başarılı olmasını bekleyen başarılı olamayınca da onu suçlayan ve cezalandıran sistem. ülkemizin eğitim sistemizi düşündüğümde dünyaca ünlü bilim adamı albert einstein'ın şu sözü aklıma gelir ; aslında herkes dahidir. ancak bir balığı ağaca tırmanma becerisine göre değerlendirirsen, balık, ömür boyu aptal olduğuna inanacaktır...

diğer devletler demesin ki türklerin bi eğitim sistemi yok diye kurulmuş bi sistem. dünyadaki eğitimin afrikasıyız bu es geçilemeyecek bir gerçek

sırf direkt geçiş hakkı var diye geldim bu lanet okula ama duydum ki bu sene geçiş hakki da ek puan da kaldırılıyormuş üstelik 11 saat ders görüyorum . ygs derslerinden hiçbirini görmüyorum ve istemediğimi bir meslek okuyorum ve stajını yapıyorum tamamen hüsran ve hayal kırıklığı içindeyim , geleceğimi merak ediyorum..

insanları sorgulamayı değil kabullenmeyi öğretirler zaten sorgulayan biriyseniz eğer arkanızda sağlam(rütbeli,saygıdeğer) bi aileniz yoksa en kısa sürede size bi hücre ayarlarlar.

yorumlamayı değil, ezberi geliştiren sistem.

berbat bir sistem.

üzerinden minicik çocukları, hayatlarının baharındaki gençleri deney hayvanı gibi kullandıkları sistem. yirmi yıl sonra olası muhabbetler; ''onun girdiği sınav oks.'', ''bak bu üç yıl sbs'ye girdi, diğerleri bir yıl.'', ''o yıl teog olmamış mıydı ya?'', ''teog neydi?''

türkiye de çok saçma olan sistemlerden bi tanesi.

1 - zorunlu okula başlama yaşı 66 ay. 2 - ilköğretimde 6 lisede 8 saat ders verilir. 3 - müfredat oldukça geniştir. genellikle formül ve ezbere dayanir. 4 - spor olanakları olarak ya kırık dökük bir çift pota ya da beton zemine sahip futbol sahası ile gençlerimiz hem spor yapar hem de öğrenir. 5 - seçmeli derslerde aktivite yapılması gerekir lakin hocalar o derslerde temel dersleri işleyerek çocuğa iyice yüklenirler. 6 - eğitime değil öğretime dayalı bir sistem olduğu için çocuk toplumda nasıl yaşaması gerektiğini öğrenemez. (bkz: yere çöp atmak) (bkz: yerlere tükürmek ) (bkz: düşüncelere saygı duymamak) daha da uzatilabilir. 7 - devlet eğitim şartlarını yerine getiremiyor olacak ki ozel okullara kayıt için teşvik primi verir. 8 - her sınıfta akıllı tahta ve çoğu öğrencide tablet mevcut. lakin hiç biri verimli kullanılmaz. tahtada ya film izlenir ya müzik dinlenir. 9 - çocuklar ilkokuldan beri çoğu derste pestilleri çıkana kadar not tutarlar. 10 - liseye ve üniversiteye geçiş icin sınavlar yapılır. 11 - öğrenci bu sınavları kazanabilmek için sadece okula gitmez. 8 saatin ardından 3-4 saat daha ders almak icin ozel dershanelere gider. yani gününün yaklasik 10-11 saati derslerle ilgili olur. eve geldiğinde kılını kipirdatacak hali kalmaz. bir yazar arkadas finlandiya egitim sistemini paylasmis (bkz: finlandiya eğitim sistemi) bende turkiyenin egitim sistemini yazarak karsilastirma yapmak istedim bir de canim sıkılıyodu vakit geçirdim.

hepimiz belirli zaman dilimlerinde bu sisteme dahil olduk ama ne yeteneklerimiz nede ilgilerimiz doğrultusunda eğitilmedik onu geçtim devlet nerde ihtiyacı varsa onun için eleman yetiştirmek yerine dağa taşa her yere üniversite açıp kaliteyi olabildiğince aşşağıya çekip insanları oyalama politikası güdüyor herkesin okumasına gerek yok şahsi fikrim böyle ihtiyaçlarımız doğrultusunda milli bir eğitim sistemimiz olursa gayet güzel olur kanaatindeyim

insanın yeteneklerini köreltir bakış açısını öldürür

(bkz:böyle eğitim sisteminin amınakoyim)

bu sistemden nasibini alanlardanım bende... iyi bir puanla sağlık meslek lisesine yerleştim. okulum 2010'da açıldığı için öğretmen kadrosu henüz tam değildi. çünkü her sınıfın belirli bir kontenjanı olduğu için okulda az kişiydik. her yıl 1 anestezi(24kişi),1 att(24 kişi) ve 2 hemşirelik(48kişi) sınıfı olurdu bu devletin açtığı kontenjan. neyse lise birde sağlık derslerinin yanında anadolu liseleri gibi kültür derslerini de aldık. fakat ters giden birşeyler vardı. hem fizik hem kimya ve başka derslere aynı öğretmen giriyordu. yani size şöyle söyleyeyim ben hiç fizik dersi almadım. kimya dersimde yarım yamalak. birinci sınıfı belge ile bitirdim. geldik 2. sınıfa;tüm eğitim öğretim hayatım boyunca en zorlandığım hatta çalıştığım yıldır. dahiliye,cerrahi,farmakoloji derken ne gecem kalmıştı ne gündüzüm. meslek hocaları zorluyordu.okuldan hergün 17:50'de çıkıyorduk. 11 saat ders,hergün. ama 83 küsüratlı bir ortalama ile 10. sınıfta bitti ve teorik bilgi birikimim baya artmıştı. geldik 11.sınıf staj var oley diye sevinirken kendimi acil serviste cpr(kalp masajı) izlerken buldum. bu ara hiç kültür dersleri almıyorum,2 gün okul 3 gün staj. okulda sadece yazılı ve konu işleniyor,2 gün zaten haftada. 12.sınıfa geldiğimde yine bu böyle devam etti. okul kursumuz diğer kurslardan 1 ay sonra açıldı. fizik yoktu biyoloji yoktu.neden çünkü öğretmen yokmuş. dershane deseniz yok zaten. bir fem vardı ona da ben gitmedim. sadece matematik ve geometri işliyorduk kursta. sonra ygs geldi girdim. 300 bine girebildim ancak,üzüldüm mü evet. ama öğretmenlerimiz "olsun üzülme,geçiş hakkın var geçiş yaparsın"dediler. dediler ama özel sağlık liselerini unuttular. hepsi şişirilmiş notlarla +90 ortalamaya sahip. bunu ben demiyorum stajda özel sağlık lisesinden gelenler söylüyor. e zaten bulunduğun il içine tercih yapıyorsun,kontenjan falan derken istediğim bölüm yoktu bulunduğum ildeki üniversitede. ek puanım vardı geçen seneye kadar ama onu da kaldırdılar. şimdi ben matematik görmeden bir sınava girdim ve haftada 6 saat matematik gören anadolu liselerinin önüne geçerek kazanmam beklendi. ek puan neden kalktı? tek cevap "devlet politikası" eeee devlet özel sağlık açıp 15 tane hemşirelik sınıfı açtırıp 600 tane sadece hemşirelik mezunu verirken nerede? hadi ben yetişmiş eleman,çöp. attın beni üniversiteye almadın,neden atamıyorsun. kpss ile 85 ten yukarı alınırsam atanabiliyorum o da belki. şimdi ben üniversite kazanamadım,atanamadım. ne yapayım ben? okuldan 2-3 kişi intihar etti. nerede devlet politikası nerede eğitim sistemi? çoğumuz açıkta kaldık,özel okuldan hiçbir bilgisi olmayan üniversitede okuyor. bana kimse işte sen sağlığı seçtin,seçmeseydin de madem falan demesin. 18 yaşında tonlarca yük bindirdiler sırtıma. o yüzden ben türkiye'de bir eğitim sistemi olduğuna inanmıyorum. kafasına esen birşey çıkartıyor bu böyle diyor...

ezbere dayalı, öğrencinin zeki değil kitapları bitirmesiyle soru kalıplarını öğrenirsen mühendis oluyorsun. insan yetiştirmekten çok, makine yetiştiren;14-15 yaşlarında birisine geleceğini belirle diye direten saçma sapan bir sistem.

kendi şahsi görüşüm: içi boşalmıştır. çünkü içi boş, amaçsız, hedefsiz gençler yetişiyor. iyi yetişmiş olmak, donanımlı olmak ilgilerini çekmiyor. bunların değil popüler olmanın, "fame" olmanın peşindeler. bu tabi olaya, olayın muhattaplarının yönüyle bakıştır. yoksa eğitim sistemimiz muhteşem demiyorum. ama çuvaldızı sisteme saplarken iğneyi de muhattapa değdirmek lazım. muhattap bu kadar umarsız olursa sistemin kötü olmasını kim eleştirecek, senin benim gibi çoktan işinde gücünde olan adam mı?

error not found 404.

hangi eğitim ? hangi sistem ?

başına arsene wenger gibi bir hoca getirilmesi gereken sistem. ben olsam arsene hocamı milli maarif vekili yaparım.

öncelikle eğtim sistemimiz gereği öğretmenler müfredatın dışına çıkamaz öğrencinin öğrenim alanı kısıtlanır. özellikle fen derlerinde ek 1 saat çocukların merak ettiklerini sormaları için eklenmeli. diğer bir büyük sıkıntı ise ingilizce dersleridir. öğrencilere yıllarca aynı grameri tekrar tekrar gösterirler konuşmaya ağırlık verilmez.

bilgisayara ilgim olduğu için araştırmıştım. geleceğin mesleği yazılım mühendisliği diye bir haber buldum ki bilindik bişe zaten. ama gelin görünki ilkokuldan üniye kadar haftada 1 ders bile bilgisayarla ilgili dersimiz yok. ama resim ve müzik her sene var. ayrıca rahat hazır ol serbestsiniz dersi seçmeliyle beraber 4 e kadar çıkarken, bilgisayarla ilgili 1 dersin olmaması saçma değil mi? sözde teknoloji çağındayız ve yazılım mühendislerine ihtiyacımız var. ben bu konuyu araştırmıştım. bu eğitim sisteminden bi bok olmaz