kararsızlık

En kötü karardan iyidir

çok kötü çok. oturma odasında televizyon mu izlesem, odaya gidip sigara içip sonra sözlükte takılarak uyumayı mı beklesem. ama şimdi internet de kötü durumda film falan izleyemem odada. sigara da içmem lazım ama bunun için odaya gitmeliyim. teh.

kararsız burçlar, ikizler, terazi,oğlak. kararlı burçlar akrep, boğa, yengeç. kısaca hepsi aynı bokun laciverti. (bkz: astrolog harley)

şut kaçırtır bu pas mı atsam şut mu atsam diye düşünürsün şut atarsın ve o şut girmez kendinden emin olmadığın sürece o şut hiç girmez.

en sevmediğim huyumdur.başıma ne geldiyse sebebi bu oldu.

çok istediğin yada hic istemedign iki şeyin aynı anda olması durumunda fena yakalar

sınavda 2 şık arasında çok olur.

acaba uyusam, sabah 8'de kalksam, sonra da ders mi çalışsam ya da notu okusam, 1 saat sonra uyumuş olsam, sabah kalkıp devam mı etsem? diye düşünürken yarım saat geçti.

kararsız bir insanım galiba.

(bkz: ben) (bkz: ikizler)

iğrenç bir hastalık, sizi kendi kendinize yer.

öldürmez süründürür

kg var ile 2.5 üst arasında seçim yapmak (bkz: bilemiyorum altan)

bunu izledikten sonra kafam çok karışmıştı. çok kararsız kalmıştım, ben hangisine aşıktım? :// ama 2:00 da verdikleri pozdan sonra kararımı verdim.ben ikisine de aşıktım. çünkü; hepsi benim bebeklerim :))

yanlış karar vermekten hallicedir.

ayakkabı alırken iki şık arasında kalıyorum sonra bunlardan hayır gelmez diyorum başka bişey alıyorum

en kötü karar kararsızlıktan iyidir

başkalarının kararına göre hareket etmek zorunda kalırsın

yemek siparişi bile veremiyorum ya

aynı metin 2 de pwp server oynarken ninja mı açsam sura mı gibi bi ikilem.

emin olarak karar verebildiğim tek şey kararsız olduğum. kararlı olamadığım için ısrarcı da olamıyorum. kısacası bom bok bir durum.

zor meslek. az evvel yeni bir diziye başlama yolunda o kadar kararsız kaldım ki tam 11 tane diziyi kağıtlara yazıp çekiliş yaparak seçtim. wayward pines umarım güzeldir. edit: kötü bi şey işte. yarak gibiydi dizi.

nefret ederim benim için ya evetdir ya hayır ya vardır ya yok ya beyazdır ya siyah

bu konuda master yaptım özellikle bir şey alacağım zaman seçmekte çok kararsız oluyorum hepsini yarım saat inceleyip, en son bi tanesini ufak bile olsa bi sebepten dolayı hemen gözüme kestirip diğerlerini fırlatıyorum bi tarafa ve kafamı bi daha onlara çevirmeden kasaya doğru yöneliyorum...

misal, tercih hakkı doğunca hiç düşünmeden hayır diyorum, bi saat sonra evet demek için binlerce sebep buluyorum,, ertesi gün tek bir sebeple bütün evetleri yakıp yıkabiliyorum, biraz geçince de içimden geleni yapayım deyip evete dönüyorum, sonra da hayır demediğim için bin pişman oluyorum, bi yerden sonra kendini de kandıramıyosun bütün sebepler cesed oluyo. vallahi kararsızlıktan öldürüleceğim, de bunu biliyoruz yazmasamıydım ya

kötü bir durum. ve ben çok kararsız kalıyorum. şuan da büyük bir kararsızlığın içindeyim.

arasam mi aramasam mı diye düşünüyorum bi 25 dakikadır falan sanırım sesini özledim

yarım saattir bir kuaförün önündeyim. kurt cobain saçlarımı engin hepileri'ye dönüştürsem mi diye düşünüyorum. (ki kuaförün ne kadar başarılı olacağı da kocaman bir muamma...) yıllardır saçım uzun ve artık bunaldım. evden bir hışımla çıkarken üstümde çalım atmaya kalkışan ozan tufan cesareti vardı. yolda ne olduysa, hava kaçıran balon misali gitti o cesaret. kaldım kararsızlığımla baş başa. yardım edin pls...

(#2114255) gitmemeye karar vermiştim ama şimdi de gidesim var ulan ya gidip eğlenip keyfime mi baksam yoksa gitmeyip götlük mü yapsam bir türlü karar veremedim. hep böyle gidip-gitmemezlik yapıp-yapmamazlık ediyorum. gidince/yapınca genelde pişman oluyorum ama gitmeyince/yapmayınca da pişman oluyorum. bu kararsızlığımdan nefret ediyorum ya sen nasıl bir nalet huysun.

offff çıldırmak üzereyim. kararsızlık da değil bu. daha derin. resmen kişiliğim bölündü. bir yanım yarın git konuş diyor. diğer yanım da bekle diyor. neyi bekleyeceğim ama? (#2011381) şuradaki keith'e dönmeyeyim sonra? yarın ola hayır ola.

hayatımı siken ve sikmeye devam eden kavram. bir türlü veremediğim, ya da geç verdiğim kararlar yüzünden bu amına kodumunun nickini aldım. üzerimde bir leke bu kararsızlık. yaşını başını almış bir insanım. en azından yaşıtlarım hayatlarını belirli bir düzene oturtmuş durumda ama ben hala yerimde sayıyorum. çünkü o hayati kararları hiçbir zaman alamadım. kararsızlar ölsün amk.

eğer bir olay da çok kararsız kaldıysam ya ikisinide yaparım ya da ikisini de yapmam

avm'de ne yiyeceğimize bile zar zor karar veriyoruz be.

birkaç gün önce rüyamda çamurda yürüyordum. tabirine göre kötü şeyler olacakmış. bugün de kar yağdığını gördüm. tam zıttı olarak iyi şeyler olacağını söylüyor. rüyalarım bile kararsız :d

kararsız insanlardan nefret ediyorum ve ben aşşşırı kararsız bir insanım nefret ediyorum nefret

peşin not: acıktıran bir entry olabilir ona göre okuyun:d saat 22.30'dan beri ne yesem diye evde dolanıp duruyorum. çiğ köfte mi alsam, sütlü nuriye mi alsam, baklava mı alsam, hatay usulü döner mi alsam, dondurma mı alsam, cips mi alsam diye seçenekler arasında gidip geliyordum. yaklaşık 30dakika önce ise dışarı çıktım bu düşündüklerimden birini almaya. yolda karar veririm diye düşünüyordum. bir karara vardım. ne aldım biliyor musunuz? tuzlu leblebi. evet leblebi. hayır çorumlu değilim. (bkz: aldıklarımdan pişman değilim aklım hala almadıklarımda)

bugün annemle bana tişört almaya çıktık. tişört falan aldık işimiz bitti. ben daha önce yeşil kot pantolon görmüştüm. baya hoşuma gitmişti. i̇leriki günleri kastederek "2tane kot pantolon alacağım biri siyah biri yeşil. mavi almam." dedim. mağazadan çıktığımda poşette mavi kot pantolon vardı :d ama bakın almak için haklı nedenlerim var. pantolon güzel bir kere :d 90tl'den 40tl'ye düşmüş. ve işe bak ki tek kalan pantolon tam benim bedenim ahsbabdbhabdb

zayıflıktır.

özellikle alışverişte öyleyim. aldığım ürünü kullanmadan etiketlerini asla kopartmam. vazgeçip iade edebilirim diye

dinleyeceğim şarkıya bile karar veremeyip radyoyu açıyorum..hastalık gibi,çok yorucu.

hayatım boyunca ayağıma bağ oldu, bu sebepten bir çok şeyi kazanamadan kaybetmiş olabilirim.

Sinirden delirten olay.. en ufacık bir seçim bile devlet meselesi haline geliyor çünkü asla karar veremiyorsun. Ben genelde kura çekip çıkan sonucu beğenmediğim için tersini yaparım. Lisedeyken her öğle yemeğinde karar veremediğim için arkadaşım telefonuna çark indirmişti seçenekleri yazıp çarkı döndüyordu

bir yanım "kalk gidelim" der, diğer yanım "bok yeme otur". Ay sonuna doğru cepte nakit olarak kalan son küçük banknot ile sigara almak mı, dolmuşa binmek mi yoksa karın doyurabilmek için kullanmak mı düşüncesinin beyinde oluşturduğu duygu durumu. Aslında bunlar hep fakirlikten. Manevi veya maddi olması farketmez. Hepsi fakirlik.

az önce sırf ido koltuk numarası seçmek için hayatımdan 34 dakika harcadığımı fark ettim. iğrenç bir şey bu

En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir.

Kuzenimle pazara gidiyoruz. Adam "şunu mu alsam yoksa şunu mu?" diye oraya buraya gidiyor sürekli. Raskolnikov bu kadar iç hesaplaşma yapmadı kendisiyle alacağın iki biber domates beee adam mı öldürdün sanki.

Bence hayattaki en berbat duygulardan biridir, ne ileri gidebilirsin ne geri gidebilirsin olduğun yerde kalakalırsın öylece..