geçmişe takılıp kalmak

hiç bir şeye faydası yoktur. bizi ve yanımızdakileri üzer. her zaman önümüze bakmalıyız, geçmişten sadece ders almalıyız.

muhtemelen geçmişe duyulan özlem ile alakalı bir durumdur.

gelecek nasıl mahvedilir

ben ya ben ulan bir yıl olucak hala takılı kaldım tekrar bir şeyler olsun da istemiyorum ama sürekli bi kontrol etme çabası içindeyim

çok sevmiş ve bu yüzden çok üzülmüş insanları fark edebiliyorsunuz. geçmişe dönmek istemiyorlar ama hep geriye bakıyorlar.

sadece bir hata bu kadar üzmemeliydi birini, acaba çokmu abarttım?

ne olacaktı ki, karşımızdan esen rüzgâr gözlerimize toz zerrelerini fırlatırken önümüze nasıl bakabilecektik?

insanın kendine verdiği en büyük cezadır. geçmişten kurtulamazsan bir gelecek kuramazsın kendine. geçmiş güzeldir, mutluluk veriyordur belki kabul ama sana zarar vermeye başladığı ilk anda ondan kurtulmak gerekir. yoksa bir tümör gibi bütün geleceğini ele geçirir. seni sen yapan her şeyi yavaş yavaş elinden alır. kendinize bu kötülüğü yapmayın. bırakın geçmiş güzel bir anı olarak kalsın..

aynı şarkıda takılıp kalan ve sonsuz bir döngüyle onu çalan plak sendromu. bu en sevdiğiniz şarkı bile olsa bir yerden sonra plağı duvara vurmak isteyeceksinizdir. tıpkı en sevdiğiniz anıları düşünüp dursanız dahi bir noktadan sonra sizi yıpratacağı gerçeği gibi. bir süre sonra vedalaşmanız gerekir. çünkü hayat devam eder. yaptığın bütün hatalara rağmen,bir yenisini yapıp diğerini düzeltmen için. o yüzden bir derdim var bin dermana değişmem saçmalığını bir kenara bırakın lütfen. dermanınızı arayın belanızı değil.

zorunlu ihtiyaç gibi bir şey. ne kadar unuttum geçti bitti diye düşünürsek düşünelim hareketlerimiz, konuşmalarımız geçmişe göre şekilleniyor aslında. her ne kadar çoğu zaman farkında olmasakda.

önemli bir sıkıntı bu.öyle böyle zarar vermez aslında. adamın amına koyuyor. tavsiye edilmez.

umutların ölmesiyle başlar. insan geleceğe adım atacak zemin bulamazsa, hatta sabah uyanmak için bir sebebi dahi kalmamışsa ilk uğradığı kapı geçmişi oluyor. bu yüzden yeni gelenin geçmişte kalana yara bandı olması durumu garipsenecek veya hoş karşılanmayacak bir durum değildir. herkesin zaman içinde yara bantlarına ihtiyacı olacak. bu durumdaki en güzel şey ise yara bantlarının gerçek anlamdaki gibi zamanla büzüşüp işlevini kaybetmemesidir. gün geçtikçe daha sağlam birleşir vücutla ve ayrılmaz bir parça olur.

dertsiz insan itemi. canını sıkacak birşeyi yoktur kendi kendine tribe girmek için geçmişe takar kafayı.

sürekli bunu yapıyorum ama güzel şeyler değil de kötü kısımlara takılıyorum ve yakinda ağır depresyona giricem. çünkü bugünü yaşayamiyorum ve umutlarım azalıyor. keşke şundan kurtulabilsem

ileriyi görememektir

sinir oluyorum.tamam oldu bitti neden onu dipten çıkarıp tekrar tazeliyorsun ki ? neden moralini tekrar tekrar bozuyorsun. burada yarını olan bir insan var. ona ver ilgini. yarınını şekillendirmeye çalışan. sen öyle bok gibi düne takılı kalırsan görmezden gelirsen yarını olanı, yarını olan da öyle bok gibi çakılır.

takılı kalmak mı? oradan hiç çıkamıyorum ki sanki doğru yerde degişmişim gibi

mertle buluştum dün arkadaşlar önüme katiyen bakamıyorum. geçmiş gelecek her şey mert.

çaresizliktir.

çok kötü bir şey bu. şimdiki zamanda ileride takılı kalınacak geçmişe dönüşür.

geçmişe takılı kalan ilerleyemez. geçmişte kalan her şeyin bir sebebi vardır. bir anda silmek kolay değil evet ama kafanızı çevirmeyin. bok mu var sanki.

Geçmişte yaşayan insanı gelecekte si... Ler.

"dünü toprağa gömmezsen yarınlar çiçek açmaz."

Bunu istemiyorsanız ilk önce geçmişle olan probleminizi çözün.yarım bırakılan şeyler sürekli kafada tamamlanmaya çalışır bi bakın bakalım siz neyi/ kimi yarıda bıraktınız.sonra yolunuzu bulursunuz zaten

Geçmişe takilmamizin tek sebebi yalnızca basit bir nostalji ve keskeler değil de, veri işleme sürecinde kısa yolları seçen nöronlarimiz mıydı? Eğer nesneleri kısmen görmeye yarayan nöronlar, kısmen de geçmişi belirliyorsa yani kişinin algıladığı bir şey o anki algıları ile hafızasındaki algılarının birleşimi ise geçmişe takılı kalmak deyişi yeni bir anlam kazanmıştı. Öyleyse geçmiş, anlık duygusal algı kılığına bürünerek şu anın üzerinde garip bir hâkimiyet sürüyor ve bize zamanı dolmuş bilgiler veriyordu. Ben demiyorum bunları, John Verdon diyor "aklından bir sayı tut" adlı eserinde. ;) (bkz: kitaptan alıntı)

Hiç bir boka faydası yoktur.

ben bu olayın bölümünü bile okudum.

Keşkeniz olmasın. Yoksa kalırsınız. Üzüntünde müptezel olmayı, keşke demeye yeğlerim.

gecmise takili kalmiyoruz da ara sira aklimiza geliyor

geçmişe takılı kalırsanız bugünü yaşayamazsınız..

Bügününüze ve geleceğinize zarar verir.

2016 21 eylülüne takıldım ve sürekli onu yaşıyorum sanırım işlenmemiş anı boku

Hayatın boktan bir noktaya gelir. Düşünmeye başlarsın ve nihayetinde şu anki durumunun sebebini bulursun. Ve uzun süre orada takılır kalırsın.

Özellikle yengeç burçları bu konuda aşırı salaktır

ailem geçmişten öteye gidemiyorlar.geçmişin olup,bitmişliğini kabul etmemeleri yetmez gibi üstüne üstlük her an geçmişi yeniden yaşayıp çevresindekilere de yaşatıyorlar.

Şimdi bi şansım olsa dönebilsem geçmişe, durduramazdı korktuğum hiçbi şey. Lisede şimdiki aklım olsa konuşurdum gizemle, ne dicem be diyerek baktım oysa... geri dönebilsem

"Ümit verici bulduğum bir gerçek: Geçmişimizde yaşadıklarımız sabittir, değişemezler; ama onlara verdiğimiz anlam değişebilir. Bugünü elimizden gelen en iyi şekilde yaşadıkça geçmişimize de daha şefkatle, kabullenişle, “her şeye rağmen beni ben yaptı”yla bakmak kolaylaşacaktır." Pelin Kesebir

Ben mi geçmişe takılıyorum yoksa geçmiş mi beni bırakmıyor?

Ama ne güzel gülüyo baksana

geçemiyorum serden..

ilerleyememektir.

“Usulüne uygun gömülmeyen ölüler muhakkak geri dönerler.”

bugünlerinizi ve yarınlarınızı siker atar. zaten geçmişin izi hala geçmiyorsa ne bugünlerin ne de yarınların önemi kalmıştır.

Geçmişe takılıp kalırsan şu ana ihanet edersin.'

''geleceğini sikersin geçmişi silerken.'' demiş no.1 mesela.