le petit prince

antoine de saint-exupery'in klasikleşmiş eseri 'küçük prens'ten sinemaya uyarlanan animasyon türündeki yapıtta, bir pilot kendisini ıssız bir çölün ortasında bulur ve çok uzak bir gezegenden gelmiş olan küçük bir çocukla karşılaşır. kung fu panda'nın yönetmeni mark osborne'un yönetmenliğini yaptığı filmin orijinal seslendirme kadrosunda rachel mcadams, james franco, marion cotillard, jeff bridges ve paul giamatti gibi ünlü isimler bulunuyor. https://www.youtube.com/watch?v=6Hfnttt1BRA

ne güzel kitaptır bu ya. okurken gülersiniz, boğazınız düğümlenir, düşünürsünüz... bir solukta biter. öylece kalırsınız.

türkçe'ye küçük prens olarak çevrilmiş hem çocukların hem büyüklerin okuması gereken samimi bir hikaye kitabı. yazarı antoine de saint-exupery'dir. bir çocuğun gözünden büyükleri anlamak için en iyi eser denebilir hepimizin içinde mutlaka bir parça çocuk kalmıştır.

çok güzel ve şahane bir kitap. paso gönderme vardır içinde. görünürde çocuk kitabıdır ama herkesi okuması gereken bir kitaptır. ben bu kitabı hediye etmeyi o kadar çok seviyorum ki, mesela en son 3-4 yıl önce kız arkadaşıma hediye ettiğimde bildiğin mutlu olmuştum. o okurken benimle aynı ruh hallerini yaşar diye düşünüp. okuyun, okutun. ve hediye edin bu kitabı.

hayatımda okuduğum en anlamlı ve her seferinde farklı çıkarımlar yapmamı sağayan öykü tarzı kuşe kağıttan okuması bi farklı zevkli olan kitap.Animasyon filmide çekilmiş ve bu kadar harika kitabın bu kadar harika bir filminin çekilmesi beni çok mutlu etti.Sistem eleştirisi ve düşünmeye sevk etmesi hem küçük hemde büyük herkesin okuması ve izlemesi gerektiğini düşündüğüm kitap ve sinema filmi

efsane kitaptır. don kişot'tan sonra en çok yabancı dile çevrilip en çok satılan kitaptır.

hayatımda okuduğum en anlamlı ve her seferinde farklı çıkarımlar yapmamı sağayan öykü tarzı kuşe kağıttan okuması bi farklı zevkli olan kitap.Animasyon filmide çekilmiş ve bu kadar harika kitabın bu kadar harika bir filminin çekilmesi beni çok mutlu etti.Sistem eleştirisi ve düşünmeye sevk etmesi hem küçük hemde büyük herkesin okuması ve izlemesi gerektiğini düşündüğüm kitap ve sinema filmi. Edit:3.yönlendirme bu mk artık sistemi sorgulatan diyorum bıktım bkz. lardan başlıkları temizleyin bari pls

animasyon filmini izledim az önce. o da şahane olmuş. --- spoiler --- evcilleştirilmeyi göze almışsan, bir kaç damla gözyaşını göze almışsın demektir. --- spoiler --- çok büyük bir kitap bu.

bir arkadaşım bu kitabı ezberlemeye çalışıyor.haksızsın diyemedim.ayrıca yazarı pilot,her uçuşumda hatırlarım.bir gün bir çölün üzerinden geçersem aşağı atlıcam

universitedeykm ama hala feyz alirim. cocuklar icin yazilmis gibi dursa da her yasa hitap edebilen muazzam eser.

"gözler kördür, insan anca yüreği ile baktığı zaman görebilir" -küçük prens- film+kitap=efsane

hiçbir şey mükemmel değildir.

abartılmış bir kitap. ben şahsen hiç begenmedim.

“hoşça git,” dedi tilki. “vereceğim sır çok basit: insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. gerçeğin mayası gözle görülmez.” küçük prens unutmamak için tekrarladı: “gerçeğin mayası gözle görülmez.”

"ölene kadar sorumlusun gönül bağı kurduğun her şeyden."

çekilen animasyon filminde bildiği gül küçük prense eziyet eden ev hanımı kötü ablalarımıza benzetilmişti,sırf onun dırdırından kurtulmak için kapitalizmin ellerine bırakmıştı güzelim sarı oğlan kendini

az önce animasyon filmini izledim, en az kitabı kadar güzeldi. demem o ki okuyun okutturun izleyin izlettirin.

okuduğum en güzel kitaplardandır. mutlaka okunması gerek diye düşünüyorum. bir ara hastalık haline getirmiştim, baskılı eşyaları ile dolu ev. olsundu, mutluluk veriyordu

geç fark edenlerdenim ama bitirdim sayilir tavsiyemdir

hayatımda yaptığım birçok saçma şey oldu. ama sabahın bu saatinde birkaç saatlik uykuyla bu kitabı okumak kadar saçma ve güzel olan başka bir şey olmadı. bitirip en yakın arkadaşıma hediye edeceğim. zira şu kitabı okumadan geçen her gün kayıp. belki çocukken okusak çok şey değişirdi. yalnız bir çocuğun en güzel arkadaşı olabilecek türde bir kitap. sadece bir çocuğun değil bizim de. yetişkinleri anlayamadığımız zamamlarda, artık hiçbir şeyi sevemediğimizi anladığımızda okumamız gereken türde bir kitap. son kelimeleri okurken içimden geçen cümle 'seni yerim la ben'. sonra da sarıldım.

osmanlıcamı geliştirmek için okuduğum kitap. en sevdiğim kitaplardan birisidir ^.^

öğretmenim yazılıda sormuştu bundan çok önce bu şekilde kitaptan soğumuştum ama 2. kez okuduğumda gerçekten iyi bir kitap olduğunu anladım hey gidi sebahat hoca yine hüzünçlendim

okuduktan sonra uzunca bir zaman hayatımı sorguladım. gül yendi mi yenmedi mi diye? bilmek bulmak gerektiğine inandım. aradım aradım. her yerde aradım bulamadım. içimin derinliklerine bakmayı unutmuşum. sonra taş attım içimin dehlizine. su doluydu, bildiğin su. aslında boğulmak üzereymişim. hızla yüzdüm çıktım kıyıya. bir sürü insan tipi vardır hayatımızda. çevremi incelerken kaçırdım aslında, hangisi bendim. yada ben kimdim. kim olduğumu bilmek istedim. kendime yöneldim. dostlarımla yesim içtim, yerler gördüm de bi kendimi göremedim. gül üm soldu. tarlada onc gül varken anlamadım değerini. bir tane güle sahip olmakmıl asıl mesele. ben meseleye bile hakim olamadım

" ben üzgündüm, ama onlara yorgunum dedim. "

ben çok seviyorum lan bu kitabı. aslında yazarın en büyük tutkusu yazmak değil, uçmakmış. zaten yazarın kendisi fransız bir pilottur

her kelimesi alıntı yapılabilecek bir kitap. alıntı yapmak yerine kitabı bırakayım şöyle: le petit prince . kısacık zaten hemen okursunuz ama etkisi aylar yıllar sürer.

geç okuduğuma sevindiğim kitap, küçükken okusam anlayamazdim manalarin güzelliğini

"sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğunuz için yeterlidir."

" ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi. "

"günün birinde herkes kendi yıldızını bulabilsin diye mi parlaktır yıldızlar?"

animasyonu muazzam. kesinlikle izlenesi bir şekilde aktarmışlar. şiddetle tavsiye ediyorum.

çok küçükken okuduğumda hiçbi şey anlamamıştım. yıllar sonra kitabı tekrar elime aldım ve aslında ne kadar derin bi kitap olduğunu gördüm. ilerleyen yaşlarımda da okursam daha fazla ders çıkarıcam galiba harika bi kitap

okumadım okumayıda pek düşünmüyorum

metaforun ne demek olduğunu tam olarak anladığım kitap.

gereksiz. yine popüler kültür patlamasına dahil olan kitap.

"zor zamanımda yanımda yoksan, mutlu anlarımı seninle paylaşamam."

"kendine alıştırdığın, emek harcadığın şeyden sonsuza dek sorumlu olursun."

kaç kere okuduğumu sayamıyorum artık. o kadar muazzam bir şey ki her okuyuşumda farklı anlamlar çıkarıyor, bambaşka şeyler üzerine düşünüyorum. okuduğum her kelime için ayrı ayrı mutlu oluyorum. tilki ne kadar güzel söylemişti: "yalnızca yüreğin harcıdır aslolanı görmek. aslolan görünmez göze" o sayfada her daim fil yutmuş boa yılanı görmemiz dileğiyle

''bazılarının yüreğe iyi gelen bir yanı vardı, armağan gibiydiler.''

ef sa ne ! kitabı ilk okuduğumda; leon werth'e bu kitabı bir büyüğe sunuyor olmamdan dolayı çocuk okurlarımın beni hoş görmelerini dilerim. bunu yapmamın çok ciddi bir nedeni var: o. benim dünyadaki en iyi arkadaşım... . sözlerinden sonra bişeylerin sandığımdan farklı olacağını anlamıştım. defalarca okudum, her bitişinde üzüldüm.

kitabı ilk okuduğumda; leon werth'e bu kitabı bir büyüğe sunuyor olmamdan dolayı çocuk okurlarımın beni hoş görmelerini dilerim. bunu yapmamın çok ciddi bir nedeni var: o. benim dünyadaki en iyi arkadaşım... . sözlerinden sonra bişeylerin sandığımdan farklı olacağını anlamıştım. defalarca okudum, her bitişinde üzüldüm.

ama gözler kör.yüreğiyle bakmalı insan...'' ''insan yalnız yüreğiyle doğruyu görebilir,asıl görülmesi gerekeni gözler göremez...''

"biliyor musun? insan gün batımını çok seviyor, içi üzgünken."

pek kitap okuyan bir tip değilim, iletişim hocamızın finalde sorumlu tutup zorla okuttuğu kitap, ilk başta çocuk kitabı ne alaka diye yadırgamıştım ön yargılı davranmıştım ama okuduktan sonra anladım ki efsane bir kitap şimdi 4. kez okuyorum ve her okumam da farklı şeyler anlıyorum derin derin düşünüyorum sorguluyorum, teşekkürler hocam.

edebiyat öğretmenlerinin sınavda tabi tuttuğu ve her öğrencinin beğendiği roman türüne uymayan klasikler yerine okutmaları gereken kitaptır. bana göre hava hoş, klasikleri okumayı seviyorum fakat bazı arkadaşlarıma işkence gibi geliyor. bu kitapta herkes aradığını bulabilir bence. sınırı olmayan, kesintisiz bir kitap. resimli ve küçük bir kitap olmasına rağmen içinde çok şey barındırıyor.

başta güzel bir hikaye kitabıydı ama içinde subliminal mesajlar var küçük çocukların okumasını önermiyorum çizgi filmide var ondada subliminal görseller bulunuyor dikkatli olun küçük çocuklar etkilenmesin küçük prens pek masum değil

"çünkü ağladığının görülmesini istemiyordu. öyle gururlu bir çiçekti."

en sevdiğim kitaptır canım sıkıldıkça açar okurum. arkadaşlarıma da zorla okutuyorum onlar da sevsin diye 😍 "örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. mutluluğum her dakika artar. saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez. insanın belli alışkanlıkları olmalı…"