küçük ağa

tarık buğra'nın çok tatlı sevimli bir romanı. milli mücadele dönemi sonrasını anlatır. kanald'de yayınlanan saçma diziyle bi alakası yoktur. küçük ağa bir dağ eşkiyasıdır. çolak salih efsane karakterdir. çocukluğumun kitabı kaç kere okudum hatırlamıyorum.

denizli'de yaşarken tam meydanda bu isimde bi tekel bayii vardı. o bayinin sahibi abimiz cüceydi. bir gün ayakkabı tamircisine botlarımı vermiştim. önümde bir çocuk, çocuğun kafasını okşayıp "çekilsene yakışıklı" dedim. çocuk kafayı bi döndü, bu küçük ağa adlı tekel bayinin sahibi cüce abi. bıyıklı falan. lan ben bir utandım. "olur böyle şeyler, canın sağolsun" deyip güldü. ondan sonra epey kanka olduk. hoş sohbet, güzel bir abimizdi.

her gencin okuduğu ilk kitaplardan.bizde sınavda soru çıkardı mecbur okurduk.

tarık buğra'nın bence en güzel romanı. sanırım aynı yaş grubunda olduğum herkes, lisede bu kitabın okunması ve özetinin çıkartılması ödevini almıştır. az önce altını çizdiğim bir yer var mı diye bakınayım dedim ve şunu gördüm; "bu kaderi, kader yoksa, bu kuruntuyu silip atacak bir yer, bir çevre yok muydu?" sizlerle de paylaşmak istedim. aynı isimde bir de komedi dizisi vardı, iki sezon sürmüştü. birce akalay-sarp levendoğlu-emir berke zincidi oynuyordu.

çok güçlü bir anlatıma sahip milli mücadele yıllarını anlatan tarık buğra 'nın muhteşem romanı. "iyi yetişmemiş insanların ülkesinde düzen bir bozuldu mu; mağara devri, taş devri hortluyor. bu bütün tarih boyunca böyle olmuş, böylece de gidecek." "bu da bir çeşit şehit düşmek... hayatı asıl harpten sağ çıkanlar kaybediyor."