küçükken oynanan oyunlar

duygulandım

ne günlerdi

neler oynardık bununla bee

küçükken doktorculuk oynardık, benim hep içim yanardı

kuzenimle selenacılık oynardık o hades ben selena olup dunyayı kurtarırdık yastık yüce honos terazi de zman makinesi olurdu hey gibi ne zmanlardı be

küçükken kuzenimle adanalı oynuyoduk, o serenay sarıkaya oluyodu ben de oktay kaynarca oluyodum bazen de maraz ali. ya küçük bir kız niye maraz ali olmak ister

bir sürü var aslında ama benim için en önemlisi (bkz: crash team racing)tir. babamla birlikte oynadığım ilk ve tek play station oyunudur. gece yarısına kadar oyunu tek seferde bitirmeye çalıştık ve bitirdik de.

mario tank contra, özledim be.

neden herkes bilgisayar oyunlarını yazmış. hiç mi sokakta oynamadiniz ? çelik çomak saklambaç istop yakar top tavşu goke (bu oyunu açıklayamam değişik bir şeydi). ama biz hep sokakta oynadık çok da keyifliydi..

(bkz: yerden yüksek) şarkı ya da isimli. (bkz: tuğladan iç yapıp yaprak sarma yapmak)

(bkz: simit ) (bkz: eski minder)

Kapak yarışı. Herkes bir kapak seçerdi. Kaldırımın kenarındaki sarı beyaz taşların oluşturduğu şerit üzerinden kapaklar yarıştırılırdı. Herkesin sırası geldiğinde kendi kapağına 3 kere vurma hakkı vardı. Kapak, kaldırım kenarının dışına fırlarsa en baştan başlıyorduk.

Ortada sıçan. Hala bayılarak oynuyom :)

Çitoslardan çıkan tasolar vardı bir nesilin okul bahçesinin kumarhane yuvasını döndüğü zamanlar,en alttaki tasoyu yamultup tekte hepsini çevirerek az dolandırmadık .

Uzun eşek