matematik neden sevilmez

sokak röportajları matematik neden sevilmez diye soruyor. bu arkadaşlarımızda bir zamanlar sosyal medyada fenomen olan sözü söylüyorlar.. --- spoiler --- ''çünkü zor lanet olası bir zorluğu var, hadi gidelim osman.'' --- spoiler ---

zor değil sadece insanlar gözünde büyütüyor o kadar

işin içine türev integral girene kadar herşey çok güzeldi. sonrası yok

kesinlikle zor değil. ama birçok kişi zor buluyor yapamıyor. yapamadığı için bok atıyor, sevmiyor. hani matematik öğretemeyen öğretmenlerin de suçu yok değil. bir öğretmen gelir serseri yapar, başka öğretmen gelir bilim adamı olursun.

salak olduğunuz için

çünkü hocalar genelde yanlış ve içi boş mantıklarla anlattıkları için sevmiyoruz. bir mantığa oturtamıyorsam genelde anlayamıyorum ve sevmiyorum o zaman. mesela a+b.c(x-y)=z c kaçtır? şıklar falan filan cevabından çok neden böyle bir problemin olduğunu ve bu bütünün ne gibi sorunlara çözüm olacağını öğret.

birçok insanın sorguladığı, cevabı insandan insana değişen sorunsaldır. herkes sistem tahlili yapmış, fakat bunu yapmadan önce sorunu kendinde aramak gerek diye düşünüyorum. aynı hocanın ders anlattığı bir sınıfta üç kişi severken gerisi nasıl olur da sevmez, ya da sevmemesi hocanın suçu mudur? bariz bir şekilde görünen odur ki, değildir. üstüne düşmediğiniz, ilgilenmediğiniz bir şeyi sevmeniz mümkün değil gençler. hiç bir şey yapmadan, sadece ben yapamıyorum deyip kenara çekilerek matematik öğrenmeniz olası değil, olmuyor da zaten. ygs 2016'da türkiye matematik ortalaması 7.9'muş, ki bu yükselmiş hali zira ondan önceki sene 5.4'müş. 5.4! ygs gibi sırf okuduğunu anlamayı ölçen, en az 10 tane sorusu kişinin dört işlem kabiliyetini ölçen bir sınavda bu ortalamanın tek açıklaması sevmiyorum olamaz. çalışmıyorsunuz, tembelsiniz, uyuşuksunuz, hazıra alışmışsınız. birçoğunuz tıp kazanamadığı için mühendislik fakültelerinden bir bölüm seçeceksiniz, ki güzel memleketimde ygs barajını geçse mühendis olabiliyor insan, ve matematiği sevmeden, anlamadan, analitik düşünme kabiliyetinizi geliştirmeden mühendis olmaya çalışacaksınız. calculus i-ii (math119-120), differential equations (math219), applied mathematics (me210), probability (ee230), numerical analysis (me310); bunlar aklıma ilk gelen üniversite lisans seviyesinde mühendislik için matematik dersleri ve siz arttırmak için en ufak bir çaba göstermediğiniz türev ve integral bilginizle bu dersleri vermeye çalışacaksınız. matematiği sevmek zorundasınız gençler, gerek üniversiteye yerleşmek; gerekse yerleştiğiniz üniversiteden çıkmak için. ve özellikle mühendis olmayı düşünen arkadaşlar, lisede gördüğünüz matematiğin hiç bir şeye benzemediğini üniversitenin ilk günü farkedeceksiniz; emin olun.

benim ihtiyacım olmayan formülleri öğrenip ne yapayım ben bu hayatta doyasıya yaşayamadıkça. ya da bize bi şey öğretemeyen hocaların bizi saçma sapan sorularla test etmesinin bana ne yararı olacak.

neden sevelim

sabır gerektirdiği için

üsengeç ve isyankar olduğumuz için bence

öğrenciye anlatan kişi matematiği bilmiyor ki öğrenci iyice öğrenip o dersi sevsin.

mükemmel bir şey matematik ya sevilmez mi o. kafa dağıtmak için bile uğraşılır

(bkz: çünkü niye sevilsin) (bkz: çünkü iğrenç bir ders)

o kadar uzun işlemler yapiyorsun ve sonuç küçük bir sayı çıkıyor bu benim çok zoruma gidiyor mesela

işin içine harfler girmeyene kadar her şey gayet iyiydi. (bkz: xyz)

matematikte sayılar kalmadı

bıktım lan ingilizceden. türev görmek istiyorum integral görmek istiyorum yetti gari. pühh böyle hazırlığa.

matematik öğretmenine aşık olunca sevilen derstir bknz: ben

sevmek için neden bulamayınca hiçbir şeyi sevemiyorsun maalesef. yani matematiğe özgü bir şey değil bu. he baskılar gözü korkutup çekinceyi arttıyor. tek sorun bu. yoksa bir soru çözünce tavana kafa atan neçe insan gördü bu gözler :d

i̇ş başa düşünce sevmesende yapman gerekiyor maalesef .zira ben çalışmaya işlem oncelginden başladım bakalım bu kadar geriden başlayıp sınava nasil yetisecegim bilmiyorum

aga niyesi yok amk anlamıyordur kafa basmıyordur..

şahsen bugün çok güzel şekilde matematikten neden nefret edilir şahit oldum. staj için dördüncü sınıfların bir şubesine girdim ve arkaya oturup öğrenci ve öğretmen davranışlarını gözlemlemeye başladım. ders matematik ve bizim akıllı öğretmenimiz dersini akıllı tahtadan okuma yarışması havası içinde daldan dala atlayarak anlatmaya başladı. anlattığı konu o kadar soyut kalıyorduki çocukların bir kısmı zaten korkan gözlerle tahtaya bakıyor geri kalanları da zaten ben yapamıyorum diye masaya gömülmüş. anlatımı bitince çalışma kitabı sorularını çözmelerini istedi. fakat sınıfı gezdiğimde bu soruları bir kaç öğrenci dışında kimse çözemiyordu ve öğretmen bunu kontrol de etmedi dönüt almadı. ardından daha ders bile bitmeden hocam size emanet ben bi çay alıcam siz bu örnekleri tahtada çözdürün deyip öğretmenler odasına geçti. örnekleri kimse yapamıyordu ve onlar çoktan yapamam psikolojisjne girmişti bile. buna dayanamadım ve öğretmenin etkinliğini bırakıp yandaki kara tahtada konuyu baştan anlattım ve hepsine de örnek çözdürdüm. çözebildiğini gören öğrenciler öyle bir mutlu oldu ki bu tarif edilemezdi. kendi örneklerim bitince öğretmeninkine başladım ve iki tane çözene kadar öğretmen geldi. daha iki örnek yaptığımı görünce "böyle öğretmenlik olmaz konularınızı hiçbir zaman bitiremezsiniz" dedi. ben bişey diyemedim. belki staj notumu düşük vericek ama o çocukların matematik yapabildiklerini görünce sevinçten ayağa kalkarak parmak kaldırdıklarını görmek bana yetti. öğretmenlik konu bitirmek değil ki. buradan tüm öğretmen arkadaşlara ve adaylara seslenmek isterim lütfen bu konuda hassas olun ve dönüt alın. elinizde bir girdi olsun ki bir çıktı elde edesiniz.

saçma sapan şeyler yüzünden matematik kötü diyoruz. koy oraya çarpma bölme tamam işte ne güzel tatlı tatlı işlemler ya.

kızı anasından büyük çıkıyor, saniyede bir bina dikiliyor, 2 dk'da havuz doluyor niye sevilsin edit: fena anlam bozukluğu :/

çünkü ezberlemeye çalışıyoruz ve bilgiler teoride kalıyor hiç birini pratikte kullanmıyoruz

çünkü uğraştırıcı bizin insanımız tembel arkadaşım naparsin ki buna bende dahilim

biz 4 işlemle gayet mutluyduk. bu türev, integral, logartima, trigonometri, parabol, polinom, mantık, modüler aritmetik falan ne bunlar şu yaşıma geldim adlarını daha bu sene duydum. bunlara bakaraktan bu lanet şeyi sevmem pek mümkün değil (bkz: 18 yaşındayım bi sana sövdüm çok saçma)

ya ben seviyorum bu dersi sanırım bulmaca gibi geliyor.edebiyat ve bu ikisine aşığımm.

önyargılı yaklaşıldığı için

bunlar gerçek hayatta ne işimize yarayacak düşüncesinden ötürü sevilmez matematik. zamanında hocası sevilmeyen bir ders olması muhtemel derslerden olabileceği için sevilmeyebilir matematik. (ben beden eğitimi hocasını sevmeyen pek görmedim) bunlar çok zor, ben nasıl yapacağım diye baştan koyverildiği için sevilmez matematik. en ama en önemlisi ve biraz da diğerlerine bağlı olan temel eksikliğinde ötürü kavramada güçlük yaşandığı için sevilmez matematik.

tamamen öğretenden kaynaklı bu. tüm okul hayatımda nefret ettim ve hep zayıf getirdim. lise 1de harika bir hocamız vardı her ders önde otururdum ve 5 getirdim o yıl matematik en sevdiğim ders olmuştu. kadın gerçekten mükemmel ve dikkat çekici anlatıyordu. sonraki sene hoca değişti ve tekrar matematiğim eski haline döndü.

i̇lkokulda öğretmenlerin gerekli önem ve özveriyi vermemesi temel sebeplerden bir tanesi. daha ilkokulda fobi oluyor çoğu çocukta. halbuki çocuklarla çok eğlenceli bir şekilde işlenebilecek bir derstir. fakat bir kabus şeklinde çocuklara verildiği için çocuklar kaçıyor bu dersten ve sağlam temelleri atılamıyor.

matematik güzeldi, ta ki içine harfler dahil olana kadar. o günden sonra ilgim alakam kesildi dersten.

matematiğin ne kadarının sevilmediğine göre değişir nedeni. türev,trigonometri,integral gibi konuları yapamayıp sevmiyorum diyorsanız tamam ama dört işlem yapamayıp "yaa ben matematik seviyom,ıyy iğreniyorum" demeyin. dışarıdan çok mal görünüyorsunuz.

Aslında denize girmek gibi. Soğuk ama girince alışıyorsun cinsinden. Matematik dehası değiliz amma velakin hayranıyız.

Elimden tek matematik geliyor valla. Fen bilimleri sosyal bilimler edebiyat tarih falan alakam yok , mat da olmasa naapardim.. (bkz: mat1 ve mat2 yi alttan verdi)

çünkü nankör bir ders. sürekli ilgilenmen lazım, hep soru çözerek öğrendiklerini pekiştirmen lazım. bir de çok formülü var ya diskiriminant, trigonometri gibi. çekilecek dert değil bana göre

Çünkü matematik