balık beslemek

bir kere yaptım hayatımda. ömrümün en sıkıcı 1 ayıydı. bir canlı bu kadar mı beslenmeye, ev arkadaşlığına uzak olur be.

zamanla bağlanmanıza sebep olur. sürekli yatağınızın başındaysa ve 1 yıldan uzun süredir ordaysa kaldıramazsınız ölümünü..

2 adet balıkla başlayıp, oyuncu değişikliği yapar gibi haftada bir ölenin yerine yenisi almak suretiyle, uzun süre devam eden döngüyü, en sonuncusu da ölüp yerine yenisini almayarak noktaladığım olay. beceremedim yani. neden bilmiyorum ama ısrarla öldüler. belki de her yeni gelene bir önce ölen balığın adını koymamın bir etkisi olmuş olabilir. ölen balığın ismini yaşatalım derken balıkları yaşatamadık. o yüzden; en iyi balık, pişmiş balıktır. sonuç olarak ise; en iyisi kuş beslemek.

Göründüğünden çok çok zor olan iş. Aylık temizlemesi dibinde biriken nitratın alınması yosunların temizlenmesi ışığı sıcaklığı herşeyi ayarlanmasıyla insanı bolcana uğraştıran yorucu ama zevkli hobi sayılabilecek eylem.

sevemem ki. beslemek istemem

oğlum balık beslenir mi? konuşmaya çalışsan cevap veremiyor, tepki vermiyor. saatlerce yüzüyor, ne bileyim zevksiz:( besledim, ama zevk vermiyor yani:( balık dediğin pişirilir yenir aq

yemek dışında balıklara bir sempatim yok galiba konuşamıyor, eline alamıyorsun ,sevemiyorsun ee niye orda duruyor?

bir rakun beslemek değildir. akvaryumda bir o yana bir bu yana döner zavallılar.rakunlar öyle mi?! depar atıyo,eğitirsen bisiklete biniyo... kedi-köpeği geçin,rakunu seçin.

dedemin güzel hediyesi olan 2 tane şirin balık besleyeceğim. yahu bu hayvancağız hiç kıpırdamıyor yarım saatir, klasik müzik açtım biraz keyfi yerine gelsin diye.

şahsen elime alıp sevemeyeceğim hayvanı beslemem. ama akvaryumdan çıkarıp, okşayıp geri bırakan arkadaşım vardı. manyakları var bu balıkların.

çok sıkıcı olmalarına rağmen ben aşırı eğlenirdim kocaman bir akvaryumumuz vardı çok severdim hepsini ve hepsinin adı aynıydı kfkfşdmcş sonra bi gün üzüm suyu sıktım içine hayvanlar ters yüzmeye başlamışlardı allahııııım affet belki tadı hoşlarına gider diye düşünmüştüm biraz fazla kaçırmışım

bugün sevgilime almayi düşündüğüm hediye ne diyorsunuz?

ablam hep besler balık. daha sonra kaplumbağa, kuş da besledi birkaç tane. kuştan korkarım, kaplumbağadan da. bende balık beslemeye karar verdim. bana zararı yok. dokunmuyorsun, korkmamı gerektirmez, tam benlik. arada at iki yem mutlu olsunlar. masrafa girmeme de gerek yok çünkü tüm araç gereç var. balık besleme kararımı aileme bildirdim. annem bakamayacağımı düşündüğü için karşı çıktı. ablam bana güvendi ve bana 8 tane balık aldı. üşenmedim hepsine tek tek isim koydum. ilk gün her şey çok güzeldi. sürekli balıklarımla ilgileniyorum. konuşuyoruz tek tek adlarını söylüyorum. biri adımı yanlış söyleyince deliriyorum o yüzden o balıklarımın adlarını karıştırmamak için çok uğraştım. neyse, ikinci gün geldi ve 1 gün uğraşıp hazırladığım o mükemmel akvaryumuma balıklarımı koymaya gittim. çocuğum daha, balıklarım eğlensin istedim. balıkları olabildiğince yüksekten akvaryuma bıraktım. burada üzgün emoji devreye giriyor. sonra bir balığım çok dayanamadı öldü. çok sinirlendim "ben seni çok sevmiştim. nasıl ölürsün sen gerizekalı?" diye. balığı tuttuğum gibi kedinin yanına gittim ve kediye verdim "al şunu ye!" diye. kedi kıtır kıtır yedi o balığı ve içimdeki sadist ruhumun uyanışlarını hissederken zevkle izledim. allah affetsin. sonra baktım diğer balıklarımda tek tek ters dönüyor. yalvarıyorum ama "nolur ölmeyin" diye. küçücük çocuğum niye ölüp, bana hayal kırıklığı yaşatıyorsunuz? hepsi tek tek öldüler. ablama gittim, ölüm sebeplerini söyledi. balyoz etkisi... içimdeki annelik duygusu uyandı. aldım balıklarımı bir poşete koydum ve gömdüm. yerlerini belli ettim. tabi ben balıklarımı gömerken, ilk ölen balığımı yiyen sarı kedi başımdaydı. kovdum. inşallah poşeti açamamıştır. açıp yediyse eğer gece duyduğum o gaipten sesler kesinlikle balıklarımın beni rahat bırakmayacak ruhlarından gelmekte. not: o gün bugündür eve hiç balık girmedi. o gün bugündür hiç hayvan sahibi olmak istemedim. 8 balığa bakamayan bir insan bundan belki 10 yıl sonra ana olacak. allah yardım et yarabbi!

küçükken iki tane balığım vardı. bir tanesini çok severdim bir gün baktım suyun dibinde hareketsiz duruyor. öldüğünü anlayınca yaşaması için kaynar suya, kaynar sudan soguk suya falan attim onu ama yaşamadı. çok ağlamıştım mekanı cennet olsun.

babamın rakısını balıkların suyuna boşaltmıştım. allah affetsin.

geçen yıl almıştım bir tane kimse yokken sıkıntılarımı anlatıyodum 3 gün dayanamadı balık öldü aq

3 tane balığım oldu şimdiye dek. isimleri vardı, her gün suyunu temizler, öperdim onları. gerçekten çok güzel severdim. şarkı söylerdim onlara, ritme göre yüzüşleri bile değişirdi, hissederdim. ilgilenmeyi bıraktım bir ara bazı sebeplerden, dayanamayıp öldüler, çok ağladım ama sonuçta değişiklik olmadı. balıklar çok güzel hayvanlar, hissederler sahiplerini, duyguları, sevgiyi. eminim.

üç hafta önce çok özenip bir adet japon balığı almıştım kendime.ismi bıdıktı.ona şarkılar dinletip muhabbet ediyordum.üç gün sonra okuldan geldiğimde ölmüş buldum.yarın ölümünün üçüncü haftası.huzur içinde uyu bıdık...

bir arkadaş sana balık alcam sana balık alcam diyip duruyordu, bende alma ben bakamam ölür iki güne diyordum. bayada ısrar etti alayım diye bende tamam al dedim sonunda. noldu, almadı. benimde içimde kaldı en kısa sürede bir balık alıcam.

balığım öldüğünde çok üzülmüştüm ve o dahice olan fikir aklıma geldi.sonuçta herkes kendi doğal ortamında gömülmek ister onu kuru kuru toprağa gömmek canice olurdu. sizi suya gömseler hoşunuza gider mi gitmez. aldım balığımı su dolu poşetin içine koydum ağzını sıkıca bağladım,onuda dışarda toprağı iyice kazıp çukurun içine koydum ve üstünü toprakla kapattım. sonradan elbet poşet patlamıştır ama önemli olan nasıl gömüldüğü. allah suyunu bol etsin. ( adıda çirkindi, normalde balık almaya ve satılmasına karşıyım doğal ortamlarından mahrum edildikleri için. çirkin ve kimse almaz yanlız kalır diye almıştım.)

bakıyodum da en acı tecrübe benimki galiba lepistes türü balıklarım vardı yavrulayıp duruyordu bunlar birde kendi yavrularını yiyiyorlardı ben ayırmak için akvaryumun içine file aldım ve 50 60 adet yavru balığı içine attım ama file düşmüş ve benim balıklarım ölmüştü... hala aklıma geldikçe duygulanırım.

iki balığım vardı sarı ve turuncu. elimi suya sokar hangisini yakalarsam onu dışarı çıkarır severdim. hep yere düşerlerdi. çok çizilmişler sonra da öldüler zaten

beslediği balık ölünce, ölürüm ben buna be Bir iki üç Dört

ya kücükken dedemlerin akvaryumu vardı böyle fazla büyük değildi neyse bunun için 7-8 japon balığı vardı balıklar alındıktan 1 hafta sonra balıgın birisi ortadan kaybolmustu hani ölse suyun üstünde olur ama yok bulamadık yani sonra 1 ay geçti evin içinde değişik bir koku var ama çözülmüyor kokunun ne oldugu o gün şans eseri koltugun altını kaldırmıstı annemler sonra baktılar ki balık koltugun altında tamtakır kurumuş skxjdlfjd allah affetsin artık oraya nasıl gittiyse

(#1538911) bu balıkların hakkını ödeyemeyiz biz

ortaokuldaydım o zamanlar. çok heves ettim diye komşumuz 3 tane yavru balık vermişti. kardeşim de 3-4 yaşlarındaydı heralde tam hatırlamıyorum. bi gün bi baktım balığın biri ölmüş, hayvanın içi dışına çıkmış. kardeşime sordum sen mi bi şey yaptın diye. verdiği cevap: bıcı bıcı diye seviyodum öğk yaptı. kaldı iki balık. i̇ki gün geçti geçmedi balığın biri daha ölmüş. yine sordum kardeşime sen mi bi şey yaptın diye. dedi ki "ben bi şey yapmadım sadece saçını taramıştım". hayvanı tarakla öldürmüş. ondan sonra da hevesim kaçtı balık beslemedim. sonrasında lisedeyken sınıftan bi çocuğa sevgilisi balık almıştı. ayrılınca çocuk balığı bizim yurtta kalan kızlara vermiş. o ara bizim de kuşumuz ölmüştü kardeşim üzülüyodu. kızlar bakamıyoruz kardeşine götür dediler. götürdüm şimdi ona bakıyo.

ya ben balığa dokunamıyorum ama çok heves yapıp almıştım, suyunu değiştirirken bu manyak düştü yere dokunamadığım için alamadım, alt dairede kuzenim var gidip onu çağırdım sağolsun hemen gelip almıştı :d beslediğim süre boyunca böyle defalarca düştü ama sağlam hayvanmış 3 yıl yaşadı

beslemesi en kolay evcil hayvan olabilir. yemini at, arada suyunu değiştir tamam. kötü yanı böyle eline alıp sevemiyorsun. hayvanı elinle sevemeyince tadı gelmiyor sanki. (bkz: felis domesticus)

bizim evde yapılması sakıncalı olaylardan biridir zira öncelerde bir balığımız vardı babam allah diyen kuşları izledikten sonra gaza gelip balığa da allah dedirtmeye çalışmıştı annem ise evde hamsi pişirince acaba balık yer mi diye balığa hamsi atmıştı .en son komşunun çocuğu balığa haddinden fazla bisküvi yedirince ölmüştü abimde apartmanda oturduğumuz için balığı atmayım deyip çiçek saksısına gömmüştü .garip bi aileyiz .i̇şte o gün bugün eve balık almıyoruz

arkadaşıma balık aldım doğum günü hediyesi olarak o da eve götürmedi 2 3 gün bizde kalcak az önce yem veriyim dedim çok verdim gibi geldi başında oturdum bekliyorum ölürse ağlıcam hayatımda hiç balık beslemedim ki ya :(

asla mantık veremediğim bir durum. hayır bir arkadaşlığı yok bir samimiyeti yok aralıksız salak salak suda sağa sola giden hiç bir tepkisi olmayan bir varlık. ne gerek ?

mart ayının ortası gibi annem evden çalışmaya başlayınca ofisteki balığı eve getirdi. şöyle bi şey, dedik ki balığa herkes yem vermesin bi kişi versin ki günde 100 kere yemlenmesin. bu görev için ben seçildim. aylardır ben veriyorum. balığın yanına yaklaşıyorum deliyor amk ama nasıl anlatamam, parmağımı uzatıyorum parmağımın olduğu yere geliyor ve bunları sadece bana yapıyor şerefsiz eheheheh.

En son aldığım balık vardı adı piç özgür. Ben bunu bir kaç günlüğüne evdekilere emanet ettim şehir dışına çıktım. Geri döndüğümde ölmüştü nedeni babannem yemini fazla vermiş.Kız ben sana bunu günde iki kere besle dememiş miydim diyorum küçücük şeylerle tüm günü nasil geçirsin diyo dskdkekd.kızamamıştım da bu haline mahcup mahcup bi daha alırız üzülme diye peşimde dolanmıştı iki gün.Özgür öldükten sonra da babannemi kaybettim zaten bir daha balık falan almadım. (bkz: imla)

Besle büyüt balığı gelsin zıplasın halıya.

bir ara balıklarım vardı böyle elime alıp dokusunu hissetmeyi seviyordum, yeğenim üç yaşındayken balıkların suyuna tuz atıp karıştırana dek...

(#2357045) Başlığı görünce içim yine garip oldu:(

melek balıkları favorimdi. hassas ve narin balıklardı.

Balıkları akvaryumlara hapis etmeyin arkadaşlar.

gorsel Vakti zamanında şöyle iki balık almıştım ama sonra çok pis üzülmüştüm canlı bi şeyi poşetle taşıdığım için. Para verip aldığım için. Kombinimle aynı diye de böyle bir fotoğraf çekmiştik

Söyle bir lepistes akvaryumun var ufağından akvaryum

Bir olay anlatmak istiyorum bu baslik icin. Bizim klnikte iki asistan bir hekim ekip çalışıyoruz hekimimiz balik aldi once fanus falan derken sonra fanusu buyutup kucukte motor taktik baliklarada isim verdik siyah balik a kisisi sari balik e kisisi beyaz balik d kisisi dedik. Benide siyah balikla bagdastirdilar sacimin renginden kaynakli. Neyse gel zaman git zaman sari balik öldü onunla bağdaştirdigmz e kisiside isten cikti yerine yeni balik aldik onada isim verdik oda öldü yeni çalışma arkadasi geldi oda gitti her gelen balik ölüyor her gelen arkadasta gidiyordu bir siyah yaşıyordu klnikte adim çıkmıştı her gelenin ayagini kaydiriyor baligi bile geleni öldürüyor sıkıntıli bu kiz diye. Sonra benim baligimda öldü. Buda böyle bir anidir. Bu arada balik beslemeyi hic sevmem dokunup sevemedigim seyler ilgimi cekmiyor.