bugün
yenile
    1. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      birisinin üşüyen, sızlayan bir yarasını; kendi sıcak ve taze yaranızla örtmenizdir.
    2. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir yarayı okşamak, bir acıyı sevmek, bir kaybedişe öykünmek, bir yıkılışa direnmektir.
    3. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      beraber ölürsünüz.
    4. 15
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ya siz de ölürsünüz ya da onu da yaşatırsınız
      1en iyisi kendi zararimiz kendimize olsun. - hulk 27.02.2016 14:06:39 |#2561186
      2aynen öyle hacım. - iyi kafa siker haa 27.02.2016 14:43:48 |#2686079
      1nasıl bir beddua yediysem artık tövbe bırak mikrop kasin ole öleyim gebereyim kimse beddua etmesin bu ne birader ölsek kurtulcaz kimse kimseye yardım etmesin. - hulk 27.02.2016 15:32:40 |#3343871
      butun yorumlari goster (6)
    5. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      o artık senin sorumluluğun olmuştur. bundan sonra sana düşen onu sevmek, mutlu etmek, sarıp sarmalamaktadır. sonunda ondan çok siz mutlu olacaksınız emin olun
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      intahar eder benim üstüme falan kalır amk bendeki şansla. kalbime gömerim sikerler öyle aşkı
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çocuk gibi besle büyüt
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kafanı kaçırır.
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne olursa olsun bir önemi yok ben seni seveceğim dersin
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cok büyük sorumluluk getirir o kişiyi hayata bağlamak için yada mutlu edebilmek icin herseyi yaparsın...
    11. 17
      +
      -entiri.verilen_downvote
      suni tenefüstür. siz tanımazsınız o kadını. ben de tanımazdım. ölmezden önce. size bu satırları araf'tan yazıyorum. cennetin dibinden. bir gece yarisi sol baldırıma iki bıçak darbesi alıp da ıslak ve karanlık bir sokakta can çekişirken ben, beni hotel odasına götüren o meleği bilmezsiniz. gözlerinin altı mosmor, elleri çatlak, sigarası her daim yanan, vücudu da yer çekimine karşı koyamamış, duygularını ve iç organlarını bir çok aşkta ya da tek bir aşkta kaybetmiş, ya da hibe etmiş bir melek. gözlerindeki ışık asla sönmeyen ama. sönmesine izin vermeyen bir kutsallık abidesi. beni odasındaki yatağa uzatıp da sol baldırımı pansuman ettiğinde kendine ait kokusunu içime çekerken biliyordum. kendisine aşık olacağımı. kendisine tapacağımı hissedebiliyordum. bilincim gitmek üzereydi. gözlerim kararıyor. kalbim sıkışıyordu: en son gördüğüm tavandaki aynada, o meleğin sırt dekoltesiydi. sonrası bembeyaz... kendime geldiğimde hangi gündü? ya da günün hangi saatiydi? güneş ne taraftaydı? bilmiyordum. bildiğim tek şey; sol baldırımda ince bir sızı ve karşımdaki sallanan sandalyede ayak ayak üstüne atıp da sol elinin bileğini hafifçe kırarak sigara içen bir melek. benden yaşça büyük olmasına karşın benimle aynı hayal kırıklıklarına sahip bir beden. benim gibi iç organları un ufak edilip de tekrar bedenine doldurulmuş bir ruh. gülümsüyordu. dudaklarını aralayıp konuştu, "aç olduğunu tahmin ettim. 2 gündür sadece sayıkladın. tanıdık bir doktor vardı. onu çağırdım. bacağına dikiş attı. otuz dört dikiş. bir kaç iğne yaptı. bir kaç antibiyotik verdi. sadece uyudun 2 gün boyunca. bir kaç kez ateşin yükseldi. ama uyudun rahatça. sen kıpırdama. ben kahvaltını yatağa getireyim." masallar gerçek olamazlar. hem hangi masal gerçek ki? hangi gerçekten bir masal üretilebilir ki? ben gerçek miyim ki? masal tadında bir varoluşum olsun. yutkundum. boğazımdan hayat geçiyordu. karşımda ise bir peri. çiçekli eteği hotel odasının zeminini süpürürken gözlerine bakamıyordum. benim mahkumiyetim gözlerdi. bakarsam eğer esir olacaktım. ve sol yanaktaki gamzeye gömülecektim. baktım. ve defin işlemleri başladı. aşk, bir cenaze töreniydi! salisenin binde birlik bir zaman dilimine sığdı bu bakış. anladım. geçmişim olmayacaktı. sadece ve sadece geleceğim olacaktı. gerçek ismimi unuttum. "bulut" dedim kendime. "bulut, bildiğin her şeyi unut." hava açıktı. kahvaltılıklardan biraz atıştırıp da dışarı çıktık. en yakın parktaki bankta yan yana oturduğumuzda sokuldu yanıma. istediği neydi? bir evlat sevgisi mi? yoksa bir erkek sevgisi mi? saygısı mı? peki benim istediğim neydi? bir anne sevgisi mi? gerçek bir kadın mı? dişi mi? bana, erkekliğimi sonuna kadar hissettirecek bir canlı mı? sol göğsü sağ pazuma değdiğinde rahatlama hissettim bedenimde. kafasını omzuma koyduğunda gözlerini yummuştu. kuş sesleri eşlik ediyordu bu eşsiz manzaraya. ve ben asaleti düşünüyordum. ayrılıklarda, savaşlarda yok sayılan, ortaya konulamayan, mutsuzken bir anlığına anımsanılsa hiçbir şeye kıyılamayacak asalet duygusunu düşünüyordum. bir de annemi. bir de babamı. kendisini bir et yığını olarak varsaydığım canlıyı. zaman geçiyordu. biz duruyorduk. camdan bir fanusun içerisindeydik. neydi bizi birleştiren. geçmiş mi? gelecek mi? aşk mı? sevgi mi? saygı mı? asalet mi? gurur mu? hiçbiri. bizi birleştiren acılarımızdı. yaralarımızdı. o yüzden de ilk önce yaralarımız denk gelmişti. örtüşmüştü. daha sonra da o günün gecesinde, üçüncü sınıf bir hotel odasında bedenlerimiz. tavandaki aynada birbirimize bakıyorduk. oysa yanyanaydık. keşke yanaydık. aşkın ateşiyle. oysa hiçbir cehennem küle çeviremezdi o an bizi. öylece izliyorduk kendimizi. çırtılçıplaktık. elele tutuşup, tavandaki aynadan kendilerini izleyen iki ruh. iki beden. sadece baktık. sadece dinledik. bir kere bile dönüp de birbirimize tek bir soru sormadık. birbirimize rastlaşana kadar ne çok acılar çektiğimizden, ne kadar hırpalandığımızdan, insanların kötü olduğundan, hayatın acımasızlığından bahsetmedik. sadece dinledik. yeterince gürültü vardı evrende. bir de bize gerek yoktu. saatler ilerledikçe içerisi soğuyordu. o yüzden de bana sırtını döndüğünde o peri, dizlerimi dizlerinin arkasına gömüp, kalçalarını kapladım. bir elim başının altındayken. diğer elim belindeydi. kafamı boynuna gömüp de kokusunu yuttum. içimde hissettim ilk defa. aşkı, sevgiyi, saygıyı. ve... herkesi ve her şeyi içerimde hissettim. bir geceleğine. yüksek dozda aşk alıp da mutlu ölmek için, bu geceki kırmızı şaraplarımıza bilerek zehir koydum. mezarımız, tavanında ayna olan, ve güneşi sabah ilk gören oda olan bu hotel odası olacaktı. ve biz mutlu ölecektik. hepsi bu... galiba öldük. ve kendimizi hayata gömdük. (bkz: ben seni en çok yaralarından tanıdım) https://www.youtube.com/watch?v=tjRobxs6z24
      2kesin zargana yazdı dedim icimden - gerekvarmisencetatlim 26.03.2016 04:19:59 |#2587802
      3kardeşim roman yaz - yazmaz 26.03.2016 14:05:30 |#2587917
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      onun hayatını kurtarmaktır. siz yaralarını sarınca başkasına gidebilir ama konumuz bu değil.
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayat dolu biri olmak gerekir onu yaşatmak için ya da sende öyle olmalısın ki beraber ölebilirsiniz.
    14. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kisini bahara cevirmek, kuruyup giden nehri tekrar akitmak, solamkta olan bir cicegi diriltmeye benzer. bir husran, bir enkaz devralirsiniz, cok zordur ve cok mesakkatlidir lakin bir duzelmeye basladim mi isler.. bir cicek acmaya, papatyalar gozukmeye basladi mi bahar yakin demektir. siz onu sadece o oldugu icin sevmissinizdir, yikik haldeyken bile. o sizi sevecektir sirf bu karsiliksiz sevgi yuzunden zira siz ona iyi geliyor olacaksiniz fakat dedim ya zor is. hem her seye hem de ona karsi mucadele edip actirmaniz lazim koca gri bulutlarin ardindan. bir devrim yapiyorsunuz, sancili olacaktir lakin hangi guzellik kolayina oluyor ki zaten. haydi, yoktan ask turetme vakti.
    15. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çek kafana sık daha iyi.
    16. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşkta çok sağlıklı bir durum değil ki , beyin fonksiyonların, hormonların değişiyor.. aşk ve mutsuzluk ..bu duyguları bir arada düşününce .. offf diyorum çifte dert..
    18. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok kötü bir durum (yaşandı) belli bir seviyeden sonra bu kez sende aynı modda hayatını yaşıyorsun yaptığın şeylerden zevk almamaya başlıyorsun yaşama hevesi felan kalmıyor (Kısaca böyle insanlardan uzun durun hatta görünce tam ters yöne kaçın)
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir şeyler yazdım yazdım sildim yine. Özetle sizi de mutsuzluğa sürükleyecek kişidir. Yani bunun şey versiyonunu yaşadım, mutsuzluktan ölen birine aşık olmak versiyonunu. Sonucunda mutsuzluktan ölmek üzere olan birine dönüştüm, beni sevdiğini söyleyen bir iki kişi oldu onlar da bu süreçte mutsuz oldu. Yani böyle domino taşları gibi bir şey.
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sonunda bedenim sağlam bulunmuş yüreğim paramparça
    21. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu tarz durumlarda ne yapıp ne edilip aşık olunan kisi de ona duyulan aşkın da unutulması gerekiyor. ilk başka sevginin etkisiyle sürekli mutsuz olması görmezden gelinse de kısa bir zaman sonra diğer partneri de mental olarak yormaya başlar. profesyonel bir psikolog ya da psikiyatrist degilseniz de düzeltilemez öyle birisi, kisinin kendisini iyi olacak diye kandırmasına lüzum yok bu konuda. çünkü mutsuzluğu süreklilik haline getirmis insan da hakikat algısını yitirmiş insandır. yarı cahil insan gibi degisime karşı aşırı direnclidir o da.
    22. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevgi iyileştirir ama öncelikle kendinizden emin olmalısınız. başkasının karanlığını aydınlatacak kadar güçlü müsünüz? nereye kadar bunu sürdürebilirsiniz? bunlardan emin olduktan sonra neden olmasın.
    23. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karda donmak üzeresin, uyumak tatlı geliyor ama sen, öldüğünün farkında değilsin.
    24. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç çekilmez. Bana benim ışığımı yansıtacak, benim ışığıma ışık katacak biri lazım, söndürecek değil. Birlikte parlayalım, hayat bize güzel olsun.
      3şayn brayt layk e daymınd - kıpçak bey 15.06.2023 17:11:40 |#4551273
      1Sanşayn - gunes gibi 15.06.2023 17:13:21 |#4551274
    25. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Mutsuzluktan olmek degil de mutlu olmayi istememek diye bir gercek var. Mutlulugun formulu cok acik.
      1bir dişi bir erkek bir de bebek? - lebowski 15.06.2023 19:49:53 |#4551352
    26. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birisi bana aşık olursa başına gelecek olan durum.
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eğer o kişinin hayatının içine edip gidecekseniz bırakın mutsuzluktan ölsün.