inci taneleri

yılmaz erdoğan'ın dizisi. bugün öylesine açıktı tv'de ama bi an bi baktım ki izliyorum baya baya diziyi. türk dizileri çok sevmem, özellikle tv'de olanları. bi kere televizyon kanallarında özellikle son yedi, sekiz yıldır çıkan diziler aşşşırı kötü ve yozlaşmış, ikincisi de çok gereksiz uzun. ben kırk dakikalık dizileri bile anca izlerim. ama bu diziyi izledim. diziden ötürü çıkan tartışmalara katılacak değilim ancak film tadında güzel bi dizi olmuş. kabul edelim, yılmaz erdoğan iyi yazıyor. bu arada pavyon dansı muhabbetinde edilen buna nasıl özenirsiniz, bu kadınları küçük düşüren, cinsel obje yapan bi dans türü vs diyenlere tek yorumum olacak. oryantal de pek farklı bi dans türü değil ama bayıla bayıla yapıyonuz.

Çok çok sevdim diziyi. Zaten 1 aydır da bekliyorum yayınlanmasını, değdi bu arada. Hazar Ergüçlü'nün oyunculuğunu çok sevdim ama bu rol için yani dilber karakterini Dilara Aksüyek şu gorsel canlandırmasini isterdim. Nedense dilber deyince aklıma geldi bu kadın hem fiziksel özellikleri de pavyon dansına çok daha iyi otururdu bence. Ama şu an Hazari asla görmezden gelemeyiz tabii, süper oynadı. Kubilay Akayı merak ediyorum bu arada, hiç göstermediler bakalım beklemedeyiz...

sırf merak ettiğim için ilk bölümünü izledim. yılmaz erdoğan kendince bir şeyler denemeye çalışmış ama nereye bağlayacak veya yapmak istediğini ne kadar aktaracak, bilinmez. adam pavyon zırvalığını & despotluğunu yermek için (büyük bir ihtimal) bir şey yapıyor, millet pavyon dansı kursları açıp başroldeki kızın elbisesinden satıyor. toplumun anlama ve algı yetisi eksileri bile geçmiş. ha, ilk bölümden ne anladım, hiçbir şey. koca bir zaman kaybı. tam bu esnada yine bir yerli yapım olan (bkz: kübra (dizi))'yi yeni bitirmiş, yabancı dizilerden de (bkz: silo (dizi))'yu izliyordum. aradaki farka kainat sığar.