pavyon

bira göbekli ve seks travması olan adamlarım cenneti.

ankara'nın neyi meşhur sorusunun cevabı.

kalitesizlik budur. link

geçen nekadar ictiysek yolda yürürken merak edip daldık içeri arkadaslarla ole merak ettiğimiz gibi değilmiş istanbulda ki 2 biraya 70 lira ödedik ayilinca fark ettim ve utandım sonra kendimden..

izmit'in köprüleri

para yedirmek deyiminin piste kalkıp kendine kıvrak bir vücut bulduğu yer.

dj artz'ın yeni albümü işin mutfağı'ndan ais ezhel ile yaptığı şarkı. efsane ya. link

ilk deneyimimin kötü bittiği mekanlardan bir tanesinin ortak ismi. para'm yetmeyince 2 saat arkadaşımın parayı getirmesi için beni esir aldılar. amin feryatları, kimlik bırakayım diyorum ya sahteyse diyor. al götüne sok o zaman aq

yazılanlar, pavyonun eğlence mekanı olduğu yönünde - ki doğru-. ancak türk dil kurumu'nun sözlüğünde eğlence mekanı olarak pavyon, pavyon kelimesinin 3. anlamı. keza, mehmet doğan'ın sözlüğünde de öyle. pavyonun önceki anlamı: fuar alanında ürünleri bağımsız sergileme yeri diye geçiyor .

ezhel ve dj artz şarkısı "hayır mı la mızzıh? polis geldi yapmalıyız biz ıhh"

Blutv yapımı bir dizi. Pavyon ortamına gitmeyip merak edenler ve gidipte nasıl sikildiğini bir kez daha görmek isteyenler için izlenmesi tavsiye edilir. Kimine göre iğrenç kimine göre yaşam tarzı.

Hayatımda hiç gitmediğim ama ortamını çok merak ettiğim mekan.

her şey sıkıntıdan netflix içeriklerini bitirip blutv'ye dadanmamızla başladı.izlerken rakı içmek uygun düşerdi ama şarap açtık.bir gecede yedik bitirdik.o ne alem, o ne dans, onlar ne kıyafetler... ankara'nın gece hayatı ile ilgili yazmıştım önceden, ama kadın müşteri olmak pavyonlarda hoş karşılanmadığından asla o merak ettiğim yerlere girememiştim.bu belgesel dizi sayesinde güzel renkli bir yandan da aşırı arabesk olan bir dünyayı tanımış oldum. güzel çalışma.sevdim.

Gidemediğim günler bile önünden geçmeye doyamadığım mekan. Ankara üniversitesi sağ olsun bana bu zevki yaşatıp fakültemi pavyonun altına yapmış. Ya az ilerdeki daha düzgün bi caddede bulunan cebeci kampüsüne koysaydı bizi, ya her gün kör itin öldüğü yerde sözlü tacize uğrayamasaydık, ya başkentte etek giymeye çekinemez olsaydım? Hemşirelik fakültesi gibi yüzlerce kız öğrencinin bulunduğu bi bölümü böyle bir yere verdiğiniz için tekrardan teşekkürler ankara üniversitesi.

Sana bana acımıyo, hepimizi hacılıyo pavyon bu dünya.. ^^

Ankaralıyım dediğim an sorulan direk konu.

diş muhabbeti edit: küfürlü video.

Fransızcadan dilimize geçen "pavillion" sözcüğünün bozulmuş halidir. pavillion, ana binanın yanına yapılan küçük yapı demektir. bizdeki anlamı ise 1945 yılında meşhur Taksim Gazinosu'nun bitişiğine inşa edilip "paviyon" adı verilen küçük yerde ortaya çıkmıştır. artık orada neler döndüyse tüm ülkenin eğlence sektörüne adını vermiş bir yapı hâline gelmiş :d

(bkz: asssss) ankaralılar anladı

Tarlası olan yazarlar bana mesaj atsın bişey denicem :/ gorsel

İnanılmaz merak ettiğim bir yer.

Dayıların beğenmedikleri hatta sevmedikleri karılarından bıkıp sözde eğlenmeye ve kafa dağıtmaya gittikleri, tarlayı traktörü satıp, yüzüne bakmayacak kadınlar karşılarında oynasın iki sohbet etsin diye yedirdikleri, çalışanların da 'hesabı ödese de gitse artık aq aveli' dedikleri mekan.

Varmı gidecek olan :/

Askerdeyken çok gidiyordum amk. Tekirdağ'da askerlik yaparken gece kaçıp gidiyorduk güzel günlerdi. Ayrıca sahra hizmet bölüğü amk senin.

Uzun zamandır herkese gideceğim dediğim ama bir kere önünden geçmediğim yer olur kendileri 🤣🤣

Daha önce hiç gitmedim fakat benim kafayı anca pavyon toplar gibime geliyor.

çadır anlamına gelen fransızca kökenli sözcüktür.

Gidek mi?

harun dayım ile zamanında gitmiştik. konsomatrisin biri, "ablam hoş geldin" diyince tadım kaçtı. sonra harun dayıma gidip, "dayı bu kadın bana 'ablam' dedi, tüm tadım kaçtı" diyince dayım bana millet ortasında 58'den ayar verdi.

üniversitedeyken bana burs veren bir aile dostumuz vardı hasan abim. “vizelerin bittiğinde seni eğlenmeye götürücem” demişti. normalde class adamdır güzel bir yere gideriz vs. diye düşünerek şıkır şıkır giyindim fıtı fıtı gittim yanına. bornova’dan adam bastı manisa’ya doğru gidiyoruz. içimden de diyorum nereye gidiyo bu adam allah allah. önce yemek falan yedik sonra otoyolun ortasında kapkaranlık bir yerde durdu. etrafta sadece bir tane bina var oradan da cırtlak sesli bir kadının haykırışlı türküleri geliyor. bir de alttan sızan kırmızı ışık. biraz daha ilerleyince dedim “aha ayur sıçtın aile dostu falan demeden bu adam seni satacak” neyse mekana girdik oturduk bir masaya -mekan dediğim pavyon- alevli meyveler, tabağı 500 liradan çerezler falan. tam çaprazımda da 2 tane göbekli adam ellerinde kamyoncu biraları, kolunun altında eyeliner’ı allaha kadar çekmiş bir hanım ablamız. garson gelip gidip abiden para alıyor -neden bilmiyorum- en son hasan abi dönüp bana “çağırayım mı bizim masaya konuşmak ister misin?” dedi. ne? konuşup napıcam yani djdjdxk bu sektöre girişler nasıl, iyi kazanıyo musun ona göre üniversiteyi bırakıcam diye soracak değilim. hayır yani 2 haftada 18 sınava girmişim beynim yanıyo zaten sorardım da kesin kesjjs sonuç olarak ilk pavyon deneyimim izmir’de pavyon yokmuş gibi manisa’da e5’in ortasında yaşandı. mutluyum bunu da yaşamış olduk sonuçta. aklım hâlâ yapamadıklarımda not: o hanım ablamızın yandan gizli gizli çekilmiş bir fotoğrafı da var. görse beni beni çıraklığa zorlar diye o kadar korka korka çekmişim ki aşırı bulanık. yine de isteyen olursa entiriye eklerim