bugün
yenile
    1. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Nefret ettiğim durumdur. Arkadaş! Tamı, yarımı, çeyreği duyduk da, gram altın üstüne ne zaman adetiniz oldu lan? Daha çıkalı kaç sene ki adet olsun? Erkeğin belini gerdek gecesi dövmeden her iki taraf da soyup tövbe tövbe.... İsteme adetleri: En kalitelisinden çukulat, hiçbir bokuma yaramayacak çiçek... O kahve var ya o kahve! O kahveye ilk bir şey atan seksen milyonun çocuğudur. Ne hakla ulan? Bi boka benzettik de seni istemeye geldik diye ne bu afra tafra? Bir de şimdikiler sosyal medyaya koyuyor, o erkek olacak nonoş oğlu nonoşlar da nedir ulan benim halim, sırf her iki taraf da tekfir ilan etmesin diye sesimi çıkarmıyorum diye benim hiç istemediğim halde katlanmak zorunda kaldığım şu zamanda yüzümün nasıl o pis tattan kızardığını bir layk uğruna nasıl atmaya cüret edersin demiyor. İsteme bitti mi? Bitti. Ama damada geçirmece bitmedi. Nişan... Aman ya Rabbi... Hemen bir düğün salonu tut, yüzükler, yemekler, çaylar, çorbalar, oyunlar. Evde sade bir nişan isteyen ve ailesine hayatını hakkında önemli kararlar alma hakkını onlara bahşetmediğini hissettirerek belediyede nikahı yapıp evde aile içinde bir yüzük takan kraliçe ablalarım da yok değil, Allah onlara maddi manevi bereketler ihsan etsin, neslini temiz ve ana babasına hayırlı evlat etsin. Darda kalmasınlar, kalırlarsa da karada Hızır, denizde İlyas yardımcıları olsun. Ama nerde bizde o şans. Gelir kesin bir manyak... Nişan bitti mi? Bitti. Ama damada geçirmece bitmedi. Ev eşyası seçilecek. Ulan af buyrun ben o karyolanın yaylarını hareketlendireceğim, gelinin anası, bacısı, halası, teyzesi, benim anam, bacım, halam, teyzem. Nedir ulan bu? Bir de o mu olsun bu mu olsun diye kavga çıkarıyorlar.(Burada bir şey yazacaktım ama anam da var diye vazgeçtim.)) Eşyalardan da bir kazık geçti mi oğlum, daha ne ki? En berbat şey, çeyiz. Ulan ben o terliği giyer miyim be? Röpdeşanmır mıdır, ne zıkkımdır, ben onu bornoz diye kullanırım be! Niye para veriyorum? Hayır, niye karımın giyeceği donu anam, benim giyeceğim donu kaynanam seçiyor? Belki ben Seher Yıldızı'mla mutluyum? Hiç kullanmayacağımız eşyalara niye para harcıyoruz? Cevap basit, damadı düzmek için. Ha bir de o çeyizi sandığa bırakırlar da ben gidip alacağım. Sanki yıllık vergi gönderen eyalet beyi gibi sandıkta verir boklu donları, bornozu. Kapıya mı gittin, hele bir kimden peydahlandığı bilinmeyen birine kapı parası ver, sandığa oturtulmuş bir veled-i zinaya senin hiç giymeyeceğin donu alıp götürmek için sandık parası ver! Kına... Eskiden gelin tarafının ve damat tarafının kadın kadrosu işi halleder, son yarım saat erkek gelir kına yakılırdı. Ulan nonoşluk burda da var. Gelin kişisi erkeği sandalyeye oturtmuş önünde oynuyor, sosyal medyaya atıyor. Hayır bir boka benzese gam yemeyeceğim, hiçbir estetiği yok, ruhu yok. Bombok bir şey. Adam demiyor ki ne ulan bu rezalet? Kına bitti mi? Bitti. Ama damada geçirmece bitmedi. Hele bir gelin alma yap. Arabalarla gelinin evine gel, dünya para verdiğin davul zurnacı on dakika çalsın, gelini al, yolda da önünü birkaç veled-i zina keserse oraya da para ban. Düğün yapılacak. Hele bir kuaföre gidip gelinin Ebu Cehil'e kadar uzanan dedelerinin buruşuk karılarını mezardan kaldırıp kuaföre getirmek suretiyle maaile makyajını yaptır bir! Ulan kadın saç bakımını gelip yaptırıyor be! Hazır ödeyen var, full paket! Anasını açık arttırmaya koduğumun kızı! Sonra! Fotoğraf! Ödeyen var diye buraya bile salça oluyorlar katılaştırılmış peynirler. Nedir ulan bu rezillik? Damat-gelin ikilisinin birkaç kombinasyonu, damat-gelin damat ailesi, damat-gelin gelin ailesi, damat- gelin ve iki taraf yapılır. Ulan burada halanın dayının filan kişinin damat-gelin ikilisiyle bile çektirmek istemesi ayıptır! Utanmadan bizi şöyle bir çek diye istediği kişilerle fotoğraf çektirirler! Yetmedi. Düğün salonu tuttun zaten düzdüler, davul zurnaysa her iki tarafın davarları götünü başını sallayacak diye davula zurnaya para ban, hiç güzel değildi diyeceklerini bile bile yemeğe ya da çereze para ban, işleri bu olduğu ve sen onlara normal ücretini verdiğin halde senden enayi değilsin bir şeyler ateşlersin yüzsüzlüğüyle para bekleyen çalışanlara para ban, onca insanın içinde bir de kalk pastadan kesip birbirinin ağzına ver!!! Bitmedi!!!! Bazıları yüzsüzce takı töreni yaptırıyor! Ulan at bir zarf kalem kutu üçlüsü kapıya, çıkan çıkarken ne yapacaksa yapsın işte! Yoooo, o gösteriş yapılacak. Düğün bitti, hadi dağılalım! Yooo, hele bir gerdeğe gir, içimiz bir rahat etsin. Girmesi de dayakla ha! "Vur, Viyana kapısını zorlayan Osmanlı askeri gibi!!! Acıma dürzüye!" zihniyetiyle onca düzülmek yetmezmiş gibi bir de burda hakkaten düzsünler. Bitti mi? No no no!!! Anan seni ne günlere doğurdu oğul? Hele bir kanlı çarşaf ver de etraftakilere ilan edek! Hay zihniyetinizi sizin! Oldun mu en az iki yüz üç yüz binlik. Borç aldın mı? Altın, döviz fırladı mı? Bir de hanım kızımız erkekten hiçbir fark olamayacak şekilde okumuş ve yine onun gibi bir baltaya sap olamadığı için koca bir KYK borcuyla ne yapacağını bilemediği için düzülmek için sıra bekleyen abaza ve enasyi atlı prenslerinden birine, yani enayi olan sana atladığı için sen o borcu ödemeye mecbur musundur? Mecbursundur. Bitti mi, bitmedi. "Borcun ne alemde, var mı maddi, siktir et maddiyi, birbirinize karşı bir sorununuz var mı? Ailenizin durumu nasıl? Bir katkıda bulunacak yer var mı?" diye sorulmaz, ağladığında "aaa annesini istiyor" diyip anasına fırlatılacak çocuk için baskı kurulur. Ulan ben borcu bitirmemişim, bu zamanda bir çocuk büyütmek kaç para haberin var mı? Yazıklar olsun, ben torun görmeden mi öleceğim? Tamam ver emeklini! Ver! Çocuğun masraflarını ödeyeceğini garanti et, bu pis zamana çocuk getirip ahlaklı bir insan olması gibi ağır bir sorumluluğu da ben göze alıp yapayım. Ha bir de "yok biz bir süre düşünmüyoruz" dersen vay haline. Ya adın azmışa çıkar, ya da kafire. Öyle ya, Peygamberimiz aleyhisselam ne buyur muş? Evlenin, çoğalın, ben ahirette sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim. İyi güzel de bu zamana kadar düğünün şatafatlı olmaması, maddi açıdan evlenecek kişiyi zorda bırakmaması ailelerin evlatlarını zorla sevmediği kişilerle evlendirmemesi gerektiğiyle ilgili hadisler? Sen sus bakıyim, çok biliyorsun her şeyi, ukala putperest seni. Desen ki ben düğün yapmak istemiyorum, bizim kızımız ne yaptı da düğünsüz gitsin. Ulan niye toplumda bu algı var? Niye ben para veriyorum senin kızının millet tarafından "temiz" olarak algılanması için? Ayrıca men-vomen eşit ya, o zaman damat ve gelin, dolayısıyla damadın ailesiyle gelinin ailesi de eşit. Çıkar ulan yüz bini! Madem düğün istiyorsun, o zaman kendi üstüne düşeni yap! Sen daha kızını okutmaya muktedir olamamışsın da devletten borç alıp onu da damadın üstüne yıkma kaypaklığını göstermişsin, ne düğünü be! Bitmedi!!! Karını sevsen kılıbık, sevmesen domuz, eve erken gelsen kedi, gelmesen it olursun. Sen damadın babasının mallarını oğulları arasında nasıl bölüştüreceğine yorum yapma hakkına sahipsin, ama o elin oğlu, kim köpek de tarladan anlamayan karısına şurayı al ilerde değerlenir diyecek. Hatta tümden sil at. Enişteye mal mı verilirmiş? Babası veriyor işte! Damat bunca düzüldü, iki çocuk yaptı, hadi bilemedin iki tane de kaza kurşunuyla oldu, dört çocuk... Borcu öde, çocuğu büyüt, onları okut, meslek sahibi yap, karıyı memnun et, doğalgaz, su, elektrik, hayat baaalılığı haho! Hani o evliliği tavsiye eden şerefsiz? Sen nerdesin? Sen nerdeydin? Sen karın toğ(karnın ve eşin), bızım karımız aajdır! Ondan sonra vay efendim damat bizi sevmiyor, bayramdan bayrama geliyor, kızımız bize izinsiz gelemiyor! Ulan seninle aynı ortamda bile bulunması boşamak için geçerli bir sebep, ne diyorsun sen? Seni niye sevsin? Kızımın hayat standardını yükselteceğim diye adamın hayatını s... sin niye sevsin seni? Ortamlarda karın laf sokuşturup duruyor, diğer kızın enişte şu enişte bu diye yapıldıkça tatmin olmayıp daha da artan istekler listesi sunuyor. Niye sevsin seni? Bu para meselesi yüzünden kaç aile yıkıldı? Niye ulan adam borçtan çıldırıp yeni evlendiği ve belki de para sıkıntısı olmasa hakikaten kendisine ahireti kazandıracak olan karısıyla tartışssın? Niye ilk seneden çocuk baskısı yapasın da bir çocuk dünyaya borçlu bir babanın eğilmiş belini görüp canının çektiği bir çukulatı istemeye çekinsin? Dahası, belki de o aile yıkılacak. Niye bu sıkıntıları verip o çocuğun ana babasını ayırıp onu psikolojik bir buhrana sürüklüyorsun? Ama sorsan? Biz bir şey mi dedik? Kendi köpek oldu kızımızın canına yapıştı. Herkes şeriat diyor, kimse ayetlere göre yaşamıyor, herkes kendi menfaatine bir adet uydurmuş, olan damada oluyor. Gelinde de var ha! O da suçlu. Her kız gelinlikle baba evinden çıkmayı hayal ederek büyürmüş. Her erkek de koskoca ömürde birkaç saatçik kullanım için binlerce lira borçlanıp senin o aptalca hayalini gerçekleştimeyi hayal ederek büyür. Kız der düğün istemem, bizim tek oğlumuzdur düğünsüz olmaz. Erkek der ben düğün istemem, kızımızın adını mı çıkaracaksın? Yahu ben karımla ev dizmek değil, dünyayı gezmek istiyorum, yoooooo kes sesini, imzala şu kredi sözleşmesini, diz evini, domal da düzelim, sonra düğününü yap, ondan sonra da çocuk peydahla, aman ha komşu şehre birkaç günlüğüne tatile bile gitme, senin borcun var, ne gezmesi, sen kimsin de gezesinler filan... Bir de kızımız onca borcun kendisine de ait olduğunu umursamazca yıl dönümlerinde bir şeyler beklemez mi? Ne yıldönümü olum? Sen peygamber misin de doğumunu kutlatıyorsun bana? Baban anana yanaştı diye ben niye sana altın almaya mecburum? Niye beni düzdürdüğün o her aklıma geldikçe sinir krizi geçirdiğim düğün gününün sene-i devriyesi geldi diye sana hediye almaya mecburum lan? Ondan sonra da niye beni anlamıyorsun falan filan. Ulan akıl mı kaldı be! Anamdan anana, babamdan babama, benden tavuğun suyunun suyunun suyu misali hiç tanımadığım ve hiç tanımadığın akrabalarına kadar kim varsa beni düzdü lan! Beyin mi kaldı seni anlamaya? Bir yol bulmaya çalışıyorum bu cendereden nasıl kurtulurum diye. Bir de "prensesler gibiydim ben baba evinde, gölgeyi hakaret sayarım!" nazınla mı uğraşacağım. Boşanmak daha maliyetli oluyor. Ne kadar altın varsa geline ait. Bir de nafaka ver hele. Belki aklını peynir ekmekle yiyip tekrar evlenmeye niyetlisin, yoooo hele bi şu karıyı besle kadın erkek eşitliği var diye. Hele bir saçı uzun olanın aklı kısa olur diyecek kadar kadından nefret et, ama kadın erkek eşitliği diye çiçek dağıtıp nafaka öde bir! Hayır, bunu iş edinenler bile var. Evlenip boşanıyor, hemen nafaka. Ulan bu ülkede geçen bir kaç sene evvel aşiretler toplanıp başlık parasını kaldırma kararı almış, neyin eşitliği? Bitiğiz efendim, bitik! Sorarsanız çok mu yara aldın bu konudan diye, çok şükür henüz bekarım. Ama bu yüzsüzlük midemi bulandırıyor. Her geçen sene daha da fazla iğreniyorum bu toplumdan. Millet AB vatandaşlığı için gider yabancıyla evlenir, ben bu toplumun baskısından kaçmak için niyetliyim. Ama gelecekteki müstakbel refikam(yol arkadaşım=)) masraflar konusunda benim gibi düşünüyorsa ve ana babasına oğlu/kızı bir düğün yapmış tam şanına layık desin diye - ki vallahi de billahi de herkes bok gibiydi diyor, memnun olan çok azdır - ben borçla evlenmem, parası hazır olsa, borçlanmasa bile bunca parayı harcatmam, belediyenin salonunda, sade ve tertemiz bir nikahla evleneceğim diye dik durursa... O zaman belki de o parayla yurtdışına gider, orada iki kişilik düğünümüzü yapar geliriz. Hatta imkan varsa gelmeyiz :))) Neyse ya, sonda balık burcu olmanın gereği(bakınız: bombok huylarını burca bağlamaktan zevk alan manyaklar cumhuriyeti vatandaşları :)) çok hayal kurdum. neydi benim nicikim? _yalniziz_ Meğerse bu yüzden yalnızmışım... Başlığı evlenirken damadın düzüldüğü meseleler olarak mı açsaydım ne?
      12bu kadar haklı konulara değinip nasıl bu kadar sığ yorumlar yapabildin diye şaşkınlıkla sonuna kadar okudum - uzaydanbiriydim 24.10.2022 10:56:22 |#4470444
      0Ben de bilirim Rus romanlarındaki zevk düşkünü toplum içinde yalnız kalmış Rus asili gibi yazmayı. Ama bu tür sığ fikirli insanlar etrafını doldurunca onların anlayabilecekleri sığlıkta yazmalıyım. Yoksa anlaşılmaz... - _yalniziz_ 24.10.2022 15:30:56 |#4470518
      1Birden çok serzeniş haklı iken üslup gerçekten perişan durumda. İnsanlar anlamak istediği kadarını anlayacak yine neden bu saldırgan uslup:) - napsaydim 24.10.2022 15:59:45 |#4470536
      butun yorumlari goster (5)
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yakın arkadaşın kız isteme merasimine katılınır. Kahve, kız isteme ve tatlı faslı yapılır. Kına, düğün ve ev dizme gibi konular açılır. Kız tarafınca hiç bir masrafa dahil olmayacaklarını, damat beyin kızlarıyla evlenmek istiyorsa her şeyi yapmak zorunda olduğu dile getirilir. Muhabbet önce ciddiye alınmaz ancak sonra gerçek anlaşılır. Kız tarafının adeti buymuş onlarda. Sağolsun sadece kızın evinin fırınını alıyorlarmış. Yani severek anlaşarak evlenmek istediğin kız için her türlü yükün altına girmek zorundaymış damat bey. Bunca yıllık birlikteliklerinde kızında ailesinin böyle adet ve isteklerinin olduğunu bizim oğlana söylememiş olması ayrı bir konu. Velhasılkelam o iş orda başladı ve bitti. Damat bey bugün başkası ile evli ve mutlu çok şükür.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: kuşak bağlamak) Sözde bekareti temsil eder ancak saçma sapan bir adettir. Bir de önüne gelenle yatıp sonra bakire arayan erkeklere ve ailelerine de ayrı tilt oluyorum. Namusu iki bacak arasında arayan zihniyetsizler ile evlenip hayatınızı karartmayın
      1https://asosyalsozluk.com/e/4123450 - turkuazgibi 24.10.2022 13:22:41 |#4470490
      1Beni aydınlattığın için teşekkür ediyorum karşim - herecomesthepainagain 24.10.2022 14:03:49 |#4470501
      1Estağfurullah. Gayet güzel adeti bekaret kemeri haline getiren dedelerimizin... - turkuazgibi 24.10.2022 15:56:26 |#4470532
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      -Ne kadar altın yapalım? +şerefiniz kadar (bkz: Şeref ekmek bulamazken şerefsiz bulur)
    5. 19
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geçenlerde yakın bir arkadaşımın isteme merasimi gibi bir şeyi oldu. arkadaştan yani damattan 5 burma altın, kız kardeşine ve annesine bilezik istendi. evin olacak, araban olacak vs vs bir yığın şey saydılar çocuğa. o ara el altından 5 burmanın fiyatına baktım aşağı yukarı 70 bin TL gibi bir rakam söz konusu. nutkum tutuldu lan ! 70 bin lira ne lan? o da yalnızca burma altınların fiyatı, diğerlerini hesaplamaya kalksaydım kalbim kaldırmazdı herhalde. velhasıl çocuk akıllı biriydi de kabul etmedi, kızı da vermediler zaten, en son bizim eleman sövüyordu haklı olarak. ben bu adetleri hiç anlamıyorum. ulan evleneceksek bırakın biz evlenelim. altın vs şeyler alınmayınca evlilik olmuyor mu? neyin gösterişi bu? bir de bu kulaklar şu cümleyi duydu; "şerefiniz ve şanınız yetiyorsa" ? nE? ulan ben o borcun altına girsem şan şeref mi kalır?
      3Kız ne diyo - astalavesselam 30.11.2022 09:13:11 |#4488244
      4kız ailem ne derse o kafasında. bu mevzu kapanır gibi geliyor bana. - canis majoris 30.11.2022 09:19:10 |#4488246
      3Hala açık kapı varsa Allah kurtarsın - astalavesselam 30.11.2022 09:21:52 |#4488248
      butun yorumlari goster (9)
    6. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tarafların birbirini soyup soğana çevirmesi. kız tarafı çeyiz adı altında bir ton incik cincik malzeme alıyor yıllarca. parça parça alındığı için fiyatı görünmüyor ama emin olun totalde ciddi maliyetleri oluyor. erkek tarafından absürd şeyler isteniyor. makul gelen tek kısmı ev olsun kısmı. yani kira ödemeyin, gerekirse kira öder gibi kredi ödensin. ama bunun dışında, arabası yazlığı, yatı katı. altını ıvırı zıvırı, düğünü, nişanı, kınası, gelinliği, damatlığı. ben hayatımda bu kadar saçma şey görmedim. bilezikse 3 tane neyine yetmiyor. bir damat bir annesi bir babası bitti. yok setmiş bilmem neymiş. yav hayatınız boyunca bir kez bile kullanmayacağınız bir takı setini ne yapacaksınız? isteniyor da isteniyor velhasılı. sonra bir sürü borcun altına giriliyor. adam sürekli çalışıyor, yorgun. kadın çalışıyor yorgun. akşam eve geliyorlar kimsenin gözü kimseyi görmüyor. kavgalar başlıyor mutsuzluklar dolanıyor evin içinde kahkahalar yerine. bunun için mi evleniyorsunuz? birlikte yürüyemeyecekseniz o yolu, çiçekleri birlikte göremeyecekseniz, baharda birlikte hissedemeyecekseniz sıcakları, bir akşam kahvesi içemeyecekseniz karşılıklı, neden evlenirsiniz ki?
    7. 15
      +
      -entiri.verilen_downvote
      para pul istemek âdet değil âdet adı altından yapılan hırsızlıktır. direkt başlık parası teklif etsen sen bizi ne zannediyorsunla başlayan cümleler kurulur. âdet kız istemedir, nişandır, kınadır, yemek dağıtmaktır. götünüzden âdet uydurup da ben şu kadar altın istiyorum derseniz siktiri yersiniz, olursa utanmanızla kalırsınız.
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Evlendikten sonra borcunu ödemeyle devam eder. Boş işler. Hele de bazı kadınların “ay ama ben altın seviyorum” “gelin dediğin altınıyla belli olur” demeleri yok mu?kuyumcu dükkanı gibi gezmekten zevk almak mı? Bana göre değil…
    9. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Vakti zamanında ejder abinize doğunun bir ilinde kız istemeye gitmiştik her neyse işte hoş beş muhabbet faslından sonra konu ister istemez altın mevzusuna geldi kızın babası bizim buranın adetleri bilmezsiniz belki ama bizim adetlerde kıza 10 tane 40 gram bilezik alınır demişti tabi bizimkiler şok içinde herkes mavi ekran verdi hepsi birbirine bakıyor ne diyeceklerini şaşırdılar sessizliği bozan canım babam oldu oğlum siktir et sen bu kızı bu istenilen altınla ben sana memlekette 4 tane kız alırım demişti bir miktar düşününce bana da mantıklı gelmişti ama düşündüğümüz gibi olmadı pazarlık yapa yapa üç aşağı beş yukarı söylenen altını almıştık :((
      0Neyse ki kilosu kadar dememişler reyis. - omers 30.11.2022 12:49:51 |#4488297
      1Eee sonra? Bu iş altından bozulmadıysa neyden bozuldu? - boktanhayat 30.11.2022 13:08:31 |#4488301
      6Kilosu kadar demelerine az kalmıştı reyis @omers zaten altından bozuldu @boktanhayat baktılar biz hayır demiyoruz sonra işin boku çıktı fantaziye kaçmaya başladılar on parmağa on yüzük istemeler falan derken bizimkilerin canına tak etmiş olacak ki en son babam ben Muammer Kaddafimiyim nerden bulayım getireyim bu kadar altını demişti 😂😂😂 - ejderha tamir servisi 30.11.2022 17:06:31 |#4488409
      butun yorumlari goster (4)
    10. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: çeyiz sermek) baştan aşağı saçmalık. aldıkları ettikleri her şeyi kurdeleleyip sıra sıra diziyorlar. millet de gelip bakıyor, ne yapmışlar ne almışlar ne işlemişler bu güne kadar diye. ya ne gerek var? sonuçları çok malum: ay şu azdı şu çoktu diye vızır vızır konuşan insanlar ve aman şuna laf etmesinler buna laf etmesinler diye gereksiz onlarca şeyi eve dolduran insanlar. gösterişiniz batsın. küçükken hatırlıyorum bi keresinde x kişisinin çeyizi serilmiş görmeye gidelim diye komşular toplandı. gidip anlamsızca bir sürü patik, banyo lifi falan görüp ben anlam veremeden eve döndük. yolda da başladı herkes şu şöyleydi bu böyleydi anası şöyle kaynanası böyle diye. daha ilkokulda karar vermiştim bunun saçmalık olduğuna, şu yaşımda fikrim hala aynı. çeyiz meyiz sermeyin kızlar ay ne gerek var. milletin gözünü doldurmak için değil kullanmak için alalım ne alıyorsak, sonra da koyalım evimize kullanalım. bitti.
    11. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İsteyen yapsın , istemeyen yapmasın. Ben hiç hayalini kurmadım geleneksel şeylerin. Yapmadım da yaptırmadım da. Bence gereksiz, beni mutlu etmez. Bizim evliliğimiz bizim tercih ettiğimiz şekilde oldu. Ne gelip giden bohçalar, ne erkek tarafına eziyet, ne kırmızı kurdele ne de bilezik falan oldu. Hiçbirini yapmadık ve yapmalarına karşı durduk. Aileler; aslında gelenek diye dayatılan ve bence gereksiz olan birkaç şeyi istese de, istemekle kaldılar. Bir süre tatava yaptılar ama pek etkili olamadılar. Ben de eşim bey de neyi isteyip neyi istemediğimizden fazlaca emindik. Evlilik kararı verdik. Sade şık bir gelinlik ve eşim için kaliteli bir smokin aldık. Alyanslarımızı seçtik. Rotamızı belirledik. Önce tarihe nikah günü aldık, ailelere haber verdik; 2 hafta sonra aileler arası bir tanışma, ertesi gün sade bir nikah ve kapanış. Ha bu arada 'Eşya ile de uğraşılmaz şimdi yaa' deyip eşyalı eve çıktık. Tek çeyizim kitaplarım olunca böylesi güzel oldu. Ayyy neyse sonuç olarak Ayşe teyze göbek atsın diye yapacağımız düğüne ödeyeceğimiz parayı eşimle çatır çutur yiyoruz. İş yoğunluğumuzun izin verdiği her fırsatta güzel anılar biriktirecek şeyler yapıyoruz. Çok da güzel oluyor valla...
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İki insanın evlenmesi bu kadar zor ve maliyetli olmamalı ya. Kesinlikle düğün kına falan düşünmüyorum onun yerine yeni yerler gezip görürüz falan. Aileler de işin içine girince durum karışık bir hal alıyor ama bakalım ilerde göreceğiz.
    13. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çoğu; maddi, manevi, psikolojik külfet. güzel para kankaağğ
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      O kadar çok gereksiz şey var ki bunlarla nasıl başa çıkacağım bilmiyorum. Hem doğuluyum hem bir çok adetten nefret ediyorum bu yüzden aileme göre aykırı oluyorum. Olur da bir gün evlenirsem müstakbel eşimden önce benim vermem gereken bir savaş var :/
    15. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çoğu kişi kız tarafının yaptırdığı şeyi yazmış ben adet diye kafama bir sürü şey bağlattım üstüne oynadım. Kafamdan aşağı bebek kıyafetleri attılar etegime düşenleri toplayıp mutlu oldular falan. En son biri kurban kesip kanını ayağımın altına sürmeyi teklif etti. Yok dedim dilime bir damla damlattın tam etkili olur dedim oturup düşündüler. Çok zordu şükür atlattık.
    16. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özet: evlenmek zor değil, bizler zorlaştırıyoruz. her defasında adet adı altında çok garip şeyler okuyor ve yine her keresinde şok üzerine şok yaşıyorum. şöyle ki; evlenme kararı aldıktan kısa bir süre sonra eşim ile karşılıklı olarak oturup konuştuğumuzda ikimizin de adet adı altında yapılan şeyleri yapmak istemediğimize kanaat getirdik. ailelerimize söylediğimizde herhangi bir itiraz etmeden kabul gördüler. ne ben gelinlik giyindim ne de eşim damatlık giyindi. ben abiye bir elbise, eşim ise takım giyindi. düğün salonu tutmak yerine bir mekan tuttuk, sadece sevdiğimiz insanları davet ettik, aileler de aynı şekilde ve eğlencenin başından sonuna kadar hep hareketli şarkılar çaldı ve kimse oturmadı, herkesin aklında eğlencesi kaldı, kına vb. durumlar olmadı; bu da bize yetti. neler okuyorum yukarıda! ne altınlar istenmiş! şaka mı bu ya? bizim gerçeğimizin bu olmaması gerektiği kanaatindeyim. adet isminde yapılan şeylerin birçoğu sadece maddiyat bakımından değil psikolojik anlamda da külfet. evlilik arefesinde yeni evlenmiş bir kısım "tanıdığa" danıştığımda, evlilik işinin yolu yordamının ne olduğunu sorduğumda er kişinin yapması gerekenleri şöyle sıralamıştı: -gelini bando eşliğinde evden alma, -gelini ve yakın çevresini kuaföre götürme ve onların kuaför ücretlerini ödeme, -fotoğraf dış çekimi olacakmış (çeşitli kıyafet kombinasyonlarıyla: beyaz elbise, gelinlik vb.), -düğün salonu tutacak, -ev dizimi yapacak (en iyi markalarla), . . . bu liste sonsuza kadar uzar gider. bir de "zaten bir kere evleniliyor" dendiğinde bu listenin sonunu tahmin etmek hayal bile edilemiyor. her duyduğumda neler yapmamam gerektiğini anladım. bir erkek kardeşim olsa, ona bunları yaptırsalar hiç hoşuma gitmezdi. erkek kişisi evleniyor diye bu kadar yüklenilmemeli. hayat müşterektir. okuduğum adet ve geleneklerin çoğu insan çıkarına dayanıyor. bu adetler insanı evlilik denilen 'müesseseden' soğuttuğu gibi, daha sonrasında borç ödeyememe durumuna da düşülebiliyor. benden seneler evvel evlenen arkadaşlarımın hala borç ödediğini duyuyorum. ziynet eşyası hususlarına ayrıntılı girmiyorum bile.
    17. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Zorla yaptırılan hemen her şey rahatsız edicidir. Okey. Özellikle düğün, nişan, kına, mobilya vs. konularında "zorunluluklar" bizim memlekette fazla aşırıyı kaçılıyor ve meselenin imkanla ilgili değil de evlilik şartı olduğu varsayılıyor. Bu denklemde düğün yapamayacak olanlar ya da hakkınca mobilya alamayacak kişilerin evlenme hakları da olmuyor. Bu yanlış tamam. Fakat bu para pul, takı makı işlerine niye bu kadar bozulduğunuzu ben pek anlamıyorum. Kızın ya da kızın ailesinin belirli bir miktarda diretmesi ya da olayı fiyat pazarlığı noktasına getirmesi evet son derece itici olurdu muhtemelen ama iki tarafın da iyi niyetli olduğu durumlarda erkeğin bu konuda titiz olması gerektiğini düşünüyorum. Diğer tüm maddi külfetler es geçilebilir ama bu konunun öyle adet, gelenek, görenekle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta bu başlık parası değil bir şey değil. Bizzat eşinize vereceğiniz bir hediye/güvence bu. Diğer şartlardan ayrışan bir yönü var. Ben bu meseleyi islamiyetle yakından ilgilenmeye başladığım zamanlardan bu yana tamamen "mehir" kapsamında değerlendiriyorum. Müslümanlara naçizane tavsiyem evlenirken eşlerine mehirlerini güzellikle vermeleri yönünde olacaktır. Zamanında bu mehir konusu hakkında şöyle kısa bir entry girmiştim: (#1868570) Kadının ben ille şu kadar altın istiyorum diyerek konuyu ucuz bir noktaya getirmesini tasvip etmiyorum ama yine de kadının mehir konusunda özgürce taleplerde bulunmasını bir noktaya kadar anlayışla karşılarım. Ben bu konuda neyse ki hiç sorun yaşamadım, mehir olarak baktığım takı meselesine tamamen kendi potansiyelim ölçüsünce kendim karar verdim ama aksi bir durum olsaydı ve benden bir miktar talep edilseydi eğer çapımı çok aşmadığı sürece bunu büyük bir problem haline getirmezdim sanırım. Hangi ülkede, hangi şartlarda ya da hangi çağda yaşıyor olursak olalım evlilik meselesinde kadının birtakım dezavantajları hala var ve hep var olacak. Bu sebeple burada evlilik akdi öncesi erkeğin kadına bu tip bir güvencede bulunmasını normal hatta olması gereken olarak görüyorum. Türk gelenek ve göreneklerine göre evlilik inanılmaz zor, ama meseleyi islami çerçevede ele aldığımız zaman bir o kadar da kolay. Burada şart koşulan şeyler çok sınırlı ve hepsinin de anlaşılabilir gerekçeleri var. Bunlardan bir tanesi de mehir işte. Gerekirse düğün masraflarından kısıp evleneceğiniz kişiye bu noktada bir kolaylık güvence sağlamak gerektiğini düşünüyorum. 2022 yılında bile hala maddi imkansızlıklardan dolayı evliliğini bitiremeyen ve eşiyle mecburen evli kalan insanlar var. Hala sırf evli olduğu için ya da çocuğu olduğu için iş bulamayan kadınlar var. Hala sırf evlendi diye baba evine dönemeyen kadınlar var. Hala sırf kendisiyle evli diye ev hapsinde tutulan, dayak yiyen, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan kadınlar var. Her ne olursa olsun, ne kadar güçlü ve kendi ayakları üzerinde duran kadınlar olursanız olun evliliğin kendi içinde dezavantajları var. Bu sebeple evlilik öncesi kadının da erkeğinde her türlü ihtimale karşı kendisini güvenceye almak istemesi, bunu talep etmesi bence elzem bir konu. Bunun evlilik süreci boyunca ortaya çıkan çok da önemli olmaması gereken düğün masraflarıyla aynı kefede olduğunu düşünmüyorum. Bu şekilde lanse edilmesini de yanlış buluyorum. Düğün töreni sırasında yapılan gereksiz harcamalarla aynı şey değil bu. Evliliğin kendisine ve işleyişine zarar vermediği sürece(borç yükü vs.) evliliğin temel meselelerinden olduğunu düşünüyorum. Edit: Ya bu konuda çok daha fazla konuşasım vardı aslında benim. Zamanında "evlilikten kaçan erkekler" temalı bir belgesel izlemiştim. Avrupada ya da amerika'da geçen bir belgeseldi. Detaylarını çok hatırlamıyorum ama biraz bahsedeyim. Cinsel yaşamın giderek özgürleşmesi ve aile kurumunun değersizleşmesi sebebiyle 21. yüzyıl erkeklerinin evlilikten kaçmasını konu alan bir belgeseldi. Belgeselde bir sürü kadınla röportajda yapılıyordu. İşte arada bir evlilik olmadan uzun yıllar birlikte yaşamışlar, evli gibi takılmışlar falan ama erkek bir türlü evliliğe yanaşmamış. Hatta bazılarının çocuğu olmuş falan. Sonra işte erkek bir noktada bu durumdan sıkılıp basıp gidiyor. Çünkü bu birlikteliği bitirmenin onun için maddi manevi bir külfeti yok. Canı sıkılıyor ve yıllardır yanında tuttuğu kadını rahatça terk ediyor. Herhangi bir bedel ödemiyor. Bedeli bıraktığı kadın ödüyor. Herhangi bir sosyal güvencesi yok, arayacağı bir hakkı yok. Aile kurması artık giden erkeğe göre çok daha zor. Hem maddi hem toplumsal bir dolu problemle baş başa kalıyor. Erkek ise neredeyse hiç risk almadan yeni bir hayata atılmakta zorlanmıyor. 21. yüzyılda iyice ayyuka çıkan aile kurumunun dejenere hali erkeğin yaşam pratiklerini daha uygun, daha konforlu hale getiriyor. Kadınlar bunun farkına nasıl varamıyor anlamıyorum. Yazarken aklıma geldi Gasper Noe'nin Love filmi bu olayın tam tersi problemlerini anlatan muhteşem bir film. Orada erkeğin evlilik travması anlatılıyor evet ama bunlar çok entelektüel buhranlar. Yoksa erkeklerin evlilikten kaçmasının sebebi o filmde gösterilmeye çalışılan şeylerle sınırlı değil. En basit haliyle sorumluluk alıp risk altında olmak istemiyor bu kadar basit. Şimdi bir erkeğin mehir vermek istememesini de benzer bir kaygıdan olduğunu düşünüyorum ben. Risk altında olmak istemiyor diye yorumlarım. Evliliğin getirdiği sorumlulukları kadını evlilik içerisinde köşeye sıkıştırarak alternatifsiz bırakarak bertaraf etmeye çalışan bir dolu erkek var çevrenizde. Eşinin çalışmasını istemeyen erkeklerin çoğu hep aynı profil mesela. :D