bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özellikle son 4-5 yıldır bilerek yaptığım şey. ve bazı dönemler belirli alanlardaki kitaplara yoğunlaşıyorum. mesela, bazen roman ağırlıklı, bazense siyaset üzerinden gidiyorum. böyle yapmanın iyi yönü şu; bir kitaptan sıkıldığında bir diğerine geçiyorsun. kötü yanı ise şu; bazen bir kitap okunmak için yıllarca bekleyebiliyor. yani, sen kitabı okumaya başlıyorsun ama kitap yıllarca öylece duruyor. oysa bir haftada okunabilecek bir kitap.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dışardan bakınca çok mantıklı ama içine girip okuyunca çok karışık. yani 7-8 kitap ve aynı anda. bu benim için zor 2-3 tanesini idare edebilirim ama ondan sonrası gelirse nerde neye başladığımı unuturum o yüzden en başından sürekli tekrar okumam gerek ve bunu 1 sene içinde yaptığımı farz edersem 7-8 sene sürebilir.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bazen mecbur kalınabilir. Üniversite zamanımda okuduğum bazı kitaplarda bilmediğim veya az bildiğim isimler, olaylar geçtiğinden mütevellit bir yandan onlarla ilgili kitaplar okumak zorunda kalırdım. Çünkü sınavda hepsinden sorumlu olurduk. Zaten birçoğu araştırma kitabıydı referans kitapları okumadan anlamsız oluyordu
    4. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Övünülecek bir şey değildir. Koşarak müze gezmek gibidir. Her şey yarım yamalak aklınızda kalacaktır. Tüm eseri doğrudan kavrayamazsınız gerekli parçaları alır kalanında öylesine göz atmış olursunuz
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim için imkansız olan durum. mesela ben eskiden kişisel gelişim ya da siyasi kitaplar okurken araya mutlaka roman karıştırırdım, kafam biraz rahatlasın diye. geçen gün öfke kontrolü ile ilgili bir kitaba başladım, tabii bir süre sonra sıkıldım. buradan bir yazarın önerdiği nefis bir kitabı okudum arada. (bkz: kediler güzel uyanır) sonra öfkeyle alakalı kişisel gelişim kitabına geri döndüm. olmadı. unutmuşum, kafam çorba oldu. en baştan başladım. tabii bu benim IQ düşüklüğümden kaynaklanıyor da olabilir. :')
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yapabilene saygım var ama bana lahmacuna nutella sürmek kadar imkansız görünüyor.
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      imrendiğim olaydır. iki kitap okuyayım dedim birini okumayı unuttum digeri bitene kadar.
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bahanelerimizi ve kendimizi kandırma yöntemlerimizi bir kenara bırakırsak, kitap okumak değil de kitap okumayı çok istemek ama bir türlü okuyamamaktır o. Bir dönem bundan ben de muzdariptim. Kendi tecrübelerime dayanarak burada anlatayım bir şeyler. Subjektif tavsiyeler içerecektir. Yatırım tavsiyesi değidir, evde deneyebilirsiniz, her hangi bir sorumluluk kabul edilmeyecektir. Bence lise mezunu ev hanımları bile bir kitaba başladığında ara vermeden her gün en az 20 sayfa okumalı ya da hiç başlamamalıdır. Belki de doğru kitap değildir. Bunu kabul etmek sizi küçültmez. Doğru kitabı bulmak için zaman kazandırır. Günde min. 140-160 sayfa okuyorsanız belki buradaki kaybı en aza indirebilirsiniz. Zaten günde 150 sayfa kitap okuyorsanız da en verimli olanı max 3 kitaba kullanmaktır bence. Günde 150 sayfa okuyacak kadar odaklanacak fırsatım varken bu potansiyeli neden dağıtayım ki zaten? Bir kitaba başlayıp bir yere kadar okuyup araya haftalar sıkıştırıp sonra o ilk kitaba geri döndükten sonra kaldığınız yerden devam ediliyorsa üzgünüm ama o okumadan bir cacık olmaz. Birisinin bunu söylemesi gerekiyor. Genellikle bir kitaba başlamak kitap okuru için yüksek haz içerir. Gayet kalabalık ve gürültülü bir kitapçıda satın alacak kitap bakarken üst raflara ulaşmak için kullanılan seyyar basamağa oturup ayak altında 50 sayfa kitap okumuştum bir keresinde. Kimse de napıyon aq dememişti. O an için bir nefeste biteceğine inanmıştım muhtemelen. Kitap okumaya başlamak irrasyonel bir şey çünkü. Zaten bende genelde öyle oluyor. Okuduğum kitapların ilk yarısını çok hızlı tüketirim. Hele ilk 100 sayfaya nasıl ulaştığımı anlayamam. Ama sonra kitabın en önemli yerlerine bile gelsem bir türlü akmaz o kitap. Çünkü bir kitaba başlamak ve bir kitabı bitirmek yüksek tatmin içerirken bu ikisi arasındaki süreç acı verir. Kitap okumanın, hele hele dikkat dağınıklığının genel bir norm haline geldiği bu çağda kitap okumanın ciddi acı verici, zor bir eylem olduğunu kabul edersek eğer, böyle bahane ve kendini kandırma tuzaklarına düşmeyiz sanki. İyi bir okurun kitap okumanın ne kadar zor bir şey olduğunu biliyor olması lazım. Kitap okurluğunu aşırı romantik bir biçimde öven insanların genelde pek de iyi okur olmadığını fark ettiğim çok oldu. Yeterince kitap okuyan, bu konuda kaygıları olan insanlar bunun zor bir eylem olduğunu fark edecektir. Kabullenmesi zor sadece. Bir kitaba başlarken okumanın çok kolay olacağına inanırız, iştahımız artar ve mutlu oluruz. Bitince de okumanın hiç de kolay olmadığını fark ederiz ve yine mutlu oluruz. Baştaki mutlulukla sondaki mutluluk aynı şeyden olmaz yani. Birinde acıya karşı cehaletin mutluluğu diğerinde acıyı yenmenin mutluluğu vardır. Buradaki acı dediğim şey de bir kitaba kararlılıkla devam etmek işte. Bunu neden anlattım? Sürekli kitap değiştirmek aslında bir okuma sevdası, öğrenme açlığı ya da maymun iştahlılık değil acıdan kaçma eylemidir de ondan. Böyle bir probleminiz varsa bununla yüzleşip üzerine gitmenizi tavsiye ederim. Yarıda bıraktığım çok kitap olmuştur. Hele hele bir kitaba iki günden fazla ara verdiysem tekrar okumak istesem bile okumam çünkü tekrar elime aldığım zaman önceden yaşadığım tecrübeler bana kaldığım yerden devam etmemi değil baştan başlamamı söyler. Ben de nasılsa koptu bağlantı deyip başka kitaplara yönelirim o yarıda bıraktığım kitabı da zamanı geldiğinde baştan başlayarak okurum. 350 sayfalık bir kitabı sadece 30 sayfa kala gündelik meşguliyet nedenlerinden ötürü yarım bırakmıştım. 1 sene sonra en baştan okudum. Sıfır şaka. Çünkü kitap okumak bütüncül bir deneyimdir. Dizi izler gibi kitap okunmaz. Kitapların çoğu başından itibaren sonu da dahil olmak üzere bütüncül bir nesne olarak üretilir. 10 bölümlük bir kitabın 1. bölümü ile 8. bölümü birbirinden alakasız kendi başına eserler değildir. Birlikte "bir şey" olabilirler. Çoğu kitabı ne kadar kısa sürede okursanız o kadar iyidir aslında. Bazı kitaplar sindirilmek ister hızlı tüketilmemelidir onları da kısa sürede okumak yerine ara vermeden okumak gerekir. Yani her gün ilerleme kaydetmek gerekir. Hangi kitap olursa olsun ya tek seferde okunmalıdır ya da ara vermeden okunmalıdır. Öykü, şiir, röportaj, deneme gibi derlemeleri buraya katmıyorum. Onlar antolojik kitaplar oluyor genelde zaten. Birden fazla eserin birlikte basılmasından ibaretler, onlar için geçerli değil bu dediklerim. İlla birden fazla kitabı aynı anda okuyacam diyorsanız da bence dikkate alınması gereken birkaç husus var. Kendime göre onları sıraladım. -Aynı anda okuduğunuz kitapların her birine aynı özeni gösterip her gün ya da en fazla iki günde bir mutlaka okumalısınız. Zaten aynı anda okuma bu demektir. Bir kitabı yarım bırakıp aklınıza gelince geri dönmek aynı anda okumak değil kitabı yarım bırakmaktır zaten. Bu ayıp bir şey değil arkadaşlar. -Aynı türden iki kitabı bence asla okumayın. En önemli mesele bence bu. Bunu da unutursunuz karıştırırsınız diye demiyorum. Eminim çok zeki insanlarsınızdır da söz konusu kitap her neyse o kitaba haksızlık olur yani. Doğru bir etkileşim olmadığı için kitabın yazılma gayesine ulaşamazsınız. Dediğim gibi kitaplar bütünsel deneyimlerdir araya maydanoz giriyorsa bile bari türdeşlerini sokup olayı iyice tatsızlaştırmayın yani. -Bazı okumalarda paralel okumalar yapabilirsiniz. Bu niyetle yapılan okumalara varım ben, itirazım yok. İki farklı kitap benzer konuları işliyorsa bir kıyas yapma gerekçesiyle aynı anda okuyabilirsiniz. Kastım bunlar da değil. Bunu ben de yaparım bazen. Örneğin ikisini de okumadıysanız 1984 ile Cesur Yeni Dünya'yı paralel bir şekilde okumanızı ya da en azından ardı sıra okumanızı tavsiye ederim. Ya da "Tüfek, mikrop ve çelik" ile "Hayvanlardan Tanrılara Sapiens" kitaplarını birlikte okursanız yazarların tarihsel gerçekliğe yaklaşımlarını ve yorumlarını kıyaslar neleri gözden kaçırıp neleri öne çıkardıklarını kıyaslayabilirsiniz. Yine insanlık 2.0 ve yaşam 3.0 kitapları gibi aynı meselelere yakın pespektiften işlenen şeyler de bu şekilde okunabilir. İki farklı okulda aynı dersi benzer şekilde ama farklı üslup ve yöntemlerle almış gibi olursunuz. Filozofların kuramsal metinleri ile o kuramlara dayanarak ortaya çıkan kurgusal kitaplarını da aynı anda ya da ardı sıra okumak iyi bir fikir olabilir. Bu tutumlar iki ayrı kitaptan ortaya çıkan iki okumanın yanına üçüncü bir okuma getirir. Aynı anda okumakla birlikte okumak arasındaki ufak nüanslardan bir tanesi bu. -Son olarak de bence 2 farklı kitabı aynı anda okumanın üstüne çıkmayın. Bunları da seçtiğiniz kitabın sizi zorlayacak yanlarında nefes alacak boşluklar bırakmak için yapın. Örneğin anlaması, kavraması zor olan, ciddi zihin yoran kitapları okurken insan bazen boğulcak gibi olabilir. O kitapları yarıda bırakmamak adına yanlarına temiz bir dili ve güvenli bir kurgusu olan soft romanlar sıkıştırabilirsiniz. Aslında en temizi kurgu ve kurgu dışı diye ikiye ayırarak okumak. Bir kurgu metin okurken yanında kurgu metinle alakasız bile olmasında sakınca görmeden kurgu dışı bir kitap okumak. Bu şekilde zıt okumaların yan yana olması okumaya en az zararı verir. Bence yine de verir ama tolere edilecek seviyede olur. Ne bileyim saatleri ayarlama enstitüsü romanını okurken yanına bir tarih, siyaset vs. koyulabilir. Romanın geçtiği dönemle ilgili fact içerikler okumak zararı bırak zenginlik bile katabilir hatta. - Ha bu arada elinizdeki metin bir kitap için gereğinden fazla zengin bir kitapsa eğer, o kitap için yan okumalar ve ileri okumalar gerekiyorsa bunlar da olabilir bence. Ama bunlar aynı anda okuma sayılmaz pek. Aslında ana kitabı okuyabilmek için mecbur kalınan şeyler daha çok. Bazı kitaplar için başka başka bazı insanlar "okuma rehberleri" çıkartıyor. Bu aynı anda okumaya girmez ana okumanın zorunlu ardıllarıdır. Bilgisayarınızda bir programı çalıştırmak için ikincil bir programın da olması ve çalıştırılması gibidir. Ders kitaplarıyla "kitap" dediğimiz şeyleri karıştırmamak gerekiyor. Akademik ders kitapları zaten uzun vadeli okumalara uygun şekilde yazılıyor. Onları yıla yaymanız gerekebilir. Ama söz konusu ders kitabının bir de kitap formatında genel okuyucu için çıkartılmış versiyonları da olabiliyor işte onları yıla yayamazsınız. İşin özü kısaca şu; her kitap, yazarının planladığı şekliyle okunmalı, bu konuda ufak bir efor harcamanızın kimseye zararı olmaz. Kitap okumak öğrenilebilir bir şeydir. Ama önce bilmediğiniz şeylerin olduğunu kabul etmek gerekir. Herkesin kendi öğrenme ve sorunlarla baş etme yöntemi farklıdır elbette. Az önce, benim el yordamıyla bulmaya çalıştığım çözümleri ve sonuçları okudunuz.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      7-8 çok abartı ama aynı anda 2-3 kitap okumuşluğum vardır. genellikle ağır kitapların yanında çerezlik bir şeyler okurum. egzersize başlamadan önce ısınmak gibi düşünün. öbür türlü başım ağrıyor.