online eğitimde öğretmenler

x2 kat gaddar, x2 kat düşüncesiz, x2 kat kalpsizler. sanki pandemi öğrencilerin suçuymuş gibi davranan öğretmenler mi dersiniz, 20 soruya 15 dakika verenler mi dersiniz... ödev üstüne ödev yığıyorlar yetmiyor quiz yetmiyor 1. vize, 2. vize yine yetmiyor o ödevleri de hakkıyla notlandırmıyorlar. tüm gün evdeyiz hiçbir şey yapmıyoruz zannedip teslim günü 5 gün sonra olan upuzun ödevler veriyorlar final haftasında. sınavlar desek geriye dönme seçeneği yok, her soru random yani kopya da çekilmiyor zaten. bu kadar şeyi yaptıktan sonra bari normal bir süre versinler diyorum, bir soruya bir dakika bile düşmüyor. tüm öğretmenlerin gerçek yüzünü görmüş olduk bu sistemde. bu zor şartlarda öğrencilerin hâlinden anlayan öğretmenlerimizin de ellerinden öpüyorum. koronanın yanında yıllar sonra öğretmenlerimizin yaptıkları bu zulmü de asla unutmayacağım.

geçenlerde bir hocayla baya kötü bir problem yaşadım ve hocayı şikayet ettim kayıtların izlenmesini istedim. full tehdit sadece notla da değil "bu camia küçük bir camia işe girmek istersiniz şikayetçi olmanız size bu işi kaybettirebilir" gibi korkunç düzeylerde tehdide varan sürekli öğrenciyi aşağılayan hem kişisel hem de mesleksel konuda hakaret eden bir hocaydı. sadece bana değil bütün sınıfa ama ben mimlenmiş oldum. sonuç kayıtlar izlenmiş ve haklı olduğum ve hocanın tavrını bütün okul görmüş oldu. süreç biraz uzadıkça acaba yanlış bir şey mi yaptım diye düşünmüştüm sevgili bölüm başkanımı bana öyle hissettirdiysem özür dilerim dedi... 2 seçenek var yapılacak biraz kararsızım ama artık bu dava bambaşka bir dava oldu. bugün karar vericem. bu dönemde bile bu tarz şeylerle uğraşıyor olmak insanı öyle tökezletiyor ki.. umarım bir an önce biter. ve siz sevgili korkunç hocam umarım hayatınız boyunca o küçük camiada iş bulamazsınız..

Hakkını veren öğretmenlerim olduğu gibi hakkını hiç vermeyen öğretmenler de var.. önceden çektiği ders videolarını ders anlattım diye yayınlayan mı dersin şu zor dönemde 500-600 liralık programları "alın ya her şeye para veriyosunuz da buna mı veremiyosunuz" diyen mi dersin.. üstelik alamadığımız için kızıp 25 soruya 20 dk yapıyolar.. bizim elimizden öğretmenlerimiz de tutmayacaksa nasıl çıkıcak yarınlar aydınlığa..

yollamadığım ödevden 100 aldım. 2 gününü harcayan arkadaşım 95 almış. hocam okumuyorsunuz tamam da bari bi baksaydınız kim yollamış, kim yollamamış diye.

kendi adıma konuşacak olursam benim için inanılmaz zor geçiyor, internete erişimeyen çocukları düşündükçe kahroluyorum , özelden soru atın , şu notlara çalışın diye hepsinin peşinden koşmaya çalışıyorum...Dediğiniz gibi öğretmenler yok değil mi var tabi ki. Şu süreçte öğrenci de yıprandı biz öğretmenlerde. Geçen gün öğrencim anlatıyor, türkçe öğretmeni ona soru sormuş, cevap vermek istemedim hocam dedi, bana tepki oluşturmasın diye de youtube tan cızırtı sesi açtım ,onunla beraber konuştum.Hoca da sesin cızırtılı geliyor,başka soruya kaldırırım seni demiş. kısacası iki taraf içinde üzücü bir süreç

Öğrenci = köle Öğretmen = efendi Gibi bir durumdayız umarım bu son senemdir ve mezun olurum

Gaddar hocaların olduğu kadar iyi hocaların da bulunduğunu unutmamak gerek bence Mesela istatistik dersinin hocası adam takmış boynuna flarını, hemen sağ omuzunun üstüne asmış Atatürk’ün fotoğrafını dersini anlatıyor. Hatta ben verdiği ödev yerine yanlışlıkla başka bir dersin ödevini atınca durumu izah edip mesaj attım tamam mailden atabilirsin demişti sonra da 99 vermiş sağolsun

Ben yüzlerini bile unuttum.

Ellerinden geldiğince çabaladıklarını düşünsemde yüz yüze eğitim kadar etkili olmadığını belirtmek zorundayım. Aslına bakarsanız bu durumun öğrencilerden çok öğretmenlerin umurumda olması da çok manidar. Öğretmen candır arkadaşlar iyisi de kötüsü de size mutlaka birşey öğretir. Elleri öpülesi insanlara selam olsun...

normal, sıradan her zamanki gibi olağan

bazı hocalar kafayı yedi. sınav anına kadar sınav süresini, soru sayısını, ihtiyacımız olan malzemeleri, hatta soruları sisteme mi yoksa deftere mi yazıp yollayacağımızı bile bilmiyoruz.

Kuzenimin bütün gün dersi yatağından çıkmadan anlatması ve öğrencilerin her şeyi harika bir şekilde anlaması inanılmaz ama gerçek

Uykusu olduğunda dersin saatini değiştirmek yerine esneyerek ders anlatıyor. Kadın yüzünden ben de uyuyakalmışım. Zaten ikinci öğretimiz zaten online eğitim var. Kendine göre bir saate koy biz ayak uydururuz

Günün saat kavramını kaybetmiş dolayısıyla uyku, yemek gibi temel gereksinimlerinin düzeni bozulmuş; fakat bütün bunlara rağmen her dersine önem veren, gerektiğinde tek tek öğrencilerini arayıp derse çağıran ve kırsal öğretmeni olduğu için bazen tek bir öğrenciyle de olsa ders işleyen eğitimcidir. Yatmıyorlardır, rahata alışmamışlardır; sınıflarını özlemişlerdir.

sanırım bizden daha fazla sıkılıyorlar. derse girmek için otomatik olarak açılan sekmede önce şu yazı çıkıyor bi hocamın dersinde.

Yemin ediyorum kadın 2 kelimeyi bir araya getiremiyor, dersin yarısı pardonla diğer yarısı da hamileliğini anlatmasıyla geçiyor. Öğrenciyle öğretmen arasında belirli bir sınır olması lazım, kız gelmiş (sınıfın yalakası) " hoca bana beş ay önce söyledi hamile olduğunu ama size söylememi istemedii" diyor. Abi banane banane, umrumdamı ne zaman ne yaptığı ??? Kısacası ne düzgün bir ders anlatımı var ne de düzgün bir iletişim, öğrenci öğretmen arasındaki ilişki seviyesi bu denli de olmamalı be... Anlayış desen zaten sıfır, diyoruz ki hocam arkadaşın sıkıntıları var giremiyor. "beni ilgilendirmez, gelip bana hesap vermek zorunda" diyor. Bok gibi sistemin içinde çürüyüp gidiyoruz.

Üstteki arkadaşa fazlaca katılıyorum, bak öyle böyle katılmıyorum, bi acaip hallendim yani, o derece katılıyorum. Herif ders saatinde ortalıkta yok, akşam yapalım diyo, herkes olur veriyo, herif akşam yine yok, hafta sonu yapalım diyo, çaresiz tamamız, hafta sonu oluyo, buraya kadar olan kısım beni cidden rahatsız etmiyo, derse gelince de herifin boşandığı eşini, yarın yapacağı tarla işlerini falan konuşuyoruz, müstakbel arkadaşlarım da hemen 'siz çok samimisiniz, diğer hocalar gibi değilsiniz.', şu vıcık vıcıklık iğrendiriyo ya beni... zaten şu süreç katlanılır gibi değilken üstüne kimse kimsenin işlerini kolaylaştırmıyo... öğrenci değiliz çünkü, gönüllü eğitim köleliği bunun adı.