bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: feminist bir yaşam sürmek) t: şu sıralar okuduğum sara ahmed kitabı. “sara ahmed, çalışma alanı feminist teori, lezbiyen feminizm, queer teorisi, eleştirel ırk teorisi ve postkolonyalizmin kesişimini içeren bir ingiliz-avusturya bilginidir.” bu kitabında da feminizmi iyice anlayıp, benimseyip, feminist bir yaşam sürmek isteyenlere sizi feminizme iten neydi, kimdi sorusu ile başlayarak feminizm üzerine düşündürmeyi ve feminizmi en ince ayrıntısına kadar anlatmayı amaçlıyor. --- spoiler --- feminizm kolektif bir hareket olarak, diğerleriyle diyalog halinde feminist olmak üzere harekete geçmemizle oluşur. bir hareket bizim de harekete geçmemizi gerektirir. bu gerekliliği, bu kitabın 1. kısmında feminist bilinç sorusunu yeniden gözden geçirerek ele alıyorum. feminist hareketlerin neden halen gerekli olduğunu bir düşünelim. burada bell hooks'un "cinsiyetçiliği. cinsel sömürüyü ve cinsel zulmü sona erdirmeyi amaçlayan hareket" şeklindeki feminizm tanımını alıntılamak isterim. bu tanımdan çok şey öğreniyoruz. feminizm sona ermeyen şeyler yüzünden gereklidir: cinsiyetçilik, cinsel sömürü ve cinsel zulüm. hooks'a göre "cinsiyetçilik, cinsel sömürü ve cinsel zulüm" ırkçılıktan, kapitalizmde emek sömürüsü açısından merkezi olan kölelik de dahil sömürgecilik geçmişinin bugünü şekillendirmesinden ayrılamaz. --- spoiler ---
    2. -2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- feminist bilinç, açılmış bir düğme gibi hissedilebilir. bu düğmeyi kapatmak içinde bulunduğumuz, feminist olmayan bir dünyada hayatta kalmak için gerekli olabilir. feminist bilinç, açık düğmenin varsayılan konum olduğu zamandır. kapatmadığınız sürece, açıksınızdır. belki de bu, açmak için düğmeye çevirmeniz gereken olağan ayarın tam tersidir. hiç şüphesiz bu çok yorucu olabilir. hatta bazen cinsiyetçiliği ve ırkçılığı fark etmek, cinsiyetçiliği ve ırkçılığı yaşamak kadar yorucu hatta daha yorucuymuş gibi görünebilir. neticede şeyleri gerçek kılan bu fark etmedir. zaman zaman şöyle düşünmek cazip gelebilir: sırf cinsiyetçiliği ve ırkçılığı fark etmeyi durdurabilseydim her şey daha kolay olurdu. bazı şeyleri filtrelemek kolaylaşırdı. şahsen bunun kolay bir seçenek olduğunu düşünmüyorum. bunun her zaman bir seçenek olarak var olduğunu da düşünmüyorum. çünkü dünyayı içeriye almak, onu filtrelemek aynı zamanda olduğunuz özneden vazgeçmeyi gerektirecektir. bence bu bir vaat: cinsiyetçiliği ve ırkçılığı fark eden biri olduğunuzda bir daha o kişi olmamak zordur. --- spoiler ---