bir şiir yaz

Gözlerinde kaybolduğum dünyada İzlerimle bul beni Zamansız gelmemi affet sen de sev beni Ellerimden tutup Maviliklere çek beni

Soğur Belgeseller yalan, Kandırılır insanlar, Şu kutuplarda penguenlerde donar.

... Efkarını dağıtmıyor her gece, Ard arda içtiğin sigara Ve başıboş akan ırmaklar gibi, Dalıp dalıp gidiyorsun yollara. Bütün sevdiklerin terkedip gitti, Yapayalnız kaldın artık. Dokunsalar ağlarsın çocuklar gibi, Büyüdü gözlerinde yalnızlık. Biliyorum,böyle değildin önceleri, Türküler söylerdin sıcak. Şimdi bir bekar evin var karanlık Bir odan var ağlayacak. Yavuz Bülent BAKİLER

Sabah olmuş yine Her zamanki gibi mahmurluk var gözlerimizde Kahvaltı yaptık iki dilim ekmek ile Sucuklu yumurta yemeden güne başlamak ne

Üzülme küsme sen yine bir şiir yaz Çok değil inan az kaldı az Bu kadar erken susma biraz bekle Ağlama ağlama, gül biraz..

Naçizane bir karalamadır, Selam sana gül yüzlü adam Selam sana Ey Şehid Sen ki kanı bozuklara karşı dimdik durdun. Hain bir pusuda kalleşçe vuruldun. Dostuna güven verdin, düşmana kan kusturdun. Hâk Davan için yılmadan, bıkmadan koştun. Mümkün müydü seninle baş etmeleri Ondandı pusu kurup kalleşçe beklemeleri. Faydasız artık kalemin dil dökmeleri Irmaklar mürekkep olsa geri getirir mi seni? Rektör kahpesinin hiç mi sızlamaz yüreği? Artık çıksın kılıçlar kınından; bu cihadın gereği. Toplar ateşlensin de duysun hain bu zelzeleyi.

Okulda sevdim seni Çekik gözlüm nerdesin Neden baktın bana öyle Zakkum çiçeğim nerdesin (21 yaşında, 5 yıldır şiir yazıyor)

Ben miyim ulan bu çağın safı?! Yoksa hainler mi sardı dört bir yanı? Diyosun al başını git... Uç gunluk dunya alt tarafi Yetmez mi bu kadar derdi tasası, yalanı dolanı Yoksa Hamlet gibi yakacaksın kafayı Olmak mı, olmamak mı? Sahi mesele neydi? Buram buram escapism... (Rastgele butonunda gorunce basligi ve tam o anda da ilham gelmesin mi)

bu ne biçim hayat kardeşim nerde ulan benim ruh eşim ben bu hayata çile çekmeye gelmişim neyin bedeli bu kime ne etmişim anamızdan doğduğumuza pişman ettiler kime güvensek hançerlediler çok sevdik ama içimizden geçtiler yeter artık defolup gitsinler bu nadide eseri siz kırık kalpli yazarlara ithaf ediyorum.

Kelimelerin nihai bir sonu olmalı Olasılıklar devrinin kapanması için Çayın dumanında görülmeli soğukluğu Çizgisel zamanı biraz yuvarlaklaştırmak Biraz da uzaklaştırmak için Güzeli içeren cümleleri devrik yapmak gerekir Tersten okumayı sevenleri kitaba alıştırmak için Renkli araba farlarının aydınlattıği asfaltta Karmaşık renklere takılıyorduk Tutunduğumuz ilk yer mordu Düşüyoruz... İşte dinginliği saydamlaştıran bir yer daha Bir bildiri daha kaldırıldı Yapışmış sayfaların olduğu zihinler tarafından İhtişamlı bir bina Mimarı acı,esaret ve sevinci bir araya koymuş Gözlerimin seçtiği bir vitrin: Camdan... Sayfaları seçilmiş bir kitap İnsanlar görüyorum paralı misafirler müzede Renk renk isaretlenmiş sayfaları seyrediyorlar İzlenimciliği sevmez bu insanlar İhtişamlı bir bina Mimarı asırlar öncesinden bir iskelet Acı, sevinç ve esaret Uyumuş bir güvenliği seçiyor gözlerim Vitrine yaklaşıyorum Solgun sayfalar kenetlenmiş Uzaklaşıyorum Şimdi ise yapışmış sayfalar Yeniden yaklaşıyorum Ellerim kurumuş bu sefer Güvenlik geliyor elinde bir bildiri: "Camın ilerisine el sürülmez" Bağırıyor Ellerim hala kuru Artık dışarıdayım Ayaklarım dışarıda mimarını izliyorum Düşüyorum Mormuş bastığım zemin...

(Pek de guvenemediğim eski bir siir denemesi buldum) Kendine Hakimyet Benliğimi kelimelerin çok anlamlılığıyla Gözlerimdeki kıvrımlı ela denizi Mavi ve sıradan bayraklarla belirliyordum Ruhuma çıkan her yolda Bir çakıl taşını siliyordum sonsuzluğa Temizlemek adına Beni tanıtan şiirler okuyor Varlığıma yakıştırdığım şarkılar yorumluyordum Kelime seçimlerinin yıkımlarını düşünüyor Yeni restore ettiklerimin değişimini inceliyordum İlkbaharın belirsizliği kadar belirsizdi Hayatın ceza tanımaz mahkemeleri Ve her temyizdeki söz tanımaz tavrı Yaşamayanlar arasından bir örgüt hayalim Mesela nasıl yaşanılmaz tartışalım Yeni bir koğuştansa Tuğlasını yerleştirdiğim evdir tercihim Sakince bağırtarak kelimelerimizi Kusturalım bir anda baharın tüm ikazlarını Kusturalım ki Korku bitsin Kusturalım ki Şemsiyesiz çıkabilelim her güne Ve susturalım ki müziğin sesini Enstürman sesi yükseltebilelim bedenlerimizden Duymayı sevmediğimiz kelimelerden Haz dolu cümleler kuralım....

Susmak, nelere susamaktır gönülde? Konuşmak, neleri sulamaktır bir dilde? Sevmek, neleri görmektir yürekte? Silmek, nelere körleşmektir süreçte?

bizim kabile şu başlıkta boş yapıyor, bekleriz; (bkz: postmodern şiir denemeleri)

KIZ FISTIK bazen aklıma geliyorsun bazen de hiç oralı değilim geçinip gidiyorum işte sen nasılsın be fıstık? (kendime pek güvenemem ama naçizane bir şeyler karalarım arada)

SERT ERKEĞİM deli miyim neyim bilmem sözümden geri hiç dönmem şairim diye övünmem yaradılışım; gülümsemem sert erkeğim sert yolda yürürken bükülmem yaşlıyım ama dökülmem yırtılırım ama sökülmem sert erkeğim sert çok sert bakarım döşüme kırmızı gül takarım kızarsam dünyayı yakarım bir nehir gibi çağlar akarım sert erkeğim sert

Sarılsak da üşürüz seninle, Temmuzda. Konuşsak da duymayız Tenha da, kendimizi. Yaklaştığımız kadar uzağız, Yüzyıllar serilmiş Koynumuza. Her lahza bir ömür, Bin ahtır. Sarılsak bile üşürüz seninle, Haziranda. 18.11.21 13.11

Şiir yazma becerim yok ama en çok beğendiğim bir şiiri paylaşmak isterim :) Ben Seni Sevdim Mi? Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne Tuttum, ta içime oturttum seni Aldım, okşadım saçlarını, öptüm İçtim yudum yudum güzelliğini Ben seni sevdim mi? Sevdim elbette Bendeydi özlemlerin en korkuncu Çıldırırdım sen ne kadar uzaksan, Aşk değil, hiç doymayan bir şeydi bu Ben seni sevdim mi? Sevdim doğrusu Sevdikçe tamamlandım, bütünlendim Biri vardı ağlayan; gecelerce Biri vardı sana tutkun; o bendim Ben seni sevdim mi? Sevdim, en büyük En solmayan güller açtı içimde Ömrümü değerli kılan bir şeydin Sen benim bozbulanık gençliğimde Ben seni sevdim mi? Sevdim, öyle ya Bir çizgiye vardım seninle beraber Ve bir gün orada yitirdim seni Ben seni sevdim mi? Sevdim, Ya sen beni?

DEMLİ OLSUN duydum ki bana darılmışsın üzme beni arkadaşımsın langur lungur tarhana bulgur bana gönül koyma, çay koy

Yarım yamalak şiir denemelerimden Uykunun güzel perileri sararken üstümü Yangınlar hükmetmekte göğsüme Gözlerin bir soğuk pınar gibi akarken içime Tanrı güzellikleri bana bahşediyor bakışınla.

(#4526060) (bkz: gizem güzeldir en feci gecende dahi)

Gecenin ortasında ne işin var yıldızlara dokunma yanarsın. Bak birazdan ay da batacak karanlık bulaşmasın ellerine tersine döner yolunu bulamazsın. İçi dışı uzay tozu yansımalar sahi mi yalan mı anlayamazsın. Bir rüya gemisi iskele sancak dokunup geçiyor hayallerine ağlayasın gelir ağlayamazsın. Sevmek insanın yüreği kadar küçükse büyüğünü taşıyamazsın. Attilla İlhan'

Bu kalabalık senin düğününe benim ise cenazeme geliyor, Bu davullar senin düğününe benim ise cenazeme çalıyor, Senin üstüne çiçekler benim üstüme kara bi toprak atacaklar..! Senin nüfus cüzdanında evli, benimkimde ölü yazacaklar, Senin kınalı ellerinden benim ise tabutumdan tutacaklar..!

tabiatın gece şarkısı güneş tepelerin ardında kaybolurken, gökyüzünü alev alev boyar. dünya yavaşlar, kuşlar sessizleşir, gece iner, yıldızlar parlar. akşam saatinin sessizliğinde, dünya huzurlu, hava durgun. ay güçlü bir etkiyle bakar yeryüzüne, adeta dünyayı sakinleştiren bir güç gibi. karanlıkta, sırlar saklanır, henüz anlatılmamış gizemler. dünya farklıdır, gerçeküstü bir hale bürünür, gece yavaşça açılırken. ve şafak söktüğünde, dünya uyanır, güneş yükselir, gün başlar. ama gecenin anıları hala kalır, kalbimizde, fısıltılı bir ilahi gibi. w.p.

Uyandım, karanlık bir dünya Düştü göğe kadife kirpiklerim Dilimden düşmez sırlı bir dua Tanrıya naif bir sitemim Bir silületin peşindeyim Kabesinde üşüyorum İpek bir denizin içindeyim Tam ortasında ölüyorum Hiç mi yer edinemedim Hep mi evsiz düşlerim Olan olsun yanalım dedim Deniz dedi yüreğim Gece olur, silinir tüm dünya Baş başa kalırım tanrıyla Bir süre daha buralardayım Çürümedim henüz düş bağımla Silinmedi hayaletim hala Kabemi arıyorum İpekten bir denizim hala Tam ortasında yanıyorsun Hiç mi yer edinemedin? Hep mi bensiz düşlerin Ki aşk zaten yanmaktır Ama deniz benim yüreğim. Mehmet Yel

asosyal olsa da gözlerim gözlerine, düşüncelerimde varsın. hiçbir sözlük açıklama getiremese de sözlerime, sözlerim senin aklında kalsın. //dusukses

emir kipiyle konuşmazsak sevinirim canım