ayrıca; cumhurbaşkanının, bakanları, üst yargının birçok üyesini, üst düzey çok sayıda bürokratı ve sayısı yasal düzenlemelerde belirtilmeyen cumhurbaşkanı yardımcı ya da yardımcılarını atama yetkisine sahip olacağı anlamına da gelen khk.
yürütmeye ait tüm yetkiler cumhurbaşkanına aktarılıyor. başbakanlık makamı da kaldırılacak bu gidişle. kısacası; cumhurbaşkanı hem devletin, hem de hükumetin başı konumuna demir atacak..
şimdi; malum meclisin -onca yoğunluğuna rağmen- ülkedeki "her" zihniyeti temsil edebileceğine hiçbir zaman inanmadım, hala da zerre inanmıyorum. o mecliste isterse 1, isterse 1000, isterse 135468454 adam olsun, yine de halk nezdindeki zihniyetleri layıkıyla yansıtamazlar.
zira meclisteki adamların çok büyük bir kısmı, barındığı partideki birkaç ulu ağacın gölgesine sığınmaktan başka bir halta yaramayan vasıfsızlar sürüsü.. şurada da bahsettiğim çürük tohum olayı yani;
(#2241241)
kaldı ki; durum böyle olmasa bile yine sonuç değişmezdi. meclisteki yüzlerce adam isterse ülkenin en vasıflı adamları olsunlar, yüzlerce statüde yaşayan milyonlarca insanın saf zihinlerini yine de temsil edemezler. öyle olacaksa doldurun bakim meclise ilber ortaylı'ları, temsil etsin kerimcan durmaz'ları.. olur mu? nein..
sandığa gidilen bu sistemde, sesiniz bir yerden öteye gidemiyorsa sizi kale bile almazlar. ses kirliliği yaratan partiler yüzünden, sesi duyulmayan onlarca partiye gönül veren insanları mecliste kim temsil ediyor? mesela; liberal demokrat parti sevdalısı bir vatandaşın görüşünü mecliste kim yansıtıyor?
ki bu yine optimist bir örnek. hiçbir partiye gönül vermemiş, hatta mevcut sistem karşıtı ama gayet de kale alınır fikirler üreten bir vatandaşın halini düşününce işler daha da karmaşıklaşıyor..
demem o ki; ben daha bir meclis dolusu adamın, milyonlarca insanın yaşadığı bir ülkeyi temsil edebileceğine ihtimal vermiyorum. "tek" adamın bunu başarabileceğine nasıl ihtimal vereyim? üstüne üstlük malum kişi r t e..
o da güzel hikaye ha..