lonely samurai'nin
(#2408137) no'lu entirisini görünce aklıma geldi.
Genel kamu hukuku dersinde hoca bize Avrupalı kadınların neden Türk kadınından daha değerli olduğunu
anlatıyordu. Cümlesi cümlesine anlatamam belki ama üç aşağı beş yukarı şunları söylemişti: "Sanayi
Devrimi ile Avrupalılar kadınları fark etti. Ucuz iş gücü olarak fabrikalarda kadınları ve çocukları çalıştırdılar.
Sonra kadınlar erkeklerle eşit şartlarda çalışmak istediler ve başarılı da oldular. Kadın, gücünün farkına vardı."
Şimdi dönüp bize bakalım: Osmanlı Devleti'nde şeriat hükümleri geçerliydi. Bu da kadın - erkek eşitsizliğine
yol açıyordu. Mirastan yarım pay, iki kadının şahitliğinin bir erkeğinkine eşit olması, bazı kadınların hiç okutulmaması,
okutulanların da erkekler gibi okuyamaması, kadınların genelde ev hanımı olması; köylü olanlarının tarlada çalışıp, halı
dokuması, kadının eve hapsedilmesi yetmezmiş gibi bir de 32 kat türbanlanması gibi eşitsizlikler karşımıza çıkıyor.
Kadınlar asla karşı çıkamıyor, zira bu eşitsizlik yasaldı. Avrupa'da olduğu gibi "Biz de erkekler gibi işçiyiz" diyemiyorlardı. Zira orada olduğu gibi çalışmaları serbest değildi. Erkeklere görünmemeye çalışıyorlardı (İstisnalar kaideyi bozmaz).
Türk kadınının temel sorunu mazisinde hemcinslerinin kendilerini değersizleştirenlere karşı direnemeyişleri ve bugün de
kendilerinin direnmeyişleridir.
#erkekyerinibilecek gibi saçmalıklarla olmaz bu iş. Bir taraftan hashtag ile like kasarken
öbür yandan kadınlar katledildi. Diyebilirsiniz ki "Rakun kardeş ben daha ne yapayım?" Senin daha yapacağın bir şey olmayabilir, fakat "sizin" yapacağınız çok şey var. Birleşin.
Hipergami denen illetten uzak durun mesela. "Kocamdır; sever
de öldürür de" demeyin mesela. "Serseri ama ben bunu adam ederim" demeyin mesela, cinayete kurban gidiverir ve
istatistikte bir sayı olursunuz. İşyerlerinde kadınlara ve erkeklere ayrımcılık yapılıyorsa "aman ses etmeyeyim, başım
yanmasın" demeyin, birleşin; patronunuz sizi kovarsa hukuki yollara başvurun mesela. Mobbing uygulanıyorsa, tacize
uğruyorsanız "elalem ne der" demeyin ki Allah o "elalem ne der"in belasını versin, bana ne elalemin ne dediğinden. Ne
diyordum, evet elalem. Öyle demeyin, sosyal medyada anlatın olan biteni
(bkz: yasama yürütme sosyal medya)
Büyük büyük anneleriniz sizler için direnemedi.
Mustafa Kemal Atatürk sizin yolunuzu açtı, kadın - erkek eşitliği için
(kimi Avrupa ülkelerinde olmayan) düzenlemeler yaptı. Artık mirastan yarım pay almıyor, şahitliğiniz erkeklerle eşit; hatta
kadının beyanı esas alınır (tasvip etmiyorum bunu. Eşitlikten yanayım). Çalışıp para kazanabiliyorsunuz, para sizi özgür
kılar. Eğer Sanayi Devrimi'nden sonraki Avrupalı kadınların tee o zamanlar yaptığını bugün yapamazsanız gelecek neslin
kadınları da istenilen değere sahip olamayacak, kadın cinayetlerine kurban gitmeye devam edecek, mobbinge maruz
kalacak, "elalem ne der?" deyip kimseye başından geçenleri anlatamayacak.
Gücünüzün farkına varın. Sevgiler, saygılar.