bugün
yenile
    1. 22
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çukur dizisinin en iyi sahnesi diyebilirim ve bununla kalmayıp türk dizileri arasında en iyi sahnelerden biri de diyebilirim. "kapat muhiddin abi." dediği sahne,ses tonu insanin gözlerini dolduruyor.herkesin çektiği bir acı sakladığı bir şey var kalbinin bir köşesinde illa ki. mihriban türküsünün hikayesi (alıntı) 1960 yılında yaşadığı ölümsüz aşkı kelimelerle ebedi kılan abdurrahim karakoç’un gerçek adını gizleyip, mihriban diye seslendiği o güzel anadolu kızının hikâyesi bu… köyde düğün olacaktır, civardan misafirler gelmeye başlar. genç abdurrahim köyünde genç bir kız görür, gördüğü kız ailesiyle komşunun düğününe gelen misafir kızdır. tanışmak nasip olur, mihriban’ın kelime anlamı: şefkatli, merhametli, muhabbetli, güler yüzlü, yumuşak huylu manasına gelir, işte bu kız da aynı şeyleri kendi sıfatı yapmıştır. misafirlikleri ilerledikçe aşk da ilerler. bir sabah abdurrahim kalkar ve mihriban adını koyduğu sevdalısını görmeye gider, gider ki misafirler gitmiştir. abdurrahim’in dünyası artık değişir, hayat manasızlaşmıştır, aşk acısı yüreğini yakar. bu halini gören ailesi, kızı bulmak için maraş’a gider, uzun aramadan sonra kızın ailesini bulur ve kızı isterler. önce “kız küçük” derler, bahane bulurlar bakarlar ki abdurrahim’in ailesi ısrarcıdır gerçeği söylerler: “kız nişanlıdır”… ailesinin halinden olumsuzluğu sezen abdurrahim kızın nişanlı olduğunu duyunca da: “bir daha bu evde ismi anılmayacak ve konusu geçmeyecek.” der. 7 yıl sonra aşk ateşinin sönmediği anlaşılmıştır: sarı saçlarına deli gönlümü bağlamıştın, çözülmüyor mihriban ayrılıktan zor belleme ölümü görmeyince sezilmiyor mihriban yar, deyince kalem elden düşüyor gözlerim görmüyor aklım şaşıyor lambada titreyen alev üşüyor aşk kâğıda yazılmıyor mihriban önce naz sonra söz ve sonra hile sevilen seveni düşürür dile seneler asırlar değişse bile eski töre bozulmuyor mihriban tabiplerde ilaç yoktur yarama aşk değince ötesini arama her nesnenin bir bitimi var ama aşka hudut çizilmiyor mihriban boşa bağlanmış bülbül gülüne kar koysan köz olur aşkın külüne şaştım kara bahtım tahammülüne taşa çalsam ezilmiyor mihriban tarife sığmıyor aşkın anlamı ancak çeken bilir bu derdi gamı bir kördüğüm baştan sona tamamı çözemedim çözülmüyor mihriban bu şiir türküye dönüşünce de duymayan kalmaz tabi mihriban da. bir mektup yazar abdurrahim’e “unutmak kolay değil” der. abdurrahim ikinci bir şiir yazar: “unutmak kolay mı? ” deme, unutursun mihriban’ım. oğlun, kızın olsun hele unutursun mihriban’ım. zaman erir kelep kelep.. meyve dalında kalmaz hep. unutturur birçok sebep, unutursun mihriban’ım. yıllar sinene yaslanır; hatıraların paslanır. bu deli gönlün uslanır… unutursun mihriban’ım. süt emerdin gündüz-gece unuttun ya, büyüyünce… ha işte tıpkı öylece unutursun mihriban’ım. gün geçer, azalır sevgi; değişir her şeyin rengi bugün değil, yarın belki unutursun mihriban’ım. düzen böyle bu gemide; eskiler yiter yenide. beni değil, sen seni de unutursun mihriban’ım. “mistik bir olgunlukla, son bir kez diyor, son bir kez daha görmek istemezdim. o beni hayalindeki gibi yaşatsın, ben de onu hayalimdeki gibi. o aşk, masum bir aşktı. güzel bir aşktı. bırakalım öyle kalsın.” “bazen aklıma düşüyor. ben unutursun diyorum ama insan hiçbir zaman unutamıyor… o bir mektup üzerine yazılmıştır. benim gönderdiğim bir mektuptan dolayı bir cevap aldım. “unutmak kolay mı” başlığı mektubun. “unutmak kolay mı deme/unutursun mihriban’ım” diyorum. “düzen böyle bu gemide/eskiler yiter yeni de/beni değil, sen seni de unutursun mihriban’ım” dedim..
      2bütün türküler(şiirler) ne aşk, ne sevgi ile yazılmış... - azkonusninsn 06.12.2017 10:57:12 |#3653942
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şu sahnedir. 4. Dakikadan itibaren başlıyor.7. dakikada bitiyor. Hoparlörlere ateş ettiğinde türkünün kafasında çalmaya devam etmesi de muhteşem bir ayrıntıdır.