"ne seni unutabiliyorum ne senden kalanları. başımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor, büyüyorsun. seni unutamamanın verdiği acıya dayanamıyorum artık. unutamamanın bu kadar kahredici, çıldırtıcı olduğunu bilemezdim. her yerde, her zaman benimle birliktesin; işin kötüsü her şey seni hatırlatıyor. kalabalıkta gelişigüzel söylenmiş bir söz bile yetiyor seni düşünmeme. yalnızlığında ise sesin çınlıyor kulaklarımda, avuçlarının serinliğini hissediyorum anlımda. yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan. anılarımızın en küçük noktasına kadar birer birer hatırlıyorum. i̇şte o zaman; bu seni unutamayan başı, duvarlara vura vura parçalamak geliyor içimden. "
hayır ama ben yazsam bu kadar iyi anlatamazdım hissettiklerimi. - sevdigimezaralti 06.04.2018 01:14:27 |#3719079
2
+
-entiri.verilen_downvote
fakat allah kahretsin! i̇nsan anlatmak istiyor albayım,
öyle budalaca bir özleme kapılıyor.
bir yandanda hiç konuşmak istemiyor
tıpkı oyunlarda ki gibi çelişik duyguların altında eziliyor.
fakat benimde sevmeye hakkım yok mu albayım?
yok.
peki albayım.
bende susarım o zaman,
gecekondumda oturur anlaşılmayı beklerim.
fakat albayım, adresimi bilmeden nasıl bulup anlayacaklar?
sorarım size, nasıl kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı?
ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek.
bir yandan da gözucuyla ölümümün nasıl karşılacağını seyretmek istiyorum.
tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan,
bir yandan da kılına zarar gelsin istyemiyor.
küçük oyunlar istemiyorum albayım.
kelimeler, kelimeler albayım, bazı anlamlara gelmiyor…“
okuduğum zamandan bu yana beni anlattığına inandığım paragraf budur.
2
+
-entiri.verilen_downvote
"ve tamda o anda kül tablası,izmarit mezarlığına dönmüştü."
-unuttun mu abi onu ?
+unutmuştum.
-ee ne oldu ki?aradan o kadar zaman geçti hâlâ unutamadın mı abi ?
+geçen herkesin kullanmakta olduğu bir kaldırım köşesinde denk geldik birbirimize.hafif gülümsedik.kafa selamı ile selam verdik,yanımdan yavaş yavaş yürüdü ve gitti.
-için acıdı galiba abi ?
+nasıl acımasın kardeşim?benim bir elimde akşam içmek için aldığım bi 35'lik rakı,diğer elimde meze poşeti vardı.onun bir elini oğlu,diğer elini kocası tutuyordu..
0/0 ve sonsuz/sonsuz belirsizliginde le hospitalini al
2
+
-entiri.verilen_downvote
"acelem yok benim, biliyorsun. bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim."
6
+
-entiri.verilen_downvote
şu kısım: ""ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. kendimi bilmeyi bıraktım. ölümü bilmek ve anlayabilmek bile daha kolay. yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum.""
(bkz: kinyas ve kayra)
---*---
bizler anlaşılmamaya mahkum edilip, anlatınca anlaşacağımıza inandırılmış, tutsak kaderlerin müebbet yemiş ruhlarıyız. kabul edelim, yorgunuz:
anlatmaktan değil; susmaktan,
anlamaktan değil; hayretten,
ümidimiz de ziyan oldu, 'el'lere sağlık..
1
+
-entiri.verilen_downvote
"nereye gitmek istiyorum ki.nereye gidebilirim ki.
sürekli gitmek istemek de,bir yerde,hiçbir yerde olmak istemek değil mi?"
tezer özlü - yaşamın ucuna yolculuk.